ALTI

12.6K 997 197
                                    

       

keyifli okumalar..

birkaç bölüm sonra heyecanlı bölümlere hazır olun ;)

selam ve dua ile ...


**






" Abla bu ne?"  Zehra Elif'in kendisine uzattığı araba anahtarını anlamsız bakışlarla süzüyordu. Uzaydan gelmiş bir yaratığın hiç tanımadığı bir eşyaya baktığı gibi...

" Doktor bu ne?" Elif Zehra'nın sorusu ile dalga geçmişti ama agresif bir şekildeydi bu ima. " Takip edildiğini biliyorsun değil mi?" diye ekledi yine aynı imalı bakışlarla. O imalı bakışlar ki tehdit, cebir ve baskıyı aynı anda taşıyordu bünyesinde.

" Biliyorum da abla, arabayla olunca takip edemiyorlar mıymış?" diye sordu Zehra. Kendi sorusu bile ağzından çıktığından kendi kendisine saçma gelmişti. Zaten dalga geçmek için söylemişti bunu.

" Bu arabada GPS yani araba takip sistemi varmış. Nereye gittiğini bileceğiz. Ayrıca senin için kolaylık olur. Hadi itiraz istemiyorum. Şimdilik işe gidip gelirken eniştenin arabasını arkadan takip edeceksin. Alışana kadar."

Zehra okuldan mezun olduktan sonra ehliyet almıştı. Birkaç defa da Elif'in arabasını kullanmışlığı vardı ama pek de tecrübeli olduğu söylenemezdi. Aslında araba kullanmak konusunda pek hevesli de sayılmazdı. Belediye otobüsleri ve tramvayla seyahat daha güvenli geliyordu genç kıza hem de gayet tembel işiydi. İstanbul trafiği oldukça ürkütücüydü. Ama takip edildiği kabul etmek istemese de bariz bir gerçekti. Ve her sabah işe eniştesiyle gitmek de çok eğlenceli değildi. Hatta oldukça sıkıcıydı. Dönüşte kalabalık duraklarda ise tedirgin olacağı kesindi.

İsteksizce ağzını büzdü genç kız. Ve anahtarı Elif'in elinden aldı. " Bundan kurtuluşum olmayacağını biliyorum." dedi gözlerini devirerek.

Elif'in yüzüne gevrek ve hin bir gülümseme yayılırken " Haklısın" dedi. " Enişten seni bekliyor. Arabasına geçti." Diye ekledi. Ve genç kızı dışarı çıkması için yönlendirdi.

Zehra telaşla dışarı çıktığı sırada Mustafa'nın son model arabasının arkasındaki beyaz bir gelin gibi süzülen arabayı gördü. Âşık olunası bir modeli vardı. Kibar ve şık bir arabaydı. Çekingen hareketlerle arabanın kapısını açtı ve sürücü koltuğuna yerleşti. Aynalarını ve koltuğunu ayarladı, emniyet kemerini taktı ve arabayı çalıştırdı. Heyecandan elleri terlemişti.

Bu sırada Mustafa'nın şoförü arabalarını çalıştırınca ağır bir şekilde ilerlemeye başladı. Zehra da onların arabasını sinsice arkadan takip etmeye başladı. Trafiğin nispeten daha az olduğu yollardan geçseler de Zehra için oldukça ürkütücü bir deneyim olmuştu. İş yerine ulaştığında kaldırımı öpüp yürüyebildiği için şükretme isteği ile dolup taşıyordu. Kalbi hızla çarpıyor ellerinin titremesine ise engel olamıyordu. Arabadan çıktığında attığı ilk adım belgesel kanallarındaki yeni doğmuş tayların adımları gibi dengesizdi.

Arabasını çapraz bir şekilde otoparka yerleştirdikten sonra eserine alıcı gözüyle baktı. Çok da fena değildi. Sadece iki arabalık yer kaplıyordu ama olsundu. Buna şükür olsundu. Koskoca otoparkta bir sürü yer vardı zaten diğer arabalar da oraya park etsindi canım.

İş yerine girip masasına oturduğunda şüpheli gözlerle iş arkadaşlarını taradı genç kız. Acaba içlerinde ajan var mıydı kendisini takip eden? Bunlardan biri olabilir miydi fotoğraflarını çeken? Hadi onlardan biri olsa da o postayı eniştesine göndermeyi nasıl akıl etmişlerdi? Yoksa deşifre mi olmuştu Zehra? Herkes Mustafa ile bağlantısını biliyor ama belli etmiyor muydu? Bu sinsiliklerinin sebebi neydi peki?

Ballı KaymakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin