Şu an trendeyiz..Midemiz bulanıyor..Konuşamıyorum..Gray melez olduğu için ona işlemese de Mark ile benim midem ne varsa çıkarmış durumda..Görevde ise kara loncaya saldırı yapacağız..Loncanın adı ise "Black Devil's". Tam Mark tekrar bir şey çıkaracakken tren durdu.
"Sonun-...Böğkk.."
"Ya Mark!Tren durdu ama sen hala kusuy-...GERİZEKALI!!"
Ve..Mark Gray"ın üstüne kusmuştu! Güldüm..Ve trenden indikten sonra yarım saat yürüdük. Ormandan girdik.Mark konuşuyordu bu arada; "Black Devil's ha?..Kara lonca sıralamasında birinci gelir." Ve Gray atladı "Ve orda bizden birileri var.." ve bende konuştum "Ve onlarla savaş yapacağız. Kara loncaların sonu gelmeli.."
Sonunda vardık.
Kara Loncaya..
Pelerinlerimizi taktık..
Sakince kapıdan girdik.Orda Mira'ya benzeyen kız yanımıza geldi "Buraya giriş yapamazsınız." diyerek pelerinimi çekti. Mark kızın kafasından tuttu: "Uyu"
Ve kız yere düştü. Güldüm. Ve Arkamızdan biri geldi ve Mark'ın pelerinini çıkardı "Sen kim oluyorsun?" Ve bağırarak devam etti "NİŞANLIMI BAYILTAMAZSIN." Aha. Bu da yıldırım ***luya benziyordu. S*çtık. Ben ve Gray gayet sakinken Mark bağırdı "Sana ne lan!" (Y.N: Sana ne lan yalak yazmamak için zor tuttum kendimi.) Ve sonra top bir çocuk "Vur onağhh Kyuukhhh" dedi..Gray ise "Aha bir de topumuz eksikti." diyerek pelerinini çıkardı. Sonra yaklaşık 40 kişi başımıza toplandı. Bende pelerinimi çıkardım "Eh.Az kişiler çıktılar." Ve herkes bize korkuyla baktı "Bunlar.." dedi küçük bir kız. Aha bu da Wendy. Tamam buldum. Bu bizim loncanın kopyası.
"Bunlar 4 büyüklerden üçü..Aslında o da bizdendi. Mark şımarık şekilde "Abine gel Yeon!.." diyerek kucağını açtı. Yeon ise "Mark-nii..Ben büyüdüm artık. Ve güçlendim." dedi. Çok sıkıldım "BAŞLARSANIZ BİTİRECEĞİZ HANİ" diyerek topluluğa "Akeih-noyan" diyerek elektrik şoku gönderdim. (Y.N: Akeih-noyan'ın anlamı yok arkadaşlar. Uydurdum. Aramayın shshs.)
Gray ise "Buz şeytanının şoku." diyerek o da fırlattı. Mark ise "Bensiz kombo yapamazsınız!" "Akeoma" diyerek bizi yaratanın ona verdiği 1000 yıllık mührü kullandı. Gray güldü. "Küçük kızda gitti." Mark şeytanca "Aslında o bizden değildi." Gray ve ben şok olmuş durumda Mark'a bakıyorduk "Ama..Onu da Tanrı'mız yaratmadı mı?" diye sordu Gray.. "Sen salaksın Gray..Sende Lucy..Onu diğer Tanrı yarattı.."
"Mark..Şu an komada da olsalar bizi duyuyorlar.O kız da geçerli."
Lafımı devam ettirdi Gray..
"Ve savaşı başlatabilirsin.."
Mark bilmiş tavrı takındı "O zaten herşeyi Tanrı'sına söylüyor.."
Sonra sesler çıktı "Tia tia tia~"
Bu ses bana tanıdık geliyordu.
"Siz çok günahkarsınız~"
"Gelin şeytanlar~"
"Hadi oyun oynayalım~"
Gray çok tedirgin olmuştu.
Mark konuşamıyordu.
Benimde ruh halim değişmişti.
"Hemen çıkalım burdan."
Dedik ve kapıya yöneldik.
Kadının sesi kalınlaştı.
"Günahlarınızı ödeyeceksiniz~..Sizi pis şeytanlar~"
Kapıdan nefes nefese çıkmıştık. Nasıl çıktığımızı anlatamam.
Gray dedi "Bir hafta loncaya uğramayalım." dedi. Haklıydı. Lacrima'dan dayıma haber verdik.
Tai tia tia~
Okur-samalar nasılsınız? TİA TİA TİA~
YOU ARE READING
Papatya -Nalu-
Teen Fiction"Bizim hikayemiz bir peri masalı gibiydi.." Lucy Heartfilia, bir yıldız ruhu büyücüsü.. Magnologia şehrinden uzak bir büyük evde babasıyla yaşıyordu.. Lucy büyüyü annesinden öğrenmişti. Babası Lucy'in büyü öğrenmesinden yana değildi. Babası işlerin...
