final

8.8K 496 169
                                    

Son beş dakika.

Jungkook oflayarak gözlerini kapadı, bu gün zaman sanki onun alehine geçmek bilmiyordu. En sevdiği matematik dersinde sıkılacak kadar heyecanlıydı. Zil çaldığında yıldırım suratinde çantasını toparladı. Sınıfdan çıkarken telefonu eline aldı.

jeongguk: noona

Neredesin?

stalknina: arka bahçeye gel, Jungkook.

Jungkook gülümseyerek arka bahçeye koşdu, koşdukça rüzgar saçının perçemlerini gözünün önüne getiriyor, görüşünü engelliyordu. Umursamadı, koşarak arka bahçeye girdi. Kapının girişinde durarak soluklandı, kafasını kaldırarak bahçeye bakdı. Bir az önünde salıncakda oturan bir kız gördü. Mor saçlı bu kız ona birini anımsatıyordu, omuzlarını silkerek adım atmaya çalıştı. Ama sadece çalıştı, çünki karnı heyecandan kasılıyordu.

Zorla salıncağa taraf yürüdü. Kız ona arkasını dönecek şekilde salıncakda oturmuşdu, muhtemelen Jungkook'un geldiyinden habersizdi.

"N-noona?"

Kız yavaşca arkasını döndü, Jungkook ona şaşkınca bakarken.

Jungkook yavaşca öne geldi. Bu kızı tanıyordu, mor saçları ve büyük gözleriyle dikkatini çekmişdi. Hatta onunla bir kaç kere konuşmuşdu!

Yüzünü ezberlemek istercesine önündeki kıza bakıyordu.

Eva bir saatdir onu inceleyen çocuğa gülmek istiyordu, ağzından bir kıkırtı çıktı.

"Neye gülüyorsun, noona?"

"Neden böyle bakıyorsun? Baykuşa benziyorsun!" Eva kahkaha atarak dedi. Jungkook'un ağzı açılmış, gözleri ise berelmişdi. Bu haliyle o, tavşandan çok baykuşa benziyordu.

"Yah, noona! Anlamıyorum, başka kızlar benim ne kadar yakışıklı olduğumu söyler, sen de garip hayvanlara benzetirsin." Jungkook ellerini birleştirdi trip atdığını bildirmek için.

Eva'nın kaşları çatıldı ve çocuğun omzuna hafif yumruk atdı. O başka kızların kim olduğunu öğrenecekdi, kim kimi övüyordu? "Benim sevme tarzım böyle, Kookie."

Jungkook müzip bir gülümsemeyle Eva'ya döndü. "Biz daha sevgili değiliz, değil mi?"

"Değiliz."

"O zaman ben başlayayım."

Jungkook elini ensesine atarak kaşıdı, gergin olduğunda çoğu zaman böyle yapardı. Eva'nın ellerini titreyerek elleri arasına aldı. "Noona, seni seviyorum. B-benimle çıkar mısın?"

Ses yoktu. Jungkook kapadığı gözlerini açdı. Eva'nın gözleri hafif dolmuşdu.

"Eva, n-neden ağlıyorsun? Yanlış bir şey mi de-"

"Seni seviyorum, Jungkook. Ve seninle çıkarım." Jungkook kollarını boynuna dolayan beden ile hafifçe sendeledi ama çabucak toparladı. Ellerini kızın saçlarına getirerek okşamaya başladı. Uçları mor olan saçlar yumuşakdı, ellerini gıdıklıyordu.

"Hadi Jungkook, eve gidelim," dedi Eva Jungkook'dan ayrılırken, "artık resmi olarak sevgili olduğumuza göre sana hesap sora bilirim. Söyle bakalım, o kızlar kim?"

"Ne? Hangi kızlar?"

"Az önce dediğin, sana 'yakışıklı' diyenler."

"A-ah, şaka yapmışdım. Annemden başka kimse bana öyle demiyor."

Jungkook kızın elini daha sıkı kavradı. Okulun kapısından çıkıyorlardı.

"Noona?"

Eva cevap vermeyerek Jungkook'a baktı. Oğlanın yüz ifadesinin ciddileştiğini gördü. "Bir problem mi var?"

"Evet." Diyerek dudaklarını dişledi Jungkook.

"Ne oldu, Jungkook-ah?" Eva elini Jungkook'un yanağına getirerek okşadı, kırmızı yanaklar sabahtan beri Jungkook'un ne kadar utandığına işaretdi. 'Masum' diye düşündü.

"Noona, üzgünüm ama, seni öpeceğim."

Eva gülümsedi. "Tamam. Seni durdurmayacağım." Gözlerini kapadı.

Jungkook gözlerini kapamış kıza dikkatle baktı ve kızarmış yanakları daha da kızardı. Kendini garip hissediyordu, şu an heyecandan yere yığıla bilirdi.

Yüzünü yavaşca kızın yüzünün hizasına getirirken, kızın nefesini hissetdi. Dudaklarını karşısındakı dudaklarla birleştirdi. Eva'nın gülümsediğini dudaklarının gerildiğinden anlıyordu, Jungkook da içinde büyüyen bu hissle gözlerini kapadı. Ve dudaklarını yavaşça haraket etdirdi. Dudakları ahenkle haraket ediyordu. Jungkook aldığı şeker tadıyla dudakları kendine daha çok çekdi. Eva'nın alt dudağını çekerek dişledi. "Yah, ne yapıyorsun?"

Jungkook endişeyle ellerini Eva'nın yanaklarına yerleşdirdi. "Üzgünüm, üzgünüm, noona. Çok mu acıdı? Ben bir an-

Eva gülümseyerek Jungkook'un elini kavradı. "Acımasına acımadı, Jungkook, ama... Sözümü geri alıyorum, masum filan değilsin!"

Jungkook kızaran yüzüne tezad kıkırdadı. Okuldan çıkmışdılar. "İnan bana, noona, konu sen olunca masum olamıyorum."

Eva gülerek çocuğun ensesine şaplak atdı. "Terbiyesiz."

***

VEE DE FİNAL BÖLÜMÜ KARŞINIZDA!!!!

Eeeeveeet,

bu güne kadar bana destek olanlara, olmayanlara ve olacaklara kalpten teşekkürlerimi sunarım. Çünki, Game Over hepimizin bildiği, klişeleşmenin yedinci sınırında, aynı kurguya sahip textinglerden sadece biri. Çok beklentim zaten yoktu, ama binden çok insanın bu hikayeyi okuyacağını sanmazdım. Böyle sıradanlaşmışlıktan çıkarılmaya çalışılmış ama yine de sıradanlıktan çıkamamış bir hikayeyi okuduğunuz için çooo~k teşekkürler!

♡♡









game over | jjkWhere stories live. Discover now