BÖLÜM 1

138 32 51
                                    

Medya:
1-Ege'nin gördüğü kızın giydikleri...
2-Nehir'in okula giderken giydikleri...

Selam canlarım umarım beğenirsiniz iyi okumalarr... Hatalarım, önerileriniz veya eklemek istediğiniz bir şey varsa belirtirseniz sevinirim öpüyorum...

------------------------------------------------------

"Pişt"   
"Pişştt"
"Pişşşttt"
"Uyansana be iki saattir bağırıyorum"

Gözlerimi yavaşça araladım.
Kafamda dikilen ve bas bas bağıran  Ada'yı görünce bana gayet sakin gelen bir sesle "Bağırmayı keser misin? Uyanıyorum işte" diyip tekrar kapattım uykudan şişmiş gözlerimi.

"Kalk hadi geç kalıyoruz babam bekliyor. İki saat banyodan da çıkmazsın sen şimdi hanımefendide bir süs bir süs sanki kendini birine beğendirmeye çalışıyor"

Evet çalışıyorum. Ama malesef ki çabalarım boşa. Ege beni beğenmiyor, beğenmeyecek te.

Ayrıca bu kız sabah sabah bu enerjiyi nerden buluyor anlamıyorum. Kardeş olduğumuza da inanmıyorum zaten. O kadar zıtız ki. Ben sabahın köründe asla o kadar kelimeyi bir araya getiremem.

Neyse, Ada 16 yaşında benden güzel olduğunu söyleyemem ama güzel. Anneme babama kısacası ailesine çok bağlı. Bense o kadar bağımsızım ki "ailemize" değil de "ailesine" diyorum.

Ben vıcık vıcıklığı pek sevmem. Gerektiğinde konuşurum annemle, babamla ama Ada öyle değil üniversiteyi başka bir şehirde okursa annemlerden nasıl ayrılabilecek bilmiyorum.

Çocukluktan beri Ada ile aramızda bir anlaşmazlık var. Bu yüzden ben hep arkadaşlarımı kardeşim olarak gördüm. Onlara sırtımı dayadım ve güvendim.

Yataktan kalkarken her tarafım ağrıyordu. Dün akşam Hayalle birlikte birazcık koptuğumuzdandır gece 3 te evdeydim ve 7 de okula gitmek biraz zor oluyor şu an benim için.

Yavaşça banyoya gittim. Yüzüme soğuk su çarptığımda anca kendime gelebilmiştim. Dişlerimi fırçalayıp, Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Sabah bir şekle giremediği için de düzleştirdim.

Gardrobumun başına gittiğimde kararsızdım. Aslında okul boyunca hiç bu kararsızlığı yaşamadığım için şanslıydım ama son hafta olduğundan Hayal ile keyfimize göre giyinmeye karar verdik. Laf söyleyen de yoktu zaten.

Sarı tişörtümü ve yırtık siyah pantolonumu giymeye karar verdim altına da converselerimi giyip en sevdiğim mavi ojelerimi sürdüm ve Ada'nın sesini duydum.

"Biz çıkıyoruuuz"
"Geliyorum"

Merdivenleri ikişer ikişer inmeye başladım. Anneme görüşürüz diyip arabaya bindim.
Babama:
"Hayallere bırakır mısın beni?"
"Olur"

Hayal'e geleceğimi söylememiştim ama zaten okula gitmiş olamazdı. Son dakika gelirdi zaten.

5 dakika sonra Hayallerin evinin önündeydim. Arabadan inip evlerinin zillerine bastım Nesrin Teyze pijamalarla beni karşıladı. Beni görünce
"Hoşgeldin" dedi soğuk bir sesle ve ardından
"Hayaaaaalll" diye bağırdı
"Efendim"
"Nehir gelmiş hadi gel"
"Tamam" Hayali beklerken Nesrin teyzeye:
"Nasılsın Nesrin Teyze iyi misin?" dedim
"İyi olmak mümkün mü ?" derken Hayal geldi yanımıza suratı beş karıştı.

Annesinide kızınıda ilk defa böyle görmüştüm. Mutluydu onlar bizim aksimize. Tabiiki benim aileme mutsuz diyemezdim ama onlar hep beraber mutlulardı bizimkiler 3 kişi.

Noldu demedim tabiiki Hayal'e. Bu gergin ortamda nolduğunu öğrenmem tabiikide imkansızdı. "Görüşürüz Nesrin teyze" dedim ama Nesrin teyze çoktan içeri girmişti.

Birazcık ilerledikten sonra noldu diye sordum Hayal'e aramızdaki sessizliği bozmak için

"Ya nolsun sinir etti beni bütün her şeyi kendisinin yaptığını falan söyledi ailemiz adına. Babam dayanamadı çekti gitti zaten sende iyiki geldin, kurtuldum"

Bir şey söylemedim. Hayalle ilgili her şey beni ilgilendirirdi ama şu an bir şey demem doğru olmazdı sonuçıta bu bir aile meselesiydi..

İkimizde yol boyunca konuşmadık. Okulun kapısına gelmiştik. Tam kapıdan giriyorduk ki yan taraftan gelen birini fark ettim: Ege...

O havalı yürüyüşüyle her kızın dikkatini çeken Ege buraya doğru geliyordu.

Hayal'in yoldaki halinden eser kalmamış kulağıma fısıldadı

"Seninki geliyor" aptalca sırıttım. Aslında acı ve kabullenmem gereken bir gerçek vardı ki o benimki değildi hiçbir zaman olmamıştı ve olmayacaktı. Ama ben tabiikide bunu kabullenmeyecektim. ASLA.

Yanımıza geldi yanımdan geçti. Ah o parfüm kokusu... ve Hayal'in yanında durdu. Allah'ım neler oluyor benim yanımda olması gerekmez miydi?

"Selam Hayal"
Hayır ben neyim? Neyse çaresiz bekleyeyim bana da der belki
"Selam" dedi Hayal bi gözü bende.
"Naber?"
Ooo iyice sohbet muhabbet benim ortamda fazlalık olduğumu anlatmaya çalışıyorsan,evet. Gayet iyi başardın.
"İyi"
Canım arkadaşım ya keşke sen nasılsın diye de sorsaydın. Az muhabbet ettiniz. Benim hayalim,düşüncem şuydu: Hayal bir şey demeyecek ve çekip gidicez. Sonuç: Hüsran.

"Neyse, sınıfta görüşürüz."

YUH,OHA,DEVE,BEN GÖT

Bir,Daha nereye görüşüyonuz yeterince konuştunuz zaten????
İki, Görünmez olabilme yeteneğim var da ben mi fark edemiyorum  düşmanım bile laf atardı lan. Bu ne.

NEFRET EDERSİN DE BU KADAR MI NEFRET EDERSİN BEN SENİ KENDİ İSTEĞİMLE Mİ SEVİYORUM HADİ ŞU ÇOCUĞU SEVEYİM FALAN MI DEDİM? AYRICA BİRAZ SAYGI BE. İNSANA SAYGI. SEVMİYOSAN DA SAYGI GÖSTERMEK ZORUNDASIN DEMEZLER MİYDİ?

Allahım cidden çok kötüyüm. Neye yanayım kankamın yüzsüzlüğüne mi? sevdiğim çocuğun öküzlüğüne mi?

İçeriye doğru ilerlemeye başladık. Sınıfa girdiğimizde zil çalmıştı. Hayal oturduğu gibi kitaplarını hazırlamaya
başladı ben ise Ege'nin gelmesini bekliyodum ama öğretmen sınıfa girdi. 5 dakika 6..... 7..... 10..... 13.... 18..... 22.....
Tık.. tık.. tık..
Nursel hocanın "gir" demesiyle yağmurda ıslanmış bir Ege ile karşılaşmamız bir oldu. Çok tatlı duruyordu yaaa.
"İşim vardı"
"Geç"
Gözüm, kulağım ve bütün organlarım ondaydı. Batuhan'a bir şeyler anlatıyordu. Duyduklarım şunlardı:

"Aga kız bayağı taştı ya bende takıldım peşine arkasından yürüyodum götü desen offf şort giymişti eğilsen görcen üstü desen südyenle çıkmış resmen memelerinin ucunu kapatmış sadece iyice azdım bara girdi bende arkasından gittim......."

"Platonik Aşk'ım"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin