0.8

445 39 52
                                    

"Hadi! Seni mi bekleyeceğim!"

Changkyun Min Yun'u kolundan tutup çekiştirirken lunaparkın içinde sadece fast-food satıldığını gördü. Lunaparkın dışında ev yemekleri yapan bir kaç yer gördüğünü hatırlayınca çıkışa doğru Min Yun'la ilerlemeye başladı.

Onu durduran Min Yun elini hızla Changkyun'dan kurtarmıştı.

"Nereye gidiyoruz?! Yemek yiyeceğim demedin mi?"

Telaşlı bakan kıza karşı derin bir nefes verdi Changkyun. Başıyla onayladıktan sonra çıkışı gösterdi.

"Karşıda ev yemekleri yapan bir yer gördüm, yedikten sonra geliriz ve lunapark kapanana kadar kalırız. Tamam mı?"

Min Yun ilk tereddütte gibi gözükse de sonrasında onaylamıştı.

"Ama yemeği ben ısmarlayacağım. Tüm bilet parasını sen ödedin zaten."

Changkyun Min Yun'un söylediği şeye sırıtarak karşılık vermişti.

"Seni neden yanımda götürüyorum sandın?"

"Ne?!"

Şaşırmış ve sinirlenmiş yüz ifadesini görünce Changkyun'un keyfi daha da yerine gelmişti. Tekrar kolundan tuttuktan sonra çıkışa doğru ilerlediler.

~

Yemekler geldiğinde Changkyun aç gözüken Min Yun'a baktı. O hızlı hızlı yemeğini yerken Changkyun bir iki parça et alıp yemeyi bırakmıştı.

"Ne oldu? Yemiyor musun?"

Changkyun midesini tutarak yüzünü ekşitmişti.

"Midem ağrımaya başladı. Ben yiyemeyeceğim. Ye sen. Sonra kalkarız."

"Yanımda ilaç var, vermemi ister misin?"

Changkyun hızla boşta kalan elini sallamıştı.

"Hayır hayır! İlaç içmeyi sevmem. Birazdan geçer."

Min Yun sakince başıyla onaylandıktan sonra yemeye devam etmişti. Changkyun başından beri aç değildi. Min Yun'un acıktığını fark edince kendisini bahane etmişti. Hem sevgililerin de yalnız kalmasının iyi olacağını düşünmüştü.

~

"Ah, kendimi kötü hissediyorum. Sen hiç yemek yemedin. Bense neredeyse dünyayı yiyecektim."

Changkyun isyan eden Min Yun'a kaşlarını çatarak baktı.

"Yemediğimi de nerden çıkardın? İlk başta güzel güzel yiyordum. Hem sen yemişsen nolmuş?"

"Çok yedim. Kilo alırsam yeni işimden olabilirim. Biliyorsun Kore güzelliğe önem verir. Ayrıca evde kalmak da istemiyorum."

Changkyun kahkayı basmıştı. Ona kötü kötü bakan bakışları aldırmadan bir süre güldü ve sesinin yerine gelmesini bekledi.

"Hayır.. Güldüğüm şey işten atılman falan değil. Kilo alsan da almasan da evde kalmışsın zaten."

Changkyun uzun zamandır bu kadar keyifli olmamıştı. Min Yun ona farklı bir enerji vermişti ve onun kızaran yüzüyle kısık sinirli gözlerini görmek çok hoşuna gidiyordu.

Bir anda yakasından tutulmasıyla ne olduğunu anlayamamıştı Changkyun. Yüzünün dibinde ona bakan bir çift gözle ciddileşip yutkundu.

Neighbor//Im ChangkyunМесто, где живут истории. Откройте их для себя