BÖLÜM 2 "psikiatrist"

121 20 25
                                    

medya Araf çakır

Abim odasına hazırlanmak için gittiğinde bende en iyi dostum olan yataktan ayrıldım . Üstümü güzelce giyindim bu gün psikiatriste gidicektik . Ilk zamanlarda eziyet gibi olan psikiatri seruvenim sonraları bir hobi gibi olmuştu. Resmen içimi döküyordum psikiatristim Emel hanıma.

Emel hanım çok güzel bir kadındı. Abime ilgisi vardı bunu her halinden anlıyordum. Her randevu öncesi arar güya çaktırmadan ağzımı arardı abim gelecek mi? gelmeyecek mi? Diye ben çakıyorum durumu tabi ama belli etmiyirum. Düşüncelerimden çalan telefonla ayrıldım.
Arayan:emel hanım
Hııııh bende nerde kaldı diyodum. Telefonu kapattığında tekrar düşünmeye başladım . Beni resmen saf 18 yaşında bir kız sanıyordu. Tamam 18 yaşındayım ama onun niyetini anlayacak kadar şeytanım

yada çok zekiyim evet evet bencede çok zekiyim. Yerim ben kendimi yaa. Giyinme işlemim bitmişti. Hemen koşup abimin odasına girdim tamam biraz dalmış olabilirim abim şok olmus bir vaziyette"yuhh Asel . Kız sanki babasının çiftliğine dalıyo. Insan bi kapıyı çalar"dedi
haklıydı ama ne varki her zaman altta kalanin vcani ciksin gibi bir mantiga sahiptim.
"ne var sanki müsait değilsin. Hem kapıyı çalsam 'giiir'diyeceksin işte seni bi yükten kurtardım " dedim abim kendimi savunmak için her türlü sacmalığa basvurmamin karşısında hayretle kaşlarını kaldırmıştı

"ama odaya girmeden önce müsait olup olmadığımı bilmiyordun ufaklık"

nedense son kelime en çok dikkatimi çekmişti "ufaklık mı ben ufaklık mıyım?"
"tamam tamam uzatma" uzatmaymış vivivivi cok biliyosun sen sende boy varda nolmus boyu uzun olanın aklı kısa olurmuş.
Atasozlerini bile çıkarlarım dahilinde kullanıyorum resmen. Bu sırada aşağıya kahvaltıya inmiştik. Kahvaltı benim en sevdiğim öğündür.

"Abişim"diyice kaşlarını anlamsızca kaldırıp "one be!" Dedi ama hiç umursamadan devam ettim
"sence benim psikiatristim nasıl biri" "uzman biri bence"
"yaaa öyle değil. Yani tip olarak" "bilmem ,güzel galiba"
" galiba?"
"Yani fıstığım dikkat etmedim. Belkide dikkatimi çekmemiştir"parmağıyla burnumunucuna vurdu ve göz kırparak
"biliyosun ki yakışıklı abinin dikkatini öyle her kız çekmez. Her yiğidin harcı değil anlayacağın"
"ayyyyh yesinler neresi yakışıklıysa ""birşey mi dedin?"
"Hic! Unut gitsin"

Abimin arabası siyahtı abimde siyah bir kot ve siyah bir tişört giymişti koyu sarı saçlarına ve kumral tenine siyah çok yakışıyordu.
Emel görünce bayılmasa bari.

İtiraf ediyorumki abim her genç kızın hayalini süsleyebilcek cinsten bir adamdı. Yolculuğumuz oldukça sessiz geçmişti ve sonunda gelmiştik.
Şimdi arabadan inmesem kapıyı açmasını beklesem.
Benim abim öküz açmaz birde niye inmiyorum diye ters ters bakar en iyisi kendim ineyim.
Yakışıklı makışıklı da erkeklerde öküzlük hammadde. Olmassa olmaz. Ben bunları dusünürken çoktan Emel Hanımın odasına varmıştık. Emel hanım benden önce abime uzattı elini selamlaştılar ve sonra sıra bana geldi.

Benim terapimin başlaması için abimin gitmesi gerekiyordu fakat gelin görünki emel abimle sohbet ettikçe ediyordu.

"Lafınızı balla bölüyorum ama artık gitsende bizde başlasak be abiciğim"

gözlerimi oyle belertmiştimki abim hemen görüşürüz diyip dışarı çıkmıştı.
Daha önceki seanslarda annemin öldüğü seneki yaşadıklarımı anlattım sebebini sorduğumda ise Emel hanım o seneki psikolojim ve yaşadıklarımın önemli olduğunu ve beni daha iyi tanıması için olduğunu söyledi. Benim disimda vakit gecirdigim uakin cevrem ilede bol nol konustu. Sudeyle de tabii sonucta bir yilana donusmeden once tatli bir kedi yavrusuydu gozumde. Tabii abimle olan anılarımı hep pür dikkat dinlerdi zaten o zamanki anılarımda abim pek olmazdı.
O benim hikayemin annem öldükten sonraki bölümünün kahramanı oldu. "Evet canım senle olan sohbetimiz buraya kadar birazda abinle senin hakkında konuşalım sen çıkabilirsiniz ""ne konuşacaksınız?"
"bilmen gerekseydi çıkmazdın zaten "

Bolmon goroksoydo cokmozdon zoton ööööö sen çok biliyon. Gıcık.
Şu anda senden nefret ettim .

Abimle seni uzaklaştırmanın vakti geldi. Neyse.
"abicim emel hanım seni çağırıyor" ""tamam canım". Biz geleli 1 saatten fazla olmuştu.ve be  neredeyse bir saattir konusuyordum.
E haliyle dilim damagima yapismis ve bir hayli susamistim.
Yok yok ben acıktım neyse kantine ineyimde birşeyler yiyim.

Kahvaltıda konuşmaktan birşey yiyemedimki . Biraz acele etsem iyi olur yoksa yığılıp kalıcam valla . Adımlarımı bayaa hızlandırmıştım.

Biraz daha hızlansam koşma vaziyetine girecektim açlık bana neler yaptırıyo.

Kantine gitmek için tam köşeyi dönüyordum ki bir şeye çarptim sanırım duvardı ve tramva geçiriyor gibi hissettim.
Gülme sesleriyle bir anda başımı kaldırdım.
Gördüğüm şey bir duvardan farklıydı bu bir insandı hemde bu insan bir erkekti çok yakışıklı ve sempatik bir erkekti. Çocuğa baktığımda kafasını ovalıyordu sanırım kafasına çarpmıştım çocuk bana bakmadan "offf karhan oğlum ben neye çarptim lan duvar mıydı? Neydi o"adının karhan oldugunu öğrendiğim çocuk

"yok mertcim bu daha değişik birşey"dedi.
Mert dediği çocuk kafasını kaldırıp bana baktığında kafasının kıpkırmızı olduğunu fark ettim.
Bana bakıp güldü ve
"dikkat etsene be güzelim"
"ya kusura bakma biraz sert çarptım sanırım"dediğimde alaylı bir sesle

"sen mi çarptın ben gök taşı sandım"dedi.
Bir süre aramızda gülüşmeler olduktan sonra kendini beğenmiş bir şekilde gülerek elini saçlarının arasından geçirdi ve
"bu arada güzelim ben Mert"diyerek göz kırptı.
Bende elimi uzattım ve "bende Asel"dedim.
"Asel hmmm güzel isimmiş" tebessüm etmekle yitindim.ama sohbet bitsede bir an önce yemek yesem diye dusunmektende kendimi alikoyamiyordum.
Tekrar eli kafasına gitti
"ya acıyomu?"
"Hayır ama nerdeyse kafamı kırıyordun bence bir kahve ısmarlasan ağrı kesici niyetine süper olur"
"peki zaten çok açım sana carpmasaydim şuan yemek yiyo olucaktım" sonra diğerlerine dönüp "sizde gelsenize bu arada ben asel sizle tanışmadım "dedim. Içlerinden uzun boylu kumral olanı "ben karhan" diğeri "bende rüzgar " dedi.Rüzgar
"siz için kahveyi biz özgür ün yanina çıkıyoruz kanka "dedi.
Bizde kantine indik tostları yedik tam kahve içicektik...

MUTLU OLSAK ARTIK!Donde viven las historias. Descúbrelo ahora