《KURTULUŞ》

1K 133 48
                                    

33. BÖLÜM


Hei gözlerini araladığında bir süre etrafa bakındı bilmediği bir odada gözlerini açmıştı ve neler olduğunu merak ediyordu. En son doğumun başladığını duymuştu ve şuan ona ne olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu.

Öldüm mü acaba ? diye mırıldandığında bunun olmasını istememişti. Henüz bebeği eline almamıştı bile yataktan kalkıp ayaklarını yere bastığında karşıdaki aynayı farketti. Aynaya doğruyu ilerlerken kendini incelemeye başladı.

Saçlarının kahvesinde beliren sarı tutamlar ve uzayan boyları onu şaşırtmıştı.

"Ne kadar süredir uyuyorum ki.." diye mırıldanıp bedenine dokunduğunda karnındaki şişin tamamen yok olduğunu gördü. Tek bir dikiş izi bile yoktu buna mutlu olmalıydı belki de ama fazlasıyla garipsiyordu

"Ölmüş olamam" deyip etrafa bakınacakken gözlerinin yeşil olduğunu farketti. Bunlar lens falan değildi gözlerinin rengi kendiliğinden değişmişti göğsü heyecanla kalkıp inerken etraftaki kitaplıklara bakışlarını çevirdi. O an başına dank etmişti Jin'i burda bıçakladığı.

"Jin..." diye mırıldanırken kapıya doğru koştu. Kapının kolunu kavradığında hemen çevirip kapıyı araladığında adımını büyük bir şokla durdurdu.

Ruhlar birbirleri ile konuşup bir şeylerle ilgilenirken Hei kaşlarını çatarak onları izledi. Buraya nasıl geldiğini merak ettiği kadar Jin ve diğerleri için en önemlisi kızının nerede olduğunu merak ediyordu. Yavaşça yutkunurken onu farkeden kadın bir ruh ona doğru gelmeye başladığında derin bir nefes alıp verdi. Nefesini düzene sokabildiğinde vücudunun işlevini yerine getirmeye başladığını farketmişti.

"Uyandığına göre gidebiliriz" diyen ruhla"Nereye?" Diye sorduğunda,

"Ailenin yanına " bu cevabı beklemeyen Hei "Ben neredeyim?" Diye sorduğunda

"Bizim tarafımızdasın , yani ruhlar aleminde dengeler küçük kızın sayesinde değişti ve sizi bir süre burada misafir edeceğiz ya da kim bilir belki de bir ömür" deyip güldüğünde Hei bir an önce onları görmek isteyerek sakin olmaya özen gösterip ruhu takip etti. Böyle şeyleri filmlerde görmüştü. Bembeyaz bir ortam ve şeffaflığı gözler önünde ölü ruhlar, ürkütücü duruyordu ve buradan nasıl gidebilecekleri hakkında bir fikri yoktu.

Karşılarında yeni bir kapı belirdiğinde ruh kapıyı itelemeye başladı Hei merakla içeriye bakar iken kapı tamamen açılmıştı. Yoona ve Haru onu farkettiğinde gözlerini büyük bir şokla açmıştı.

"Hei unni.." diyen Haru ile herkes başını kaldırıp Hei'ye bakmıştı.

Tüyleri birbir ürpermeye başlayan Hei midesine kramplar girerken heyecanla her birine baktı.

Jin yorgun bedenini yerden kaldırırken Hei bakışlarını ona çevirdi kapı ardından kapandığında bunu umursamayarak Jin'e doğru hızlı adımlarla ilerledi. Jin de ona ilerlerken ona büyük bir özlemle koşup kollarını ona sardı Jin onu kucağına alıp onu sıkıca sardığında başını Jin'in boynuna gömüp özlediği kokusunu içine çekti. Gözyaşları süzülürken Jin de ondan farksız değildi ve odadaki herkes mutlulukla onlara bakıyordu.

Hei geri çekildiğinde Jin onu yeniden ayaklarının üzerine koymuştu. Ellerini Jin'in yüzüne yerleştiren Hei
"Kızımız nerede?"diye sorduğunda Jin Hei'nin ellerini tutup

[BTS]PROPHECY ✔ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin