Chapter 9

2.6K 112 369
                                    

Lumos!

"Gelebilir miyim? Potter, Weasley?"

Harry peron 9 3/4'e giden trende başkanlık görevini bitirip normal kompartımanlara gelen Draco'ya yer açtı.

"Tabii Draco, gel."

Noel tatiline, eve gidiyoruz. Üstelik Draco da benimle birlikte eve geliyor. Ailesi bayağı atışmış bildiğim kadarıyla. Bu Noelin mükemmel geçmesi için elimden geleni yapacağım.

Bacaklarımı Draco'ya uzatıp başımı kitabıma indirdim ama bir süre sonra midem bulanmaya başladı. Tren de sallıyordu. O yüzden biraz uyumaya karar verdim ve bizimkiler konuşurken kafamı cama yasladım.

*

Yoldaki bir taşa takılmış olacağız ki irkilerek uyandım. Başım, saçlarımı okşayan Draco'nun dizlerindeydi. Fakat ben burada uyumamıştım ki?

"Tam zamanında uyandın, gelmek üzereyiz." Esnedim.

"Ben burada uyumamıştım."

"Kafan cama çarpıp acımasın diye seni dizime yatırdım." (Nerde bize böyle düşünceli sevgili)

Elimi yanağına dokundurdum. "Çok düşüncelisin."

Etrafıma baktığımda Harry ve Ron Patlamalı Pişti oynuyorlardı ve uyandığımı görünce bana sıcacık bir gülümseme yolladılar.

*

Harry ve Ron ile vedalaştıktan sonra bir taksiye bindik ve bizim eve doğru yola koyulduk. Üstümüzdeki cüppeler değişik bir görüntü oluştursa da insanların pek dikkat ettiği falan yoktu. Muhtemelen konseptli bir etkinlikten geldiğimizi düşünüyorlardı. Draco beni çimdikleyerek fısıldadı. Taksiciye sesini duyurmamaya çalışıyordu.

"Hişt, Hermione, bu Muggle'ların şeyleri çok değişik; şu kola baksana, yuvarladığımda cam açılıyor! İnanılır gibi değil."

Gülmemi bastıramadım çünkü onu patlak gözleriyle şaşkın görmek çok komikti.

"Sana daha değişik bir sürü şey göstereceğim,"

Biz dışarıya bakarken yol bitti ve araba durdu.

"7 dolar tutuyor, hanımefendi."

10 dolarımı uzattım ve üstünü beklemeden indim. Bu şekilde çok zengin hissetmiştim nedendir bilinmez.

Draco'nun elini tuttum ve onu kapıya doğru sürükledim.

"Stres yapma,"

"Stres yapan kim? Beni çok sevecekler Granger, göreceksin."

"Hadi bakalım,"

Kapıyı tıklattım. Biraz bekledikten sonra ayak sesleri duyulmaya başladı.

"Ben bakarım!"

Kapıyı annem açtığında yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Beni görünce hemen üstüme atılıp sarıldı.

"Hermione! Hoş geldin, tatlım. Draco'ydu değil mi? Sen de hoş geldin. İçeri girin."

"Aç mısınız?"

İkimiz de kafamızı iki yana salladık.

"Ortak Salonda yemek yiyip geldik annecim."

İçeri girdiğimizde önce yukarı çıkıp elimizdeki pek de büyük olmayan çantaları bıraktık. Sonra tekrar aşağı indik.

Annem bize kurabiye getirmişti.

"Nasıl da biliyorsun bundan istediğimi, canım annem benim."

Kapının orada ayakta bekleyen babama da sıkıca sarıldım ve koltuklara gömüldük. Draco da annemlerle el sıkışmıştı.

Losing Control | Dramioneحيث تعيش القصص. اكتشف الآن