Bölüm 33

1.6K 76 46
                                    

"Sonunda"

Ellerimin arasında ki minik eli tutup avuç içine dudaklarımı bastırdım. Sevimli kıkırtısı odayı doldurduğun da gözlerimi kapatıp sesinin beni iyileştirmesine izin verdim.

"Seni özledim"

Bir kaç gündür konuşmaması yüzünden sesi çatallı çıkmıştı. Avuçunu kalbimin üzerine bastırıp eğilip yüzünü öptüm.

"Sensizlik ölüm gibiydi"

Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldığında oturduğum sandalyeden kalkıp yatağın boş kısmına oturdum. Karnı eski haline dönmüştü. Luhan hamileliğin de fazla kilo almamıştı büyüyen tek yer karnıydı bu nedenle doğumdan sonra tamamen eski formuna dönmüştü. Kollarını belime sarıp kafasını göğsüme yasladığın da yüzümü saçlarının arasına koydum. Kokusunu derince içime çektim.

"Asher tıpkı senin gibi kokuyor"

"Sehun onu görmek istiyorum ne zaman getirecekler?"

"Hemşire yarım saate getireceğini söyledi"

Parlayan gözlerini kaldırıp gözlerimin içine baktı.

"Hangimize benziyor?"

Sesi o kadar heyecanlı çıkmıştı ki ona o uyurken gidip oğlumu görmediğimi söyleyemedim.

"Ah sanırım sana benziyor. Yüzünün kime benzeyeceğine şuan emin degilim ama tıpkı senin gibi koktuğuna ve senin gibi güçlü olduğuna eminim"

"Ben güçlümüyüm ki?"

O kadar tatlı sormuştu ki yarası olmasa sımsıkı sarardım bedenini. Anlına dökülen saçları geriye yatırıp açılan yere  dudaklarımı bastırdım. Rengi yerine gelmişti. Artık o kadar beyaz değildi.

"Güçlüsün tabi herşeyim benden bile daha güçlüsün"

Kocaman gülümsemişti.

"Çünkü ben erkeksiyim"

Kafasını yukarıya doğru kaldırdığın da yüzünde ki gülüş silinmemişti. Yavaşca eğilip dudaklarına yaklaştım. Gülüşü devam ederken kafasını bana doğru yaklaştırmıştı. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Hareket etmeden öyle duruyorduk. Tadını almak için yavaşça alt dudağını dudaklarımın arasına çektim. Canını acıtmaktan koktuğum için sadece tadını almaya odaklanıyordum. Kapı çaldığında doyamadığım dudaklarından ayrılmak zorunda kalmıştım.

"Biz geldik"

Hemşire gülümseyerek odaya girdiğin de Luhan kocaman açtığı gözleriyle oğlumuza bakıyordu. Hemşire yatağın önüne geldikten sonra bebeği Luhan'a uzatmıştı. Luhan'ın büyük gözleri önce bana dönmüş sonra oğlumuzu bulmuştu. Elleri titriyordu. Yavaşca kollarını açıp küçük bedeni kucağına aldıktan sonra hemşire odadan çıkmıştı.

"Ç-çok küçük. S-sağlığı iyi değil mi? "

Dolmaya başlayan gözlerini kaldırıp bana bakmıştı. Kafamı sallayıp onayladım. Tekrar oğlumuza dönmüştü.

"S-seni göremeyeceğim diye çok korktum bebeğim"

Derin bir nefes alıp gözlerimi bir süre kapattım. Açtıktan sonra uzanıp minik elini tuttum. Diğer kolumu da dikkat ederek Luhan'ın beline sarmıştım.

"Çok güzel kokuyor"

"Senin kokun o sevgilim"

Gülümseyip oğlumuzun minik burnunu öpmüştü. Küçük oğlumuz huylanmış olacak ki minik burnunu kırıştırıp yumruk yaptığı ellerini yüzüne sürmüştü. Luhan'ın güzel kıkırtısı kulaklarıma dolduğun da mutluluğu tüm hücrelerim de hissetmiştim. Saçları arasına dudaklarımı bastırıp kokusunu içime çektim.

My BabyWhere stories live. Discover now