part 2

490 35 5
                                    

   Koreye ayak bastığında gün daha yeni başlamıştı. Eşyalarını bırakıp kayıt için okula gitmesi gerekiyordu.. Kapının önünde duran taksiye binerek ablasının yaşadığı eve gitti.. Kaitly kapıyı birkaç defa çaldıktan sonra kapı açılmıştı. Ablası karşısında kız kardeşini görmeyi tabiki beklemiyordu.

      "Kaitly" diye çığlık attı ve boynuna sarıldı ablası neredeyse nefessiz kalmaktan ölecekti. Ablasını gördüğü için gerçekten mutluydu.. ablasının değişmiş suratını dikkatle inceledi.. Sonra da bavulunu alıp içeriye geçti. "Seni çok özledim kaitly..   akşam geldiğimde herşeyi konuşuruz bir ameliyatım var yetişmem gereken istediğin bir sey var mı akşam getireyim sen özlemissindir.."  kaitly yüzüne muazzam bir gülümseme getirdi

      " okula gideceğim nakil işlemleri için." Ablası hala ona farklı bir insanmış gibi bakıyordu "hazırlan ben seni bırakayım istersen" onun dediğine uyarak kalktı ve hızlıca hazırlandı. Okulun üniformasını daha almadığı için okul ortamında ağır kaçmayacak şeyler giyindi. Sırtına sırt çantası takmayı da unutmadı. Bunun yanı sıra belgelerini de çantanın içine koydu.

    20 dakika içerisinde hazırdı ablası önden o ise arkadan yola koyulmuslardı. "Neden böyle bir okula gitmek istedin? Evimizin yakınında bir okul vardı" kaitly hiçbir şey dememişti sadece başını önüne eğerek ablasını takip ediyordu.

      "hoseok'a verdiğin söz mü?" Başını salladı " o büyüdüğünde bu lisede okumak istiyordu. Bir ihtimal eğer buradaysa onunla yeniden karşılaşabiliriz..." karşısında okul yazısı görünmeye başlamıştı. Tamamen okulun kapısına ulaştıklarında ablası durdu ve ona baktı.

      " umarım iyi anlaşırsın bi aksilik olursa direk beni ara... bu arada kendine dikkat et.. ve bu parayıda al... borcum olduğu için çok veremiyorum... hadi bakalım okula" kaitly bi anda kendini kötü hissetmişti. Zaten zor durumda olan ablasını daha da zor duruma sokmuş gibi hissediyordu kendi.. Okulun kapısından içeriye girdi güvenlik ona bakışlar atıyordu..

      sadece güvenlik değil okulun bahçesine doğru ilerlediğinde neredeyse bahçenin tamamı kaitly'ye bakıyordu. Bundan rahatsız olsa da belli etmedi merdivenleri çıkarak karşısında duran kocaman binaya giriş yaptı. Içerininde dışarıdan bir farkı yoktu aslında o yabancı olduğu için çok çabuk dikkat çekiyordu.

    Okul karmakarışıktı müdürün odasını bir türlü bulamıyordu. Son çareyi birine sormakta bulmuştu. Gözü kızlı erkekli bir gruba çarptı hayır hayır bunlar olmazdı fazla kalabalıktı. Çaprazında duran iki kız vardı bunlarda ona uzaylıymış gibi bakıyordu. En sonunda camın önüne yaslanmış elinde kitap okuyan birisini gördü.

     Yavaşça ona yaklaştı, kitap okumaya fazla konsantre olmuş gibiydi. Histerik bir biçimde gülümsedi kaitly ona birilerini hatırlatıyordu bu duruş. "Pardon?" Çocuk kafasını yavaşça kitaptan kaldırarak karşısında duran kıza baktı. Şaşırmış olduğu halinden belliydi çünkü kız bir koreli değildi. "Nasıl yardım edebilirim?(ingilizce)"

      evet kesinlikle şaşırmıştı, hatta ingilizce konuşmuştu. Kaitly gülmek istese de kendini tuttu "ben korece biliyorum" dedi gülümserken ardından da " acaba müdürün odası nerede gösterebilir misin?" Demişti. Karşısındaki uzun boylu cocuk da ona gülümsemişti büyük dudakları onu şirin gösteriyordu.

     Eli ile ilerlemesi için kaitly ye işaret etti kaitly arkadan o ise önden yürüyordu bi kaç dakika sonra vardıklarında "burası" dedi uzun boylu çocuk. Kaitly kibar bir şekilde gülümsedi ve yavaşça kapıyı tiklatti. Birkaç saniye sonra içeriden gelen ses komutuna yanıt vermişti "girin" kapıdan içeriye girdi. Müdür bilgisayara baktıktan sonra kafasını kaldırdı ve kızı inceledi. " transfer öğrenci değil mi?" Dedi.

      "evet efendim" adam dikkat ile kaitly ye baktı "Bir yabancıya göre korecen iyi gibi geldi." Kaitly ellerini arkadan birleştirdi " korede doğdum ortaokula kadar korede yaşadım efendim" az önce dikkat ile onu izleyen adam şimdi gülümsüyordu "okulumuza hoşgeldin okul başkanı sana eşlik edecektir." Dedi kapıdan çıktığında ne demek istediğini çok anlamamıştı. Kapının yanında dikilen uzun boylu çocuğa baktı.

     Ne yani o oradan çıkana kadar burda mı beklemişti. Karşısındaki çocuk yine gülümsedi ve elini uzattı " ben okul başkanı okulumuza hoşgeldin" dedi uzattığı eli tutarak sıktı "ben kaitly " dedi. Çocuk yüzüne dikkatle baktı herkes gibi " ben hyungwon " eğilerek kızın elindeki kağıda baktı.

     " sınıflarımız yan yanaymış o zaman sana eşlik edeyim." Az önce yaptığı gibi ilerlemesi için işaret etmişti. Yürürken bir yandan da birşeyler anlatıyordu "en alt katta yemekhane var , 2. Katta kütüphane ve fen laboratuvarı var 3. Katta müzik sınıfları var çoğunlukla 1. Katta öğretmenler odası bulunur. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa bana gelebilirsin her türlü yardım ederim. Ah dur önce seni sınıf hocasına götürmeliyim. Belgeleri vermen gerekiyor 1. Kata gidelim." Dediği herşeye dinledikten sonra etrafı inceliyordu.

    Öğretmenler kapısının önünde bekliyordu kaitly , hyungwon adındaki çocuk kadın öğretmene birşeyler diyerek kaitlyyı işaret etmişti. Ardından öğretmenin yanından ayrılarak kaitly'nin yanına ulaşmıştı görevim burada sonlanıyor. Şu cam tarafında oturan kadını görüyor musun o senin sınıf öğretmenin git ve ona evrakları ver... umarım bir daha karşılaşırız " dedi ve gülümseyerek oradan uzaklaştı.

    Kadın öğretmen kaitly'ye sürekli sorular soruyordu. Sınıfa geldiklerinde öğretmen önden kaitly ise arkadan sınıfa girmişti herkes our dikkat ona bakıyor onu inceliyordu. Gözleri sınıfta gezerken bir yere takılmıştı. Hoseok'a !! Hiç değişmediğini biliyordu...

Bakalım hoseokun onu görünce tepkisi ne olacak gördüğü kişi gerçekten umduğu kisimi? Yoksa daha iyisi daha kötüsü?


Please, remember me ~wonho~ Where stories live. Discover now