|Bölüm 8|

8.8K 814 597
                                    

selam, bölümü okumadan önce bir şey söylemek istiyorum kitabı yakın bulduğunuz kişilerle paylaşıp büyümemize yardım eder misiniz?🥺 daha fazla tutmayayım sizi o zaman.

keyifli okumalar...

Uçurumun kenarında kalmış yavru hayvan düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Uçurumun kenarında kalmış yavru hayvan düşünün. İlerlese ne yapacağını bilmez, geriye gitse nereye kaçacağını. Gözünün önünde iki seçenek vardır, ya olduğu yerde kalıp ölümü beklemek ya da ilerleyip ölmek. İkiside ölüme çıkar belki ama, yaşama süreniz seçtiğiniz maddeye  göre artar.

"Tunanın da dediği gibi, yakında yengeniz olacak." Barutun söylediği şey adamların ilgisini çekmiş, aralarında uğultu etmelerine sebep olmuştu.

Ne diyeceğimi, ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. Bu kadar insanın içerisinde konuşmaya cesaretim olduğunuda sanmıyordum.

Barlas, Barut'a çevirdi gözlerini usulca. "Ve evet," Dedi Barut'un yanına ilerlerken. "Tunanın da dediği gibi," Kulağına eğilerek bir şeyler fısıldadı sonra.

Barut duyduğu şeyle kaşlarını çattı. Gözlerini bana çevirdi usulca. Bakışları sertti, onu ilk kez bu kadar sert görüyordum.

Bakışlarını benden çekmeden iki adım ilerledi ve dibimde durdu. "Benimle gelir misin?"  İleriye doğru adımlayıp salondan ayrıldı.

Peşine adımlarken Barlas'ın yanında durdum. "Ona ne söyledin?"

Barlas omzunu umursamazca silkip ellerini cebine koydu. "Sadece ip ucu verdim."

Daha fazla bekletmemek için salonun büyük kapısından çıktım. Salonun hemen sağ tarafında dev balkona açılan bir kapı vardı. Balkona daha önce çıkmamıştım ama kaldığım odadan yeterince gözüküyordu.

Balkonun tam hapı hizasında duran Barut'un yanına adımladım. "Dinliyorum."

Barut ellerini cebinden çıkartıp balkon tezgahına dayadı belini. "Dinle Manolya," Gözlerini gözlerime sabitledi. "Daha önce kimseye hissetmediğim şeyleri sana hissediyorum." Bu sözleri sarf ederken kendinden fazla emin duruyordu. "Belki karşılıksız olabilir ama," Belini doğrulttu. "Karşılıklı bir hale getirebilirim."

Hissettiği şeye saygı duyabilirdim ama bana zorla bir şeyler hissettirme imasına asla saygı duymazdım. Bir adım daha yakınlaştım. "Bak, hislerine saygım sonsuz ama zorla bir şey hissettirme iman çok çirkince."

Benim gibi kendiside bana bir adım attı. Artık daha yakın duruyordu bedenlerimiz. "Demek istediğim o değil." Önüme düşen saç tutamımı kulağımın arkasına itti nazikçe. "Beni tanısan sende bir şeyler hissedersin demek istiyorum."

Anlamış gibi kafamı salladım. Diyecek bir şeyim yoktu çünkü onu tanımıyordum, haklıydı. "Akışına sal ki tanıyayım o zaman Barut." Bir adım geriledim. "Mesela tanımadıklarıma bu kadar yakın durmam."
Kulağımın arkasına attığı saçı kendim düzelttim. "Kendimi ifade edebildiğimi düşünüyorum." Balkondan uzaklaşıp asansörlere adımladım.

KIRIK ŞARAP +18 |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin