4️⃣

248 26 55
                                    


Smut var

"Frambuazlı pasta mı?"

Zayn güldü. Louis onun in her şeyi düşünmüştü.

"Sen mükemmelsin, Louis. Dünyadaki en kusursuz şeysin."

Louis gülümsedi ve sevgilisinin yanağına bir öpücük bıraktı.

"Hadi yiyelim şunu." Zayn'in cümlesi Louis'nin kaşlarını çatmaya yetmişti.

"Dilek tutmadan olmaz." 

"Benim tek dileğim sensin ve sen de yanımdasın, Louis. Başka hiçbir şeye ihtiyacım yok."

"Öyle düşünme." dedi Louis karnına bakarken.

Zayn onun çocuk istediğini bilmiyordu. Aslında daha önce hiç bunun hakkında düşünmemişti.

Aklına gelen şeyle gülümsedi Zayn.

"Haklısın. Doğum günüm de geldiğine göre düğünümüzün en iyi ve sorunsuz şekilde geçmesi için bir dilek dileyebilirim."

Louis de gülümsedi. Heyecandan dudağını ısırmaya başlamıştı bile.

Zayn'i sürekli düğün tarihlerini almak için ertelemişti fakat doğum günü geldiğinde, ona, istediği zaman alabileceklerine dair söz vermişti.

Zayn, küçük sevgilisine hızlı bir öpücük verdiğinde Louis yine gülümseyip derin bir nefes aldı.

Onun yanındayken huzurlu hissediyordu.

Zayn'in hediyesi olan siyah çakmağı eline alıp pastanın üzerindeki mumu yaktı.

Zayn eğilip gözlerini kapadı.

Onun yaptığı gibi benim de onu mutlu edebilmem için hiç ayrılmamayı diliyorum.

Mumun üzerindeki küçük ateşi nefesiyle söndürdükten sonra gülümseyerek doğruldu.

"Umarım ne dilediysen kabul olur." dedi Louis.

Pastayı keserken Zayn'e yardım etti. Dilimlediği pastayı tabağa koyup siyah deri koltuğa oturdu. Zayn de geldiğinde çatala bir parça krema alıp dolgun dudaklara doğru uzattı. Zayn yerken üst dudağına bulaşan kremayı fark etmemişti.

"Evet be!" dedi Louis. "Sırf şu aptal romantizm filmlerindeki klişe sahneyi yaşayabilmek için kremadan vermiştim ve dudağına bulaştı!" Louis neşeyle söylediğinde Zayn güldü.

Fakat Zayn, kremayı refleks olarak temizlemişti.

"Ya ne yapıyorsun, Zayn?"

Louis kaşlarını çattı ve çatala biraz daha krema alıp Zayn'in dudaklarına bulaştırdı.

"Hey! Beni öpmek için kremaya ihtiyacın yok ki."

"Ama öyle daha tatlı oluyor."

Zayn gülüp Louis'yi kendine çekti. Tabağı ondan alıp kenara bıraktı.

"Madem öyle, ben de denemek istiyorum."

Louis işaret parmağını salladı.

"Sıranı beklemelisin, Malik."

Dolgun dudakları kendi dudaklarıyla buluşturdu. Kremayı emerek temizlerken Zayn'den yumuşak bir karşılık almıştı.

Ayrıldıklarında Louis gülmeye başladı.

"Bu çok iyi oluyor!"

Zayn sırıttı.

"Artık benim sıram, Lou."

Zayn tabaktaki kremadan parmak ucuna aldığında Louis hareketlerini izliyordu. Kremayı Louis'nin boynuna sürmeye başladığında Louis'nin gözleri büyüdü.

"Ama bu adaletli bir hamle değil!"

Zayn umursamadan kremayı Louis'nin çene kemiğine de bulaştırdı.

"Sakın engelleyeyim deme, minik kedi. Başka yerlerinde de deneyebilirim."

Louis, "Bana uyar." deyip sırıtmaya başladığında Zayn gülüp onun bileklerini tuttu.

Dilini Louis'nin çene kemiğindeki kremayı temizlerken kullandığında Louis'nin gözleri çoktan kapanmıştı.

"Çok lezzetlisin, bebeğim."

Louis, Zayn'in dilini bu kez boynunda hissetti. Alt dudağını ısırmaya başlarken boynunun emildiğini fark etti. İnlerken bileklerini çekiştirip gerilen beliyle Zayn'in kucağında kıpırdandı. Aynı anda birbirlerinin adlarını inlediler.

"L-lütfen kes şunu!"

Zayn, sevgilisinin boynundan ayrılıp bileklerini serbest bırakırken sırıttı.

"Yoksa istemiyor musun?"

Louis taptığı dudaklarda fazla seksi duran kremayı fark eder etmez Zayn'in dudaklarına yapıştı. Ellerini yanaklarına koyduğunda Zayn de kollarını beline dolamıştı. Onu kucağına alıp ayağa kalktı ve üst kattaki yatak odasına götürmeye başladı.

Louis minik kollarını düşmemek için esmer sevgilisinin boynuna doladı. Sırtı yumuşak zeminle bulaşırken Zayn, dolgun dudaklarını Louis'ninkilerden çektiğinde nefeslendiler.

Zayn tişörtünü çıkarıp bir kenara fırlatırken Louis inledi.

"Seni fena halde istiyorum, acele et!"

Zayn ikisini de çıplak bıraktığında Louis'nin boynunu emmeye başladı. Saçlarını çekiştiren minik parmakları umursamadan onun kalçasını sıkmaya devam ediyordu. Louis ise kesik nefeslerle sevgilisinin altında kıvranıyordu. İstekle kendini ona itti.

"Lütfen, yap şunu artık!"

Bıraktığı izlere bakarak boynundan ayrılıp Louis'nin bacaklarını aralarken sırıttı Zayn.

"Neyi yapayım?" İşaret parmağını Louis'nin deliğinin etrafında gezdirirken sordu.

"Bu durumda bunu söyleyemeyecek kadar utanabilir miyim sence?" Kesik nefeslerinin arasında zorlukla konuştu.

"Bilmem, utanabilir misin?"

Zayn ellerini bu kez bacak arasında gezdirirken Louis titrek bir nefes aldı.

"Beni bir hafta boyunca yürüyemeyecek hale gelene kadar becer!" dedi tek nefeste.

Zayn sırıtıp kendini Louis'nin içine itti. Louis eş zamanla inlerken çarşafı koparmak istercesine sıktı. Zayn inleyerek hızlandığında Louis istekle kalçalarını kaldırdı. Canının yanmasını umursayacak hali yoktu.

İkisi de yorulduğunda beraber yüksek sesle inleyerek geldiler. Zayn içinden çıkıp kendini Louis'nin yanına bıraktı.

"Mükemmeldin, Louis."

Louis mırıldandı. Konuşmak için fazla yorgundu. Zayn bu haline gülümseyip yorganı üzerlerine çekti. Çoktan rüyalara dalmış olan sevgilisine belinden sarılıp ensesini öptü.

"Anlaşılan, bugün uyumak için ısrar eden ben değilim."

Sleep With Me || zouisWhere stories live. Discover now