-16-Kırık kanatlar

110 12 10
                                    

Herkese merhaba! Öncelikle bölümler hakkında yorumlarınızı ve gelişen kurguyu nasıl bulduğunuzu merak ediyorum. Tek istediğim şu an sürmekte olan hikayenin akışını değerlendirmek ve tam buraya yorum olarak bırakmak.

Ben geceleri seven bir insanım.

Herkes okumaya başladığı saati buraya bırakabilir mi?

İyi okumalar.

................
"Anka!" Vücudum bir top misali yataktan aşağıya yuvarlanırken parmaklarımı zar zor yastığa dolamış, ve sonuç olarak hep beraber yere düşmüştük.

Edepsiz bir küfür savurdum.

Kalçam sızlarken neden bu şekilde uyandırıldığımı sorguluyordum. Kabus görmediğim güzel bir geceden bu şekilde uyandırılmıştım. Aman ne hoştu! Odanın kapısı sertçe açıldığında bir yanık kokusu içeri doldu. Yüzümü buruşturarak kafamı yumuşak halıya yasladım.

Biraz daha uyusaydım?

"Ama oha artık! Annen kalp krizi geçirmeden onu arasan iyi olur."

Şimdi yerimden kalkıp annemi arayacaktım? O çok zordu işte. Üzerimdeki yorgana biraz daha sarıldım. Sıcak uy-

Annem?

Annemi aramam lazımdı!

Ani bir şekilde yerden doğrulmaya çalıştım fakat bedenim resmen çarşafla bir bütün olmuştu. Ben içinden çıkmak işin debelenirken ayağımın dolanmasıyla sertçe yalpaladım. Fakat canım kurtarıcım (!) beni yakalamayı başarmıştı. "Ne sakar bir kızsın sen! Uğraştığım şeye bak."

Son bacağımı da yorgandan kurtardıktan sonra bacağımı gelişi güzel vücuduna salladım. "Başka neyle uğraşacaksın? Tabi benle uğraşacaksın!" Gözleri fal taşı gibi açıldı. "Tamam yahu, ne kızıyorsun?"

Kıvrılan kazağımı düzelterek komidinin üzerine bıraktığım telefonumu alarak annemin numarasını tuşladım. Telefon ilk çalışta açılmıştı. "Anne?" Derin derin nefeslerini hissedebiliyordum.

Telaşlanmış olmalıydı ki ben de telaşlanırdım. "Her nerdeysen, eve geliyorsun. Hemen." Telefon ciddi anlamda yüzüme kapandığında şaşkındım. Böyle bir tepki beklemiyordum. "Ortalık niye yanık kokuyor?"

Oflayarak avucuyla yüzünü ovaladı. "Tost yapmaya çalışmıştım." Kafamı hafifçe eğerek güldüm. "Ben seni bırakayım." Kafamı sallayarak yatağın yanındaki çantamın içine eşyalarımı tıkıştırdım. Açık saçlarımı ensemde gevşekçe topladım.

Kısa süre sonra evin önüne varmıştık. Akın her arabaya bindiğimizde sessizce arabayı sürüyordu. Ağzını açıp bir şey konuşmuyordu. Bu garipsediğim bir şeydi. "Ben de geleyim, kadın merak etmiştir."

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. "H-hayır sakın!" Yüzü buruştu. Annemle Akın'ı tanıştırmak şu an için çok riskliydi. "Niye? Ben de geliyorum Anka. İn hadi."

Sıçmıştım!

Merdivenleri olabildiğince yavaş çıkıyordum. Annemin tepkisine hazır değildim. "İlla arkadan desteklemem mi lazım?"

Avuçları kalçamın biraz üzerine kapanarak beni ittirdiğinde arkamı aniden döndüm ve eline bir şaplak attım. "Elin ayağın rahat dursun! Valla yersin anne terliğini!"

Gergince kapıyı tıklattım. Annemin tepkisini merak ediyordum. Kapı hızlıca açıldığında bakışlarım annemden önce evin içindeki boşluğa takıldı.

SAF KAN-ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin