cigarettes and 'sky'

2.6K 260 161
                                    

Gözlerini açtığında karşısında onu görmeyi beklemiyordu. Hemen yanıbaşındaki sandalyeye oturmuş kendisini izliyordu. Üzerine doğru eğilmeye başlayınca korkup yattığı yerden doğrularak sırtını duvara yasladı delikanlı.

Elleri titriyor, soğuktan ve korkudan bacaklarını hissetmiyordu.

Karşısındaki adam kimliği olan gülüşünü tekrar sundu esmer bedene. Gevşek gülüşlü Lee Chyeong Sub şerefsizi.

"Günaydın güzellik, peşini bu kadar kolay bırakacağımı mı sandın ha!?"

Ardından yerinden iyice doğrulup Taehyung'un korkudan küçülen bedeninin üzerine kuruldu. Kolları zayıf kolları sımsıkı tutuyor, dudakları oğlanın boynuyla dudakları arasında gidip geliyordu. Bacaklarını kullanıp tekme atmayı denedi genç olan. Bacaklarını hareket ettiremedi. Çığlık atmak yardım dilemek istedi , sesi çıkmadı.

Adam bu sefer üstündekilerden hızlıca kurtuldu. Yavaş olup tekrardan çocuğu elinden kaçırmak istemiyordu. Taehyung'un gördüğü görüntüyle Jimin'in yaptığı tüm yemekler midesinden yukarı çıktı, kusacak gibi oldu. Tüm iğrenç hisleriyle bağıramaz, hareket edemez ama çok iyi görüp duyabilirken adam bacaklarını iyice ayırdı.

ر ر ر ر ر

Taehyung'un evi inleten çığlıklarıyla uyanan Jimin hemen uzandığı sedirden kalkıp gencin uyuduğu odasına gitti.

Odasına girdiğinde esmer beden bağırıyor, havaya var gücüyle tekmeler savuruyor, ağlayarak yardım dileniyordu.

Jimin hemen yanına ulaşıp adını seslendi genç olanın. Fakat Taehyung duymadı.

Onun bu hali korkuttu minik olanı. Sakinleşmesi için kollarının arasına alıp sımsıkı sarıldı esmer bedene. Göğsünün üstünde olan başına ellerini koyup nazikçe okşadı saçlarını. Bir anne şefkatiyle.

Bir süre sonra kollarının arasındaki beden kendini kasmayı bırakıp gevşedi. Tekmeler atmayı bırakmıştı. Fakat hala ağlıyordu.

"Sst sst, ben buradayım Yağmurum, korkma."

Diye fısıldadı kulağına doğru. Bağırışları da kesildi bir süre sonra. Jimin kollarını çekmeden yavasca kendinden uzaklaştırıp yüzüne baktığında uyanmış olup, sessizce ağladığını farketti.

"Geçti Taehyung-ah kabustu sadece. "

Taehyung duyduklarıyla kan çanağına dönmüş gözlerini Jimin'e çevirdi. Jimin onun o halini gördüğü anda içinde bir şeyler kabardı. Ona bu acıyı yaşatanların canını acıtmak istedi. Neler yaşadığını kâbuslarının sebebini merak etti.

"Kabus değildi Gökyüzü, gerçekti. Gerçek gibiydi. "

Gözlerinden yaşlar dökülmeye devam ederken zorlukla söyledi.

Jimin bir şey söyleyemedi. Ilk defa birisi kendi ilgisine muhtaçtı. Korkuyordu kollarının arasındaki güçsüz bedeni daha da kırmaktan. Sadece saçlarını okşamaya devam etti. Ve arasına hafif bir buse kondurdu. Konuşmayı pek beceremiyordu. Ama sevgisini göstermeyi deneyebilirdi.

ر ر ر ر ر

Gecenin 3'üydü.
Dışarıda hala hızını eksiltmeden yağan kar, beyazlığı sayesinde içeriyi aydınlatıyordu.

Içeride yanan soba odayı ısıtıyordu.

Jimin gözlerini iyice sakinleşen bedenden ayırmıyordu.

Taehyung sırtını duvara yaslayıp başını da yatağın başlığına dayayarak Jimin'e bakıyordu. Loş ortamda başka yerlere bakmaktan korkuyordu. Gözünü minikten ayırdığı anda o adamın yüzünü görmekten korkuyordu.

rain 雨 | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin