Bİ ÖLEMEDİM BE!

19 5 0
                                    

Abi diğer kitapları okuyup okuyup bende böyle yazcam yorumlar falan gelcek böyle"Neden?" ailesi olcaz falan diye gaza geliyorum.
Sonrada yazamıyorum.
Ayarim bozuldu son 1 hafta yeminlen. Hem ayarım hem de kulaklığım bozuldu. Tek tarafından ses gelmiyo.
Ben ona 80 lira para verdim umarım kulağımda sorun vardır.

İyi okumalar...

Hayır ulan sen 80 lirasın kendine gel nasıl bozulursun!? Tamam tamam sakinim devam edebiliriz.

Can mı?

Hepimiz anlaşmış gibi bir anda ayağa kalktık.
Televizyondaki kadın Can'la ilgili bir kaç detay daha anlatıyordu.
Ve bu detaylar arasında kaldırıldığı hastane de vardı.

-Can öldü mü şimdi?

Özgürün konuşmasıyla ona döndüm.

-Mal mal konuşma ölmemiştir. Değil mi?

Dedim ve Rüya'ya döndüm bilmiyorum anlamında kafasını salladığı sırada Kerem söze girdi.

-Toplanın çabuk hastaneye gidiyoruz.

Keremin dedikleriyle kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım.

Diğerleri de beni tekrarlayınca vakit kaybetmeden durağa koştuk.
Necatinin şansına olsa gerek bizim durağa gelmemizle otobüsünde gelmesi bir olmuştu.

Uzun sürmeyen bir yolculuk sonrasında hastanenin önünde indik.

Kabile halinde hastaneye girmiş olacağız ki danışmadaki kadınlardan biri bizim yanımıza gelip yardım edip edemeyeciğini sormuştu.
Biz de Can'ı sorduk tabiki.

Hastanenin içinde biraz dolaştıktan sonra Can'ın odasını bulduk.

Can daha uyanmamıştı ama bize yardımcı olan kadın birazdan uyanacağını söylemişti.
Uyandığında odaya girebilirmişiz hastayı yormamak şartıyla tabi!

Hayır şu hastayı yormayın muhabbeti beni bitiriyor. Ziyarete geliyorum gidip adama '30 tane şınav çek lan göt'
Diyecek halim yok ya!

Adım sesleri duymamla kafamı kaldırdım. Kimlerin geldiğini tahmin edebiliyorudm.

Karşıdan gelen Mete ve Utkuyla gözlerimi onlara çevirdim.

Onlarda başta gelmemize şaşırsa da sonradan yüz ifadelerini eski hallerine döndürüp yanımıza geldiler.

Ortamda elle tutulur cinsten bir gerginlik ve sessizlik vardı ve bu beni ürkütüyordu açıkçası.

Yine aynı kadın Can'ın uyandığını söylediğinde direk içeri girdik.

Can yatakta rahatsızca kıpırdanıyor ve gözlerini açmaya çalışıyordu. Sonunda gözlerini hafifçe araladığında kuşkuyla sordu :

-Nerdeyim ben ölünce bir hastane odasına gelebileceğimi sanmıyorum?

Can kafasını sağına doğru çevirince Toprağı görmesiyle gülümsedi.

-Aha Cennet kesin öldüm!

Gülesim gelsede şu ciddi ortamda bunu yapamazdım. Yoksa ağız burun girebilirlerdi bana.

Can bu kez de kafasını soluna döndürmesiyle Keremi gördü:

-Eyvah günahlarım ağır gelmiş cehennem!

Toprak gülmemek için dişlerini ısırırken Özgür benim omzuma yüzünü gömmüş öksürerek kahkahasını gizlemeye çalışıyordu.

Keremi söylemiyorum bile sinirden nasıl kudurduğunu siz düşünün!

Can bir süre sonra bize dönüp bütün odayı gözleriyle taradıktan sonra isyan edercesine kafasını geriye attı.

NEDEN?Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang