5.To the night we met

1K 110 144
                                    

Misfortunes tell us what fortine is..

Mutluluğun ne demek olduğunu ,
bize mutsuzluk diyor...
                         ***
"Duvarları kusturacak şekilde gülmene sebep olacak şey
de nedir Sawyer ? "Diye sordu genç adam

Dudaklarındaki gülüş silinmeye başlamıştı ikisinin de.
Kızda bu kişinin kim olduğunu anlama düşünceleri vardısa ,Tom'da ise sorusuna bir an önce cevap
gelmeme siniri vardı.

"Ne yapıyorsun Saw- yer?"dedi ismini uzatarak."Merlin'in kirli çorapların yıkıyordum.
Yardım etmek istemez
miydiniz bay Riddle?" Dedi tereddütsüzce ve ukala tavırla.
Şakacı sözleri kıza garip gelmişti ,
lakin yüzündeki masum gülücük duyduğu soyisimle silinmişti.
Bir Riddle,cennetin kayıp haritasını bulmak kadar sırlarla doluydu.

Fikirlerinden ayrıltan ise kendine çeker ses tonuyla konuşan
Riddle oldu "Merlin gibi yüce bir şahsiyyet kirli çoraplarını yıkatmak yerine yenisini almayı seçerdi ki, almasa bile senin gibi eziğe onları yıkatmazdı "
Duraklamıştı genç çocuk. Gerçekten de ezik biri miydi?

6.sınıflar yahut diğer alt - üst sınıfların öğrencileri tarafından da popülerliği vardı Thomas Sawyer'in.
İsmi yüzünden daha ilk diyaloglarından Tom'un nefretini kazanmıştı.Öyle bir nefret ki ,her gördüğünde çocukluğunu çalan adamı hatırlatıyordu ona.Ve geçen ay kendi elleriyle intikamını almıştı babasından.Lakin bu intikan kanabulanışının ilk işaretiydi...

Konuşmak için boğazı kuruduğunda genç Anna olaya dahil olmuştu "Thomas'ın ezik olduğunu düşünmüyorum"
Üzerinde hissettiği sert bakışlar terlemesine sebebiyyet olsada devam etti "Senin - yada sizin aksinize ilk dediği sözcükten ne kadar nezaketli olduğu biliniyor.İnsanları bu tür birilerinin yanında zayıf düşürmen doğru değil "

Beş saniyeden az olmayarak gözlerine takılı kaldı ismini bilmediği kızın.Diğer zamanların aksine şimdi şu küçük saniyelerde beynine kan gitmiyor gibi hissetti Tom .Yılların verdiği müthiş oyunculuk sistemiyle ifadelerini değiştirdi ve Sawyer'i görmemiş gibi kızın etrafında bir tur attı "Boyun küçük olmadığı kadar dilinde küçük laflara ait değil.Emin ol bu sahte cesaret benimle konuşurken pekte yardımcın olmaz "Gözlerini bereltip sinirli sesiyle dedi "Kimsin sen ? "

"Be.."diye mırıltı duyuluyordu ki Thomas kızın kolundan tutup çekiştirme isteğinde bulundu. Şuan da istediği tek şey Riddle'ın gazabına denk olmadan kaybolmaktı. "Yeni öğrenci Riddle ,ve gidiyorduk " çocuğa dedikten sonra kızı tekrar çekiştirdi "Hadi Anna..."

Cübbesini düzeltip konuşarak hızlıca uzaklaşan ikiliyi son
kez izledi "Demek yeni öğrenci.
Anna ? Anna..." Bu isim neden ona bir şeyleri anımsatmıştı ki ?

Adım sesleri kesili verdiğinde ,minik yutkunuşuyla konuştu Gryffindor başkanı "İşte odan da burası" kapıyı açtı "Yani bu gecelik "

Eski çantalarını içeriye doğru çekiştirirken inandırıcı olsun diye konuştu "Sabırsızlıkla binamın seçilmesini bekliyorum " gülücük eklemeyi de unutmadı

Daha fazla söylenecek bir şeylerin olmadığını ve saatin geç olduğunu hatırlayarak dedi Thomas "O zaman iyi geceler "

Güzel uyku dilekleri dilenirken ,kız çoktan kapıyı kapamış ; yatağın ucuna oturu vermişti.Küçük yalanına inanan insanları düşünerek nefes verip,Tanrı'ya şükürlerini sundu.

Ekim ayı esintileri odayı hafif serin tutuyordu.Yatağına rahatlamak istermiş gibi uzanırken - perdesi olmayan pencerelerden dikey şekilde görünen yıldızlar göz bebeklerini ışıldatmıştı,uykuya kendini teslim etmemesinden çok kısa süre öncesinde.

Bir çoğu isterdi geleceği nitelikli şekilde değiştirmeyi.
Ölümlerin ,göz yaşlarınının son bulabilmesi için.Soğuk vaatler ,bilinçsiz sözcükler -sanki hepsi zaman diliminde kum tanecikleri gibi kaybolmuştu.

Çalınan eski tahta kapının sesi ile ayaklanmaya çalıştı.Çantasından bulduğu ilk geceliğini üzerine geçirmişti dün gece ;uykuya dalmadan az önce.Gözleri zorlukla uykusuna veda etmişken kapıyı açtı.

Dünden tanıdık olan yüzü gördüğünde beyefendinin konuşmasına izin vermeden kapıyı kapattı.Her
ne kadar giydiği elbise pek açık olmasa da çocuktan çekinmişti.Üstüne alabileceği ilk şeyi alıp kapıya odaklandı.Derin bir nefes verişinden sonra 'günaydın' demeye hazırdı.

"Günaydın Anna" dedi

"Günaydın Thomas"etraftan fısıltı sözcükler savurup geçen iki öğrenciye baktıktan sonra ,gerilmemeye çabalayarak devam etti "Demin için özür dilerim,yani şey oldu ,e şey..."

"Önemli değil"nazikçe konuyu dağıttı "Gitmeye hazır mısın ? "

"Anlamadım,nereye? "

"Profesör Dippet'in yanına bina seçimin konusu için " dedi

Kafasını sallayarak dedi "A Thomas,yardımların için teşekkür ederim.Ama profesörün yanına tek başıma gitmem daha doğru olur ve yolu da bulabilirim.
Anlarsın işte"

Duruma bozulduğunu gizlemeye çalışıp dedi "Pekala,o zaman ana salon da görüşmek dileğiyle.Umarım hakettiğin binaya seçilirsin"

Sert adımları ile uzaklaşan çocuğn çok kısa zaman sonrasında odaya girip ,üzerine rahat bir şeler giyindi.Tabii saçlarını da taramayı ihmal etmemişti.


Profesör Dippet'in odasına geli  verdi kısa zamanda.Her zaman meraklı gelmişti bu oda ona.bu Lakin sadece bir kaç kez girebilmişti buraya.Oda da bulunuşu adeta kıza hafif cesaret veriyordu.Profesör Dippet'in yanında profesör Dumbeldore'u görmek merak vericiydi.Anlaşılan durumu ona da aktarmıştı.

"Günaydın kızım" dedi nazikçe

Ann "Günaydın profesör" dedi aynı saygıyla

"Profesör Dumbeldore'u tanıyorsun herhalde? " sordu

Ann "Evet, elli küsür yıl daha genç hali " ifadesizdi

Dumbeldore,bir gülüş patlatıp ortamı sıcaklaştırdıktan sonra kıza dönerek konuştu"Bayan Rable,gelecekte böyle şeylerin olması kan dondurucu. Tom'un  cehennemi yaratması....
Parşönemi okudum. Tom geçen ay        ayilesini öldürmüş.Bence,vakit kaybetmeden onu Azkaban'a göndermeliyiz..."

I Loved Him 《Tom Riddle》Where stories live. Discover now