1.3-Final: "İkimiz.."

20K 921 213
                                    

3.GÖZ
-Alex..." dudaklarından nefes nefese ayrıldığında ellerini genç adamın göğsüne koydu. "Sen daha demin hayatımda hiçkimsenin yeri yok dedin ya...Bana da mı yok yer?" Aslında cevabı biliyordu ama duymaya ihtiyacı vardı. Bazen babasına da yapardı bunu. Sevildiğini bilse de, sorardı.

Çünkü insan bazen hissetse de, duymak isterdi böyle şeyleri sevdiklerinden.

-Sen hayatımsın zaten. Senden başka kimsenin yeri yok bende. Aşığım sana, ne diye soruyorsun?" Burnunu ısırdığında güldü Badem. Ama halâ adamın kucağındaydı. Alex, boynuna yaklaşınca adamın göğsüne ellerini koydu.

-Şey..Babam merak eder, geri mi dönsek?" Adamın mavileri vücudunun sızım sızım sızlamasına neden oluyordu. Kucağından inip, önden kıpkırmızı bir halde yürümeye başlarken omzunun üstünden Alex'e döndü. Kalçasına mı bakıyordu o?

-Hoop...Allah Allah çek o gözlerini... Bak hala kesiyor, kime diyorum ben?" Adam, yavaşça çevirdi gözlerini, kızın yüzüne doğru.

-Bakamaz mıyım?" Kavin'in kaşları çatıldı. Adamın kendi yürüyüşüne yetişmesi için yavaşladı ve yan yana denk geldiler. Böylece kesme ihtimali ortadan kalkıyordu!

-Bakışını hissettim resmen! Çok dikkatli bakmamak koşuluyla....arada kesebilirsin tabii." Kızın cümlesiyle dudakları kıvrıldı.

-Sen halâ sorumu cevaplamadın ama? Açık kahve mi koyu kahve mi?" Gözleri kocaman açıldı Badem'in. Bütün meseleler bitmişti de, bir meme ucu rengi eksikti! Tam kızmak için ağzını araladı ki, Alex'in, avucuna değen parmaklarıyla cümle ağzında daha çıkmadan yok oldu.

O parmaklar avucundan, kendi parmak aralarına yerleşti ve sıkıca kavradı kızın elini. O sıcaklık bütün vücudunu sarıp sarmaladı.

-Açık kahve..." diyiverdi dudakları birden. Söylediğiyle yüzü mora çaldı. Badem, ota boka kızaran biri değildi ama böyle bir soru karşısında her kız utanırdı.

-Benden utanma. Her neyse, bu gece 00'de evden çıkmanı istiyorum."

-Ne?" Adımları duraksarken bakışlarını adama çevirdi. Elini tuttuğu ve adım sesi gelmediği için durduğunu anladı ve ona döndü Alex de.

-Sana bir sürprizim var. Gece, benimle kapının önünde buluşmanı istiyorum. Tamam mı?" Sürprizleri pek sevmezdi Badem. Çünkü çok heyecanlandığında o heyecanın sönme ihtimali de büyüktü. Ama şimdi umrunda bile değildi bu ihtimal. Yüreği deli gibi istiyordu öğrenmeyi.

-Çıkmaya çalışacağım. Babamı atlatmak zor olacak." Gülümsedi Alex.

-Pekala." Yürümeye devam ettikten bir süre sonra eve yaklaştılar ve Kavin Badem elini Alex'in elinden çekti. Bu sırada bahçeye girmişlerdi.

Ortama gittikçe büyüyen bir sessizlik hakimdi. Bıraktıkları gibi oturuyordu herkes. Kadir, oğlunun geldiğini görünce ağladığı için kızarmış mavi gözlerini ovuşturdu ve ayağa kalktı.

-Alex..." Genç adam arabasının kapısını açmışken, Bademle göz göze geldi. Kendisine rica ederek bakan yeşillere dayanamadı. Çenesindeki kas seğirirken adama döndü.

-Michael. Söyle." Kızı kırmamaya çalışıyordu ama şuan deli gibi öfkeliydi. Michael demişti. Ona 'Michael' ı nefret ettiği insanlar söylerdi. Babası sandığı o şerefsiz adam, onu insanlara Michael diye tanıtırdı. Şimdi Kadir'in canını yakmak için böyle demişti işte.

Babası sandığı adama öfkeliydi, kendisine sahip çıkmadığı için Kadir'e öfkeliydi, aşık olduğu adama yalan söyleyecek kadar güçsüz kalan annesinin güçsüzlüğüne öfkeliydi. Yutkundu Kadir, genç adamın bu büyük öfkesi karşısında. Mike'ın oğlu sandığı, kendi kanından olan Michael'a baktı uzun uzun...

Kavin Badem: DilemmaWhere stories live. Discover now