saturn // hs

3.3

Alice'in ponpon kız takımından çıkarıldığını koridorda duyduğum sinirli çığlıklardan anlayabiliyordum.Umurumda bile olmadı.Herkes birbirine merakla bakarken yalnızca derse odaklıydım.Sorunun cevabını vermek için elimi kaldırdım ve Ian Hemmilton söz hakkı verdiğinde cevabı söyledim.
''Çok güzel Alex.İki haftadır okulda değilsin ama eksiklerini hemen kapatabilmişsin.'' Gülümseyerek teşekkür ettim.Çığlıklar bir süre daha devam ettiğinde Ian Hemmilton masasından kalkıp kapıyı açtım.
''Alice, neler oluyor?'' Ağlama sesleriyle karışık çığlık bir kez daha kulaklarıma doldu.Ben de iki hafta boyunca böyle ağlamıştım işte.Onu anlamak zor değildi.Ancak o beni hala anlayamazdı.İhanet ve ponpon kız takımından çıkarılmak aynı şeyler değildi.
Tam da tahmin ettiğim gibi Alice Ian Hemmilton'u es geçip sınıfa girdi ve beni gördüğünde öfkeyle yanıma ilerledi.O gün onun bana yaptığını yapıp yüzüne boş gözlerle bakmaya çalıştım.Duygularımı gözlerime yansıtmamak konusunda hala başarılı değildim ama dert etmedim.Duygularım gözlerime yansısa bile yalnızca iki ihtimal vardı.Nefret veya acıma.
''Senin yüzünden!'' Diye haykırdı yüzüme.Eskiden kahkaha atıyor olmamıza karşılık şuan bu durumda olmamız gülünçtü.Cevap vermeye tenezzül etmedim.
''Üç yıldır çabalıyorum, senin yüzünden kaybettim!'' Bakışlarımı onunkilerden çekmedim.Onun aksine acı çekmesi bana keyif vermiyordu.Hiç kimsenin acı çekmesini istemezdim ama o bunu istemişti.Ben de ona istediğini vermiştim.Ne yapabilirdim ki?
''Dışarı çık Alice.Sorunun her neyse dersime izinsiz girip bu şekilde halledemezsin.'' Alice ağlamaya devam ederek spor salonundan çıkarken içimden sadece el sallamak geldi.


Üstümdeki kıyafetlerle kendimi bağdaştıramıyordum.Kötü durmuyordu.Yalnızca garip görünüyordu.Soyunma odasının kapısı çaldı ve Hannah içeri girdi.Kapı açıldığında spor salonundaki gürültüyü duyabiliyordum.
''Tanrım, herkes senin adaylığa gireceğini öğrenince izlemeye gelmiş.Sanırım Alice'in tepkisini merak ediyorlar.'' Gözlerini bedenimde gezdirdi.
''Çok yakışmış.'' Dedi.
''Bu kadar iyi bir fiziğe sahip olduğunu bilmiyordum bile.'' Güldüm.Genelde pantolon giydiğim için bunu bilmemesi normaldi.Etek ve göbeği açık kıyafetler giymek bana göre değildi.Ama giyiyordum işte.
''Ponpon kız seçmeleri için katılan adaylarımız beş dakika içinde hazır olsun.'' Anonsu duyduğumda Hannah'a bakıp gülümsedim.Yanağımdan öptü.
''İyi şanslar, diyeceğim ama şansa ihtiyacın olmadığını biliyorum Alex.'' 



''Alex Alison Matthew.'' Bekleme köşesinden çıkıp değerlendirmeyi yapan koçların tam karşısına ilerledim.Spor salonu en az maçlardaki kadar kalabalıktı.Bu kadar kalabalık olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyordu.

Seçmelerde kullanılan klasik hareketleri yaptıktan sonra koçları etkilemek için verilen kırk beş saniyelik sürede internetten çalıştığım ponpon kız hareketlerini yaptım.Seçileceğimden neredeyse emindim.Tek isteğim seçildiğim duyurulduğunda Alice'in suratını görebilmekti.

Harry'i son hareketi yaparken gördüğümde dikkatimin dağılmasına izin vermedim.Ayakta ters takla gerçekten zordu.Herkesin önünde düşersem planım mahvolurdu.
Ama yaptım.Yaptım ve duraksamadan tüm salona teşekkür amaçlı selam verdim.Alkış sesleri kulağımda yankılandı.Harry'nin hangi cesaretle alkışladığını merak etsem de üzerinde daha fazla durmadım ve soyunma odasına girdim.
Yarım saatlik bir beklemeden sonra sonuçların açıklanması için tüm adaylar koçların önündeki platforma çıktık.
Küçük fısıldaşmalar başladıktan hemen sonra koçlardan biri ayağa kalkıp mikrofonu eline aldı.
''Seçilen adayımız, Alex Alison Matthew!''