Ona zarar gelmesine izin veremem

67 2 0
                                    

Lanet olası alarmın çalmasıyla uyandım. Telefonuma baktığımda 1 yeni mesaj olduğunu gördüm Deryadandı.

''Canım ben bugün gelemiyorum hastayım. Dün bütün okul seni konuşuyordu bütün olanları tek tek anlatıcaksın bana. öpüyorum iyi şanslar. ''

Ne yani bugündemi yalnızdım?!?! 

Su yeşili renginde dizimin üstünde bir elbise giyip saçlarımı yine kendi haline bıraktım parlatıcı ve rimelimi sürdükten sonra hazırdım. Aşağı indiğimde babam herzamanki gibi çıkmıştı aynı evde yaşamamıza rağmen görüşemiyorduk.  Birşeyler atıştırdıktan sonra artık okula gitme vaktiydi.

...

Okula girdiğimde yine bütün gözler üzerimdeydi bu durumdan nefret ediyordum insanların hakkımda konuşmasından nefret ediyordum.

Her ne kadar bunları umursamayan biri gibi gözüksemde öyle değildi. Hızlı adımlarla ilerliyorduk biran önce sınıfa girip okul biteseye kadar ordan çıkmıyacaktım.  Yoo hayır aynı sınıfta olamazdık değil mi hadi ama şaka mı bu  beni görmediğini umarak cam kenarındaki en arka sıraya oturdum. 

Yanıma birinin oturduğunu farkettiğimde onu kokusundan kim olduğunu anlayabilmiştim Gökaydı yanıma oturmuştu. Umursamaz bir şekilde twilight kitabını okumaya başladım.Bir ses

-Onlar imkansızı oynadılar. dedi.

kıkırdadım sonuçta onun gibi bir psikopatın böyle hikayeler okuması.... ne diyebilirim ki. Komikti.

-Evet ama hikayenin temeli Bella. Edward'ın içindeki iyiliği Bella cikariyor.

-Hayır küçük hanım, Edward sevdiğinin peşinden gitmeseydi hiç bir şey olmayacaktı.

-Bella onu sevdiğini göstermeseydi hiç bir bok olmayacaktı.

tekrar parmagını bana doğru salladı.

-Güzel konuşun küçük hanım.

-Ya ama sen çok çok gıcıksın!

Gülümsedi. Oha sen hep gülsene.

-aslında bilmenin isterim herkesin konuştuğu gibi biri değilim.

-Lutfen Gökay sen bi bad boy,sun. dedim günümüzde ki ergenlerin 'PLEASE BİTCH' demesi gibi elimi uzattım.

-Aslında tanısan.- demesi ile sözünü yakışıklı bir çocuk böldü.

-Pardon da Gökay kardeşim bir mevzu var. Bir Baksan.

Gökay bana baktı ve gülümsedi.

-Hemen geliyorum.

                                         GÖKAY 'INGÖZÜNDEN

Derin'i hernekadar yalnız bırakmak istemesemde Cem'in yanına gittim

+Hayırdır noldu ?

-ııı şey Gökay Mehmet abi aradı uyuşturucular hazırmış. Satman gerek.

+O lanet olası adama onunla çalışmıcağımı söylemedinizmi ben sadece bir içiciyim satmıyorum anlıyomusunuz ?

-Gökay bak Mehmet abiyi biliyorsun ona karşı gelme bir çok şey kaybedebilirsin sonundan biliyorsun

+Kaybedecek birşeyim kaldımı sence ha?

Cem'in tekrardan konuşmasına izin vermeden hızlıca sınıfa girip Derin'inyanına oturdum.Bir terslik olduğunu anlamıştı sanki gözlerime baktı.

Hadi ama bu kadar güzel olmak zorundamıydı?

-Bir şeymi oldu ?

+Yok bişey güzelim

gülümsedi.

Huzursankionungülüşündesaklıydı. Ne diyorum ben? kendine gel Gökay SÖNMEZ!

Zil çaldığında Derin'i kolundan tuttuğum gibi bahçeye götürdüm.Bağırdı.

-Ne yaptığını sanıyorsun sen salakmısın? Öyle her canın sıkıldığında alıp götüremezsin beni öküz sen tam gir gerize..

Konuşmasına izin vermeden dudaklarına yapıştım. Daha fazla dayanamıycaktım. O çok güzeldi. Daha sonra yüzünü ellerimin arasına aldım ve ona sarıldım karşıya baktığımda okul kapısının önünde  Mehmet abinin bizi izlediğini gördüm.

HayırhayırolmazDerin'igörmüşolamazonazarargelmesineizinverememolamaz.

Herşey SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin