0.2

19.7K 798 73
                                    

      Tahmin ettiğim gibi gün çok yoğun geçiyordu.Demet'in işi çıktığı için o gitmişti, dolayısıyla Alp ve ben hem mutfakta çalışıyorduk hem de garsonluk yapıyorduk.

İçeri girenlere baktığımda resmen bir sürü gördüm.Yaşlı teyzeler sürüsü.Bu beni ürkütmedi değil tabi.Ellerindeki poşetlere bakılırsa gün teyzeleriydi galiba.

Ve asla unutmayın bir günden yeni çıkmış teyzeler, türlerinin en tehlikeli olanlarıdır. Mesela her yerleri ağrıyordur.Ya da evine gittikleri kişinin bıkmadan usanmadan dedikodusunu yaparlar.

-Kimse yok mu? diye seslendi aralarından biri.Alp'e baktım ama ortalıklarda görünmüyordu.İş başa düştü diyerekten gittim yanlarına,

-Buyrun efendim,ne istemiştiniz? diyince odak noktaları ben olmuştum.Hepsi birlikte beni baştan aşağıya süzdüler.

-A aa ne kadar güzelmişsin kızım sen,dedi biri diğerleride onu destekleyen mırıltılar çıkardılar.

-Teşekkür ederim efendim.

-Ayy pekte kibarmış, dedi bir diğeri.

-Ben siparişlerinizi alıyım efendim, dedim bir an önce kurtulmak için.

-Ayol sen siparişleri alma kız ben seni oğluma alayım. Kaç yaşındasın evladım sen?

-24 yaşındayım ama... Cümlemi tamamlayamadan konuştu.

-Oh oh pekte güzelmiş yaşın.Tam evlenme yaşı.Parmağında yüzükte yok,benim iki numaralı oğlan da 25 yaşında ona alayım ben seni, diyince benim gözlerim açıldı.

-Teyzecim güzel teklifinden ötürü teşekkür ediyorum ama ben evlenmeyi düşünmüyorum bu yıl.

Teyze beni dinlemedi ve çantasından telefonunu çıkardı.Ardından telefonu bama uzattı.

-Bak çocuğum bu benim oğlan. Mimar, 25 yaşında.Adı da Emre.Evi arabası her bişeysi var.E yakışıklı da. O fotoğrafın üstündeki de numarası.Al sen numarayı, dedi teyze.

Bende bu arada elimde telefon, ağzım açık teyzeyi dinliyorum.O sırada kapı açıldı ve içeri tahmini benim yaşımda bir adam girdi ben de fırsat bu fırsat diyerek,

-Aa teyzecim görüyo musun sen şu işi oğlunun maşşallahı var ama bak benim sevgilim orada beni görmeye gelmiş, dedim o adamı işaret ederek.

Adam da o sırada buralarda olan masalardan birine geliyodur ki hızla elinden tuttum, adam bana baktı ve noluyo anlamında kafasını salladı.

Ona yardım ister şekilde baktım ve teyzeye döndüm,

-Bak teyzecim bu işte benim sevgilim, o yüzden oğluna başka kısmet bulursun bir de biz öğle molasına girdik.Hadi siz gidin dedim ve çantalarını eline verdim.

Onları kovduktan sonra adama döndüm ve ağzımı açtım ama adam konuştu,

-Güzelim biliyorum,çok yakışıklıyım sevgilim olmak istiyosun ama olmaz ya tipim değilsin, dedi dalga geçer bir şekilde.

-A a tipe bak tipe. Birincisi yakışıklı değilsiniz. İçimden çarpılmamak için dua ettim çünkü adam çok yakışıklıydı.

-İkincisi ukala herifin tekisiniz.Üçüncüsü mecbur kaldım diye öyle söyledim.Hadi çıkın hemen kafemden, dedim kapıyı göstererek.

-Valla hem size yardım ettim hem de ben suçlu oldum ve bu yüzden bi kahvenizi içmeden gitmem, dedi ve bir sandalyeye oturdu.

İçimden sabır dilenerek konuştum ve aklıma gelen fikirle gülümsiyerek yanına gittim.

-Tabi ki efendim kahvenizi nasıl içersiniz?

-Sade, dedi ve cebinden çıkarttığı telefonuyla ilgilenmeye başladı.

Mutfağa gittim.Alp hâlâ yoktu.Boool şekerli bir kahve yaptım ve iyice kaynattım.Adama götürdüm ve önüne koydum.Karşısında dikildim.

Adam kahveden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturdu.

-Bu ne kızım ya?!?

-E kahvenizi getirdim işte olmamamış ama. Alıyım ben onu dedim ve alırken de adamın üstüne döktüm.

Hızla yerinden doğruldu bağırmaya başladı.

-Çok pardon ya elimden kaydı yanlışlıkla, dedim yapmacık bir şekilde.

Adam bana kötü bakışlar attı ve hızla kafeden çıktı. Bende o çıkar çıkmaz kendi kendime alkış çalıp zıpladım.O sırada da Alp geldi ve bende kafeyi ona emanet ederek evin yolunu tuttum...


BANA ANNE DEDİ ! (Ara Verildi)Where stories live. Discover now