5)İlk Konser

27 8 2
                                    

Şu an yapmak istediğim tek şey zamanı durdurmaktı.

Bir dakika... Bir dakika daha ertelemek o sahneyi.

Hem istiyordum, o sahneye çıkıp kendimi gösterebilmeyi... Hem de korkuyordum o sahneden.

Ya hata yaparsam?

Herkes hatamı arayacakmış gibiydi. İlk hatamda 'Won Bin böyle hatalar yapmazdı.' diyecekler gibiydi.

Gitarımı elime alıp akorunu düzenlemeye çalıştım. Titreyen ellerimle...

Kaybolmak istiyordum. Konser bittikten sonra da ortaya geri çıkmak.

Aşı olurken gözlerini yumup 10'a kadar sayarsın ya hani... Öyleydi durumum. Sahneye çıkıp 10'a kadar saydıktan sonra gözlerimi açtığımda çoktan konser bitmiş olacaktı sanki.

Ama o 10 saniye çok uzundu. Uzun ve acı verici...

Kalbimin atışını hissetmiyordum bile. Durmuş olabilir miydi? Ki durmasını bile tercih ederdim o sahneye çıkmaktansa.

Evet, daha önce bir hayran buluşmasına çıkmıştım ama... Bu bambaşka bir durumdu. Bu... Yüzlerce insan vardı.

Ve beni izlemeye gelen biri vardı...

Onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyordum.

Kapalı perdeyi hafifçe araladım.

Karanlıkta parlayan sarı ışıklar...

İsimlerin yazılı olduğu kağıtlar...

Hong Ki, Jae Jin, Min Hwan, Jong Hoon.

Ve Song Seung Hyun...

İsmimi görmenin verdiği mutlulukla kendimi sakinleştirmeye çalıştım.

Bana güvenenler vardı...

Beni o kağıda layık görenler...

İsmimin bir kağıtta yazılı olması nasıl kalp ritmimi değiştirebilirdi?

Omzumun sıvazlanmasıyla arkamı döndüm. Jong Hoon hyung gitarı uzattı elime.

"Hata yapma!" demişti buz gibi bir sesle.

'Sana güveniyorum.' demek istediği halde.

Onu tanıyordum. Demek isteyip diyemediklerini anlıyordum. Lider olduğu için duygularını saklıyordu, sanki duygular en büyük acizlikmiş gibi...

Herkes sırtımı sıvazlayarak sahneye çıkarken elimdeki gitarı sıkarak ben de sahneye çıktım.

Yaşamadığıma emindim o an. Sadece sarı ışıklar vardı.

Bir de kafamda yankılanan o ses.

"Başarabilirsin Song Seung Hyun. Başarabilisin..."

DiaryWhere stories live. Discover now