Gün Batımı & Cüceler & Kitaplar

537 46 27
                                    

Dipper ve mavi üçgenin çıkmasını bekleyen Gideon'ın uykusu gelmişti; ama uyuyamazdı. Ayrıca acıkmıştı da ama bir şey de yiyemezdi. Bir süre daha beklemeyi ve karnının gurultusunu duymamayı ümit etti. Onlar çıkana kadar beklerse akşam olurdu ve akşam olursa kulübeye tek başına gidemezdi. Sabah ve öğle vakti bile kulübeyi bulmak onun için zorken bir de akşam mı kulübeye gidecekti?! Korkuyla olduğu yere sindi, Güneş batmaya başlamış, ağaçların gölgeleri uzamıştı. Böyle bir canavara benziyorlardı, korktuğu herhangi bir canavara.

"Shimeblack!(?)" diye biri fırladı yanından sonra, Gideon'ı korkutarak. "Shimeblack?(?)" dedi sonra bir şeyi anlamaya çalışan bir sesle. Sonra da Gideon'ın elinden tutup çekiştirmeye başladı. "Shimeblack! Shimeblack!"

Gideon bu küçük ama etkili yaratığın peşinden sürüklenmeye başladı, onu Dipper ve mavi üçgenin olduğu mağaraya götürüyordu bu ufaklık.

"Hayır!" diye elini kurtarmaya çalıştı ama beceremedi Gideon.

Shimeblack diyen ufaklık onu mağaraya çekerken Gideon da mağaradan kaçmaya çalışıyordu. Ortada garip bir güç dengesi vardı, ikisi de iki adım atıp geri eski yerlerine dönüyorlardı. Bunun bir galibi olamazdı, tabii Dipper olaya müdahale etmeseydi.

"Sen!" dedi otoriter sesiyle, kime demişti kimse anlamamıştı ama zank diye duruvermişlerdi. "Beyaz saç!" dedi sonra, Gideon'ın yanına yaklaşarak. "Senin burada ne işin var?"

"Shimeblack." dedi cüce, normal bir konuşmaya başlamış gibiydi. "Shimeblack, Shimeblack... Shimeblack!"

"Galiba bu ufaklık kayıp olmuş." dedi mavi üçgen, onların yanına yaklaşırken.

"Yoksa bizi takip ettiğin için mi kayboldun?" dedi Dipper, Gideon'a iyice yaklaşarak. Onu korkutmak, hatta mümkünse ağlatmak istiyordu.

"Sizi niye izleyeyim!" diye kükredi Gideon, sesinin fazla çıkmasını istemiş ama aynı zamanda da Dipper'ı kızdırmak istememişti.

"Peki o zaman burada işin ne?" dedi Dipper, kendini geriye doğru çekmiş, sırtını dikleştirmiş, gözlerini kısıp Gideon'a bakarken.

"Sadece..." dedi Gideon, söyleyip söylememek arasında gidip geliyordu. "Kayboldum," dedi sonra, fısıltıya benzer bir sesle.

"Bak, bak, bak..." dedi Dipper, onun üstünde bir otoritesi olduğunu fark etmişti ve bunu kullanmak istiyordu. "Yani bizi izleyerek buradan çıkmayı düşünüyordun? Yalnız biliyorsun ki..." Acaba neyi biliyordu? "Biliyorsun ki geceleri buralar korkutucu olur, ıssız olur, sessiz olur,.." Sesine korkutucu bir ton vererek onu korkutmaya çalışıyordu.

"Bi-biliyorum." dedi Gideon sonra nedense, korkmamış gibi yapmaya çalışıyordu.

Dipper onun korkmamış gibi yapan haline için için gülüyordu, onu sevmemişti en başından beri ve onun kendi tarafından acı çekmesi... Hiç bu kadar zevk almamıştı.

"Madem biliyorsun niye hala buradasın?"

"Sa-sadece... Sadece senin ne haltlar karıştırdığını öğrenmek istedim! Yine Pacifica'ya bela olmaya mı çalışıyorsun?!"

"Hıh." diye omuz silkti Dipper. "Köprünün altından çok sular aktı. Pacifica'dan daha önemli şeyler var hayatımda." Pacifica da önemli benim için, hatta daha önemli! "Beni delicesine aşık biri mi sandın yani?" Delicesine aşığım evet!!!

Reverse FallsWhere stories live. Discover now