-2-

1M 21.4K 8.8K
                                    

Multimedia'da Güneş var :)

Yanına oturduğumda onu daha yakından inceleme fırsatım oldu. Kolundaki dövmede yabancı bir dilde bir kaç cümle yazıyordu.  Sanırım İspanyolcaydı,İtalyanca da olabilirdi,karar veremedim ama geçici dövme gibi görünüyordu.

 Siyah tişörtü dardı.Üstündeki tek takı kulağındaki siyah küpeydi ve dürüst olmak gerekirse aşırı derecede seksi görünüyordu.Gözleri maviydi ama açık mavi değildi,lacivert de değildi.Benim gözlerimden daha koyuydu. Renklerini anlatabilmek için ne kadar çabalasam da tam olarak anlatamazdım. Hayatımda böyle bir mavi görmemiştim.

''İlgini mi çektim yeni kız?'' dediği anda kendime geldim.

Ona ne kadar uzun süredir bakıyordum? Beni yakalamış olmalıydı.Utancımdan yanaklarım ısındı ve kızardığımdan emindim. Beyaz tenli olunca en ufak duygu değişikliğiniz daha da belirgin oluyordu.

''Ben..ben..özür dilerim.Dalmışım.Adım Güneş.'' Dedim göz temasımı koruyarak.

Cevap vermedi ve önüne döndü.Adını merak ediyordum. Güçlü bir yapısı ve sesi vardı. Dış görünüşüyle özdeşleştirebileceğim bir tane bile isim aklıma gelmiyordu. Hangi ismi düşünsem yetersiz kalıyordu. Onu tanımıyordum ama daha şimdiden hissedebildiğim bir ağırlığı vardı ve bu ağırlığa yakışacak bir ismi olmalıydı.

Ondan yanıt beklediğimi belli eden bir biçimde bakmaya devam ettim. Sonunda bakışlarımdan rahatsız olup bana döndüğünde:

‘’Cevap verme zorunluluğum yok.’’ Dedi, kollarını göğsünün üstünde birleştirerek arkasına yaslandı.

Kaba.

''Çok da meraklın değilim zaten.Sıra arkadaşın olarak kendimi tanıtmak istemiştim.'' Diyerek hem onu hem de kendimi kandırmaya çalıştım ama pek başarılı olabildiğimi sanmıyordum.

Zil çaldı.

''Tamam,tanıttın. Şimdi buradan kurtulmak istiyorum.'' Dedi ve ayağa kalktı. Ben hala sırada oturuyordum diye mi bana bu kadar uzun gelmişti yoksa gerçekten çok mu uzundu ayırt edememiştim. Yürüdü ve sınıftan çıktı.

Gizemli,ağır ve kaba. Şimdilik onun hakkında bildiğim şeyler bunlarla kısıtlıydı ama nedense daha fazlasını öğrenmek istiyordum.

Öğle teneffüsü olduğunda hala tek bir arkadaş bile edinememiştim.Tek konuştuğum kişi o olmuştu.Tabii ona da konuşmak denirse.

Yemeğimi alıp oturacak yer ararken yemekhanedeki en köşe masada oturanların o bahçede gördüğüm ekip olduğunu anladım.Yine en ortalarında benim kaba ve bir o kadar da yakışıklı sıra arkadaşım oturuyordu.Okula geleli tek konuştuğum kişi o olduğu için onun yanına gidip oturabilirim diye düşündüm.Yürümeye başladım.

Konuştuklarını duyabilecek kadar yakınlarına geldiğimde beni fark ettiler ve hepsi bir anda konuşmayı bırakıp bana garip garip bakmaya başladılar.

Onların bu ilginç davranışlarına aldırmadan yürümeye devam ederken arkamdan bir kız sesi ''Sen kafayı mı yedin kızım? Hemen benimle gel.''dedi ve bu ses beni kolumdan tutup geri çevirdi.

''Benimle gel.'' dedi.

Siyah ve uzun saçları vardı.Siyah deri pantolonun üstünde giydiği gri asıkılı bluzun üstünde bir kafatası röntgeni vardı. Normalde pek böyle şeyler giymezdim ama nedense beni kolumdan tutup başka bir masaya doğru yönlendiren kızın tarzını beğenmiştim.

İki kişinin oturduğu bir masanın önünde durduk.Siyah saçlı kıza ''Niye beni çevirdin?'' diye sorduğumda kolumu bıraktı ve önünde durduğumuz masaya oturdu.

Karanlık Liseحيث تعيش القصص. اكتشف الآن