" Merhabalar ben Abby Lucy Hale . Ağustos adam dergisinde stajyer köşe yazarıyım. Sizinle bir röportaj yapmak istiyorum . Umarım zamanınız vardır. Gerçi olmasada bir önemi yok çünkü kapıyı kilitledim ve anahtarıda çantamda . Almaya çalışsanızda bu en az 5 dakika sürer çünkü çantanın içi ağzına kadar dolu. Yani işimi zorlaştırıp çok değerli vaktinizi boşa harcamak yerine bana en kısa zamanda bir röportaj sözü verinde . Emily hanımı bayıltmama ve bu iğrenç kıyafetleri giyinmeme değsin ... " dediğimde napıcağını şaşırdı ilk başta . Sonra derin bir nefes verip beni baştan aşağı süzdü . Ardından kahkahayı bastı . Bu sefer ben ona şaşkınlıkla bakarken o konuşmaya çalışıyordu.
"Sen ahahahahah sen az önce bu küçücük boyunla ahahahahha Emily WATSON'u bayılttığını ve beni buraya ahahahahaha buraya kilitlediğinimi söyledin . " dedi ve kahkahasına kaldığı yerden devam etti.
" Evet aynende öyle yaptım . Ayrıca boyuma bakmayın topuklu giydiğim için kısa gözüküyor . " dediğimde daha bi çok gülmeye başladı .
" Topuklu giyince boy uzuyor bildiğim kadarıyla. "
" Üzgünüm yanlış biliyorsunuz " dedim gayet ciddi bir tonda . Ve bunu yaparkende dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı kederle aşağı yukarı salladım.
En sonunda gülmesi bitince sırtını koltuğuna yasladı . " Hadi itiraf et seni Jeremy gönderdi değil mi ? Bu sefer kızmiyacağım çünkü gerçekten neşem yerine geldi. "
" Ne diyorsun be Jeremy'de kim "
" Ah hadi ama o olmadan güvenlikten girmen imkansız."
" Ahh güvenlik mi ? Elbette . Onu gören şirketten kaçıyordur zaten . Adam resmen ahiret sorusu soruyor yaa . Bence siz onu sekreterliğe alın cidden bak ne yapması gerektiğini biliyor . Ayrıca geçmek imkansız falan değil . Ağzının payını bir güzel verip girdim içeri."
"Tamam peki hadi onu geçtin . Sekreterimi asla geçemezsin. "
" Ama gördüğün gibi geçtim . Ayrıca insanların ekmeğiyle oynamayı sevmem hatta bu konuda fırıncıyı bile uyardım ama ... bence kov sen bu sekreteri . Tam bir pislik . Kadına yalvardım resmen ama tınlamadı bile . Sonra Emily hanımdan bir haber geldi yarım saat sonrasına randevu verdi. Pis sürtük . "
" Aaa tamam cidden bu kadar şaka yeter neşelendim bak . "
"Offf hala şaka diyor yaa. Neyse sen röportajı kabul ediyor musun ? "
" Bak cidden -"
"Eğer konuyu yine şakaya bağlarsan ... neyse anladın sen onu ."dedim öfkeyle .
" Sen ciddisin ." dedi ağzı 1 metre açık .
" Ay çok şükür rabbim anladı ."
" Ama nasıl yaa . Sen şimdi Emily hanımı bayılttın mı ? "
" Evet bu üstümdekiler kimin sanıyorsun ?" dediğimde gözlerini kısarak baktı bana .
" Ay merak etme onu çıplak bırakmadım . Üstünde iç çamaşırları vardı . Neyse konumuz bu değil . Kabul ediyor musun ? Etmiyor musun ? " dediğimde bir süre düşündü .
" Hepsine evet ama şartlarım var . "
"Hepsine mi ?"
" Evet güvenliği sekreter yapıdan sekreteri kovucam ve seninle röportaj yapıcam . " dediğinde havalara uçtum .
" Yes be yes . O pis sürtükten kurtulduk . "
" Hahahaha manyak mısın çatlak mı ? Senin röportaj için sevinmen gerekmiyor muydu . Ayrıca daha tamam demedim . Şartlarım var dedim . "
"Neymiş o şartlar "
" Kişisel sekreterim olucaksın . Her ihtiyacım olduğunda geliceksin ne olursa olsun . "
" Kişisel sekreter ne be ?"
" Ve de argo konuşmayacaksın . Kızlara hiç yakışmıyor . Kişisel sekreterden kastım bana yardımcı olman . Mesela yeğenimi okuldan alman gerekebilir . Yada misafirim gelicek olur gelir yemek yaparsın . Belki hastalanırım gelip iyileşene kadar başımda beklersin ."dediğinde ağzım açık kaldı.
" Oldu canım başka . Az yede bir köle tut kendine . "diyince kaşlarını çattı .
" Kölelik değil bu ! Benim yardıma seninde benimle yapacağın röportaja ihtiyacın var . Karşılıklı birbirimize yardımcı olucaz . "
"Pekala kabul Josh bey - ıygh Josh desem bir sorun olurmu ?"
"Evet olur ."
"Bananebu senin sorunun . Ben sana Josh diyeceğim . "dediğimde gülmekle kızmak arasında gidip geldi ve sonunda güldü.
"Pekala ne dersen de . Ama şimdi şu kapıyı aç ve gidip Emily hanımı giydirip buraya gönder. Toplantıya yeterince geciktik. Ve son olarak telefon numaranı ver . İhtiyacım olduğunda arıyacağım. "
.......
V: Ne yani ona kölemi olucaksın ? dedi şok olmuş bir şekilde .
" Kölelik değil vaneeess yardım daha kaç kez söylemeliyim ."
" Hah bence sen adamın tipine tutuldun ."
" Ayyy saçmalama sadece 5 dakika gördüğüm bir adamın neresine kapılacağım ! Üstelik ben odadan çıkana kadar ağzını kapatamadı . Kesin deli olduğumu falan düşündü . Gerçi inkar etmiyorum ama " dedim . Ardından ikimizde kahkahalara boğulduk .
........
Uykumdan telefonumun sesiyle uyandım . Neee saat daha 5.30 kim bu saatte arayan densiz !
L: Alo !
J: Ahh nihayet ... Amma uykucu çıktın yaa . Hadi çabuk ol . Şirkette seni bekliyorum . dedi ve cevabımı bile beklemeden kapattı .
Yok artık bu saatte bilemi !!! Derin bir iç çektim ve ayaklandım . Başka çarem yoktu ki .
....
SAAT 6.30
Şirkete girdim ve asansöre ilerledim ama bu saatte kimse yoktu şirkette bende bayan hademelerden birinin yanına gittim .
L: Pardon bakar mısınız ?
H: Buyrun .
L: Ben Josh beyin kişisel asistanıyım işe dün başladım . Ve sabah beni aradığında temizlik konusunda söyleniyordu . Sanırım 52. kat temizlenmemiş . Hemen temizleseniz iyi olur .
H: Öylemi çok saolun hanım efendi . dedi ve asansöre yöneldi .
H: Ah çok pardon önden buyurun .
L: Yok önemli değil bende o kata çıkıcam zaten . dedim ve kadınla birlikte asansöre bindim .
Asansörden indiğimizde yerler gerçekten pisti . Vay be iyi sallamışım . Kolay gelsin diyip Josh'ın odasına yöneldim . Kapıyı tıklatıp cevap gelmeden daldım odaya .
Ahh yine kocaman oldu gözleri . Ne tırsak birşeymiş bu adamda .
L: Günaydın Josh bey görevim nedir ?
J: Sana bir adres vericem orada bir kız çocuğu var . Adı Brenda onu alıp dışarıda kahvaltıya götürüceksin . Parasını ödemene gerek yok çünkü gideceğiniz yer bana ait . oradan sonra vakit varsa parka götüreceksin yoksa okula bırakıcaksın . Okulu saat 8.30 da başlıyor . Onu bıraktıktan sonra Tekrar aynı adrese gidip scott'ı alıcaksın ve ayni işlemleri yapıp saat 10.30'da kreşe bırakıcaksın . Oradan sonra 12'ye kadar izinlisin saat 12.30 da şirkete gel ve üzerine toplantıya uygun şeyler giy .
L: Niye ki ?
J: Sözümü kesme . Sevgili gibi davranicaz .
L: Neeee ! Anlaşmada böyle birşey yoktu . Bunu asla yapmam .
J: Zorundasın . Anlaşmada bu yoktu ama ben ne dersem yapmak vardı . İş için anlaştığım frimanın sahibi eşiyle birlikte yemeğe geliceğini söyledi . Ve benimde bir bayanla gelmemi istedi . Bu yüzden benimle geliceksin . Yoksa röportajı unut !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Görevimiz AŞK
RomanceGenç bir stajyer ... Yapılması gereken bir röportaj ... İkna edilmesi gereken işkolik bir diktatör ... Staj görevinizi başarıyla yerine getirebilmeniz için burnu havada bir işkoliği ikna etmeniz gerekse ve röportaj verme karşılığında bir düzine iste...