Karşımda Suga yoktu. Erken kalkmış olamazdı. Yani belki de olabilirdi. Neden onu merak ediyordum ki. Yoksa ondan hoşlanıyor muydum? Hayır, hayır olamaz hem o çok kötü biri. Kötüden ziyade gıcık biri. Ama içimden sormak geliyordu hemen üstümü giyinip nöbetçiye sormaya karar verdim. Yurdun önünde ne olur ne olmaz diye bir nöbetçi vardı. Üstümü giyinmiştim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
CL: Suga nereye gitti biliyor musunuz? Nöbetçi: Sanırım sevgilisiyle buluşmaya gitti efendim. Benden duymuş olmayın ama kendine çok özen göstermişti. CL: Teşekkürler. Duyduklarım karşısında yıkılmıştım. Artık emindim. Ben Suga yı seviyordum. Hem de deliler gibi. Ama ben şimdi ne yapacağım ki. Onun sevgilisi var büyük ihtimalle. Ona olan sevgimi unutmak zorundaydım. Aklıma Joyu aramak geldi. Üzgün olduğumda veya olmadığımda hep onu arardım. Joy: Noldu CL? CL: Joy lütfen çocukluğumuzdaki oynadığımız parka gel. Joy: Hemen geliyorum! Parka vardım ve bir banka oturup Joy'u beklemeye başladım. Bir 5-10 dk sonra o gelmişti. Ona olanları anlattım. Joy: yani onu seviyorsun, fakat sevgilisi olduğunu düşünüyorsun. CL: Evet , Joy başka ne olabilirki Joy: CL bence direk ön yargılı davranmayalım ne dersin biraz akışına bırakalım tamam mı sakın kendini üzme. CL: Seni çok seviyorum Joy. Joy: Bende seni CL. Bu konuşmanın ardından kafamızı dağıtmak için gezdik. Yurda döndüğümde saat gece 1:30 du. Kapıyı açtım. Suga hala uyumamıştı. Onu görmek istemiyordum. Bu yüzden onu takmadan giyinme odama gittim. Pijamamı giydim. Tam yatacakken Suga bağırmaya başladı. Korkmuştum.
SEN NASIL BU SAATTE BURAYA GELİRSİN!! NE KADAR MERAK ETTİĞİMİ BİLİYORMUSUN!? ( Suga)
Huh? Bundan sana ne?! Beni merak etme anlıyomusun! Biz seninle arkadaş bile değiliz!! Şuan üstümü değiştirip gidiyorum senin tantananı ÇEKEMEM! (CL)
Huh? Ben az önce ne dedim. Aish senden nefret ediyorum min Yoongi! (CL) Saol tanıştığıma memnun oldum bende Suga. (Suga)
ZIBAR! (CL)
Sabah çığlıklarla uyanmıştım. Odamdan çıkıp bağırarak. CL: Şu lanet se... Karşımdaki manzara karşısında donup kalmıştım. Yurda bir seri katil girmiş gibiydi resmen. Park Bom'a bıçak tutuyordu. Bu manzarada aklıma hep Joy geliyordu. Bir an mantıklı düşünüp hemen odama girdim. Kapıyı kitledim. Suga uyanmıştı. Ne olduğunu merak ediyordu. Çünkü ben kendimden habersiz ağlıyordum. Suga: Ne oldu? Bu çığlıklar ne? B-bbu ç-çığğlıklar Suga: Uzatmada söylesene! Park bom'a bıçak dayıyolar! Hemde bıçaklı kişi bir seri katil olmalı. Yüzü çok korkunçtu ( ağlayarak) Suga: Sen burada kal sakın odadan çıkma! Tamam anlamında başımı salladım. Suga odadan çıkmıştı. O odadan çıkınca daha fazla korkmuştum. Kendimi güvende hissetmiyordum. Dayanamadım pijamalarımla odadan çıkmıştım. Suga bana sinirli sinirli bakıyordu. Ne bakıyorsun işareti yaptım. O da yanıma geldi ve çıkmak için bu kadar inatçısın hadi anladım da insan üstüne doğru dürüst şeyler giyer dedi. İyi be diyip odada üstümü değiştirdim.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Giyinip çıktım. Pijama daha iyiydi dedi gıcık. En sonunda kes! Dedim sustu. Park Bomu kurtarmak istiyordum. Hemen Park Bom u adam bir yere dalmışken kolundan çekip odama soktum. Ağlıyordu. Sakinleştirmeye çalıştım sakinleşmiyordu. Sakinleştirmek telaşıyla kapıyı kilitlemeyi unutmuşum. Adam odaya girdi. Çığlık attım. CL: Aaağaapğpaa İMDAAT! Pis Katil Arkadaşıma zarar veremezsin!!! Adam: Çekil önümden be! Diyip beni yere düşürdü. Ama ben hemen yerden kalkıp adamı ittim. Ona zarar veremezsin dedim. Adam bu sefer çok sinirlenmişti. Bıçağı bana saplayacaktı ki...
