Hayat aniden değişebilir...

443 27 2
                                    

    Okul bitiyor, bitiyor ve bitti. Aslında üzüldüm çünkü ders Fen. Yani öğretmeni güzel anlatıyor ama yanımdaki ders boyu beni kalemle dürtünce pardon böbreğimi çıkarmaya çalışınca rahat ders dinlenmiyor bu yüzden de yani çocuktan kurtuldum diye de sevindim. Ne çekiyorum bu çocuktan ben tahmin bile edemezsiniz.  Gıcık mıdır nedir? Durmadan ilgi çekmeye çalışıyor ve çocuk gibi hareketler yapıyor sırf ona bakmam için. Test kitabımı çöpe atmayı bile denedi ilgimi çekmek için düşünün yani ama sağ olsun benim canım arkadaşlarımın çıktığı erkekler bir güzel pataklayıp test kitabımı bana verdiler. Biliyorum biraz çete gibi olduk gene ama olsun çocuğu çok dövmediler sebebi ise arkadaşlarıymış. Bu da bence gayet normal ve iyi bir şey öldüresiye dövecek değiller ya. İyi ki de yapmadılar. Yanıma İlkay’ın gelmesiyle kafamı ona çevirdim. İlkay çok sevdiğim iyi bir sınıf arkadaşımdır ve bir arkadaşımın sevgilisi olan erkek. Yan gözle asla bakmam , bakamam da zaten kız beni saniyesinde boğar zaten en iyi arkadaşım böyle bir konu yüzünden aramızın bozulmasını da asla ama asla istemem.Yanımdaki çocuğun omzundan tuttuğu gibi sertçe ayağa kaldırdı. Bana bakıp dışarıyı işaret edince son ders olduğu için hemen çantamı toplayıp bahçenin kapısına gittim. Gaye ,Merve-gıcıktır ama iydir çünkü her zaman gülümsemeyi başarır- ,Sinem ve adaşım Güneş –fakat o bilmiyor.- onların yanına gittim. Hemen Sinem öne atladı. Canım arkadaşım biraz(!) kıskanç, biraz(!) utangaç ve gerçekten birazcık sinirli bir arkadaşımdır. Kısa sürede kanka olduk ama iyi tanırız birbirimizi –en azından ben öyle düşünüyorum-. Zaten İlkay’ın sevgilisi olan da o. Yani o yüzden İlkay ile biz de kanka olduk arada hediye fikirleri istiyor fakat ben bunu Sinem’e söylemiyorum. Sürpriz denen bir şey var değil mi? Ama kızda da ne göz varsa arada beni sıkıştırıyor fırsat buldukça. Ama benden laf alamaz ,alamıyor da zaten . Çok kötüyüm .

--Meleğim İlkay nerede?

--Salağı yanımdan kovdu da kalbim şimdi gelir.

    Diyerek kol kola girdik ve kapı önünde beklemeye başladık. Bilin bakalım kim çıktı okuldan tabii ki de Berk gözlük takıyormuş inanabiliyor musunuz ,ama yakışmış. Siyah renk gözlükleri var benim de iç tarafı kırmızı dış kısmı siyah ah ne kadar uyumlu bir görüntü.  Kafasını kaldırdı ve bana gülümsedi. Gözlerine baktım, yorgun düşmüş olmalı çalışmaktan çünkü gözlerinin altında hafif morluklar var. Bize doğru yaklaştı. Tabii Sinem de beni cimcikliyor. Arkasına baktığımda İlkay da geliyordu. Ben de Berk’e doğru yürümeye başladım. Berk de kollarını açınca sıkıca sarıldım. İlkay gözlerini kocaman açmış bize bakarken  'Adım kadar eminim ki diğerleri de öyle bakıyordur.' diye geçirdim içimden. Çünkü genellkle hangi bakış yoğun ise o gözlerine yansıyor İlkay’ın . Neyse bu konuyu kapatalım biz sıkıca sarılırken Berk ellerini çözünce ben de çözdüm otomatik olarak. Özlemişim kokusunu bile kahve gibi kokuyor ve ben kahve kokusunu çok severim tıpkı onu sevdiğim gibi. Gözlerine bakabileceğim şekilde geri çekilince konuşmaya başladı.

--Özür dilerim canım okul açıldığından beri yanına gelemedim.

--Cidden sorun değil anlıyorum seni. Ben de özür dilerim yanımdaki yüzünden yanına gelemiyorum.

     Dedim ağzımdan bir şey kaçırdığımı fark edince sustum. Devamını getiremezdim. Bana yer vermiyor , çıkışlarımı engelliyor deyip deli mi edeyim çocuğu. Olmaz ben kıyamam Berk’ime. Hem artık normal biri oldu en azından ablasıyla konuştuğumuz günden beri böyle nedense onu anlamlandıramadım ama olsun o iyi ya bu bana yeter. Berk bir şey anlamış olacak ki gözlerini kıstı.

--Yanındaki kim ki onun yüzünden gelemiyorsun?

    Büyük haber sevgilim ne düşündüğümü biliyor yani bir nevi beynimin içini okuyor. Ya bu nedir ya hadi bir de buradan yak. Nasıl açıklayacağım? Sessizlik çökmüştü birden bulunduğumuz ortama; kuşlar ötmez, arabalar hareket etmez, benim canım(!) arkadaşlarım konuşmaz olmuştu. Ah tabi ki de beni kurtarmak için birinin konuşmasını beklemiyordum ama sonunda İlkay konuştu.

UMUT TÜKENİNCEWhere stories live. Discover now