Bölüm 16

934 9 1
                                    

Bu felaket günleri içinde hiç bu kadar dalgın bir halde bulunduğu yoktu.
Evin içinde üç günden beri hiçbir kimseye hiçbir kelime söylememişti. Üçüncü gece ise bir dakika bile gözlerini kapamayarak sabaha kadar Dilber'i ilk gördüğü balkonda geziniyor ve ara sıra ufuklara doğru bakışlarını yönelttiğine bakılırsa birisini beklediği anlaşılıyordu. Denizi coşturarak gelen
rüzgâr kayıtsızlıktan uzamış saçlarını dağıtarak yüzüne vurdukça sinirlerini bir kat daha bozuyor ve bazen durarak kıyılara çarpıp kırılan dalgaların sesini dinliyordu. Hâlâ doğu karanlık, batı ise doğal olarak büsbütün karanlık içinde görünüyordu ki gittikçe şiddet
kazanan rüzgârın coşturduğu deniz ayağının altında feryat ve figan ederken kendi bu kıyametin üstünde
kararsız olarak galiba ümidinin ortaya çıkışını sabahın açılmasında bekliyordu. Biraz sonra oradaki
koltuğun içine düştü. Sabah heybetiyle doğu taraflarını aydınlatınca yarı açık yarı kapalı gözlerini boş bir noktaya dikerek birdenbire, "Buldum!.. Buldum!" diye feryat etmeye başladı. Gözünün önünden aniden geçen bir hayal mi veyahut perişan, acı çeken bir zihnin kuruntulu bakışlara gösterdiği
mahlûkattan mı idi? Her nedense ayağa kalkarak ilim harikalarından bir keşfe mazhar olan Arşimet gibi başı açık, ayağı çıplak, "Buldum!" diye evin içinde koşmaya başlayarak herkesi uyandırdı. Sokak kapısından çıkarken geri çevirdiler. O esnada galiba gözünün önündeki hayal de büsbütün
kaybolmuştu ki donmuş gibi bir hal ile yukarı çıkarak anne ve kızkardeşinin ve babasının bulunduğu odaya girdi. Gözleri herkesi görüyor fakat hiç kimseyi tanımıyordu. Annesinin, "Celal! Annene acımaz mısın?" feryadına karşı hissiz bir halde kapının önünde durdu. Biraz sonra yavaş yavaş hemşiresine doğru giderek biraz durdu. Yalnız kendisini zorlama ile, "O şimdi odalık!" dedi.
Sonra ellerini birbirine kilitleyerek birdenbire hemşiresinin kucağına düşüp bayıldı. Annesi ile kızkardeşi ağlaya ağlaya Celal'i yatağa koyarak hemen sabah, topladıkları hekimler, hastalığın şiddetli bir beyin iltihabı olduğunu ve hasta pek ağır bir halde ise de büsbütün ümitsiz olmadıklarını
tıbbi görüşmelerinin sonucu olarak bildirdiler.

SERGÜZEŞT(Samipaşazâde Sezâi)Where stories live. Discover now