Şuan tanık olduğum durum o kadar berbattı ki her gün geçmekte olduğum dar bir ara sokak ıssız kimsesiz bir yer ama sorun şu ki ekmek almak için çıktığım eve koşarak geri dönecektim buna eminim terk edilmiş yıkık dökük bir evin bahçesinde siyah giyin...
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Gözlerimi yavaş yavaş gök gürültüsüyle araladım göğsümde bir ağırlık vardı alis'in yanında uyuya kalmışım sanırım gözlerim aşağıya doğru kayınca alis'in soğuk ince parmakları boynuma değiyordu Allahım beni mi sınıyorsun yarabbim başka bir kız yapsa umurumda dahi olmaz bu kız yapınca etkisi baya büyük oluyor. Kafasını göğsümden kaldırıp bana baktı" baba sen mi geldin? Çok özledim annem nerede?" diyerek mırıldanıyordu beni babası mı sanmıştı cidden bunun ailesi nerede ki? Bir anda esnemeye başladı bacakları bir o yana bir bu yana esniyordubu kız ne yapmaya çalışıyordu bilmiyorum ama ben buna bir son vereceğim. Bir anda çığlık atıp bana vurmaya başladı "imdat! Hırsız var!!!" ağlıyordu ellerini tuttum " şşt! Küçük benim vurma!" bir an durdu ağlaması daha da şiddetlendi " bana ne oldu!?" dedi ve bir anda sarılıp ağlamaya başladı kriz gibi bşey geçiriyordu büyük ihtimalle yoksa zorla öptüğüm kız bana sarılmaz imkansız.
-ALİS-
Bir sapığa sarıldığımı fark eder etmez hızla ayağa kalktım ve ondan uzaklaştım kalkmaz olaydım başım fena halde dönmeye başladı tutunacak bir yer ararken kendimi yine o pisliğin kollarında buldum "dikkat et yine bir yerlerini yarma" dedi gülerek tabi benim o sıra dünyam dönüyordu ne dediği umrumda değildi "dünyam dönüyor! Bir şey yap!" dedim kollarına tutunarak hiç beklemediğim bir şey yapıp kafamı çenesinin altına yerleştirdi "gözlerini kapat!" dedi dediğini yaptım "geçer birazdan" dedi ve ben o sırada odayı fark ettim erkeksi bir koku yaygın dı odada ama şuan daha yoğun neden bilmiyorum "yeter" dedim ve geri çekildim şuan tipime bir bakınca dün ki giydiğim pijamalarımla rezillik abidesiydim "sana her şeyi kahvaltıda anlatırım düş önüme" sinirli bir bakış atıp yürümeye başladım. Merdivenlerden aşağıya indim ve karşımda muazzam bir sofra "bunu kim hazırladı?" dedim merakla "her sabah ve akşam gelip yemek hazrılayıp giden bir aşçım var" dedi iyiyimiş valla ekmek elden su gölden oh mis neyse bir an önce gitmek istiyorum şuradan "anlat gideyim" dedim sandalyeye oturduktan sonra "dün gece beni aradın telaşlıydın bir adamın evinde olduğunu söyledin sonra çığlık sesleri geldi bende sen benim hayatımı kurtardın bende senin hayatını kurtarayım dedim ve geldim adamı dödükten sonra seni alıp kendi evime getirdim bu kadar" ben dün bunu mu aramışım şok üstüne şok "seni yanlışıkla aramışım teşekkür ederim kusura bakma farkında değildim" dedim ve ayağa kalktım bu halde eve de gidemezdim "beni evime bırakabilir misin bu halde gidemem" dedim "olur" dedi ve ayağa kalktı bende kalktım "yağmur yağıyor bu halde çıkamazsın" dedi ve yukarı çıktı bir kaç dakika sonra elinde bir ceket ile geri döndü ceketi belime bağladı ve kapıyı açtı. Dışarı çıktık o arabayı koşarak gidip çalıştırdı. Bende hızla arabaya bindim zaten bir kaç dakika sürmeden evin önünde durdu "sağol" dedim ve ceketi çıkartıp verdim sonra arabadan inip koşarak bahçeye girdim ardından kırık olan camdan eve girdim biraz oturduktan sonra telefonumu alıp camcıyı aradım ev buz gibi olmuş.
Bu halde okula gidemem camı taktırdıktan sonra bir hastaneye gideyim kafama baksınlar çok ağrıyordu çünkü.
