BÖLÜM 22

513 34 16
                                    


Arkadaşlar bölümü geç yazdım üzgünüm ama bu bolüm çook uzun oldu bu yüzden rahatça okuyabilirsiniz. Keyifli okumalar.

**********************

Önümdeki test kitabıyla uğraşıyor bir taraftanda müşterilerle ilgileniyordum. Şuan ilk defa ortalığın sakin olmasına şaşırıyor olsam da işime geliyordu çünkü testimi çözebiliyordum. Birkaç soru karaladıktan sonra bozulan moralimle kitabın kapağını kapattım. Sayısalcı olmama rağmen matematikte zorlanmam mantıklı mıydı? Gerçi neden mantık arıyordum? Bu hayatta mantıklı olan tek bir şey var miydi ki?

"Hey!"

Duyduğum ses ile sesin geldiği yere döndüm. Dönmez olaydım. Lanet olası patron bana sesleniyordu.

"Buraya gel."

Onunla atışmamak için hızla yanına gittim.

"Bir sorun mu var?"

"Bugün fazladan çalışacaksın. Saat 10'a kadar buradasın. Böylelikle seni affedeceğim."

Neyden bahsediyordu bu lanet adam. Banane ya. Benim belki işlerim var.

"Ama efendim. Annemin haberi yok. Üstelik.."

"Kovulmaman için tek şansın."

Az önce patrona karşı çıkacak olan ben 360 derece dönüp dediği şeyi hemen kabul etmiştim.

"Peki efendim."

Sinirli adımlarımı tekrar geldiğim yöne çevirdim. Hayat her seferinde bana orta parmak çekmek zorunda mıydı? Bugün cidden uzun ve zor geçecek gibi görünüyordu.

****

Üzerimdeki fazlalıklardan kurtulup gündelik kıyafetlerimi giydim. Saat 10'u geçmişti. Ben de üzerimi değiştirip eve gidecektim. Yerde duran çantamı elime alıp cafeden çıktım. Saatin geç olması beni korkutmamış değildi. Hafif tırstığım için adımlarımı hızlandırdım ve kestirme yola saptım. Fakat biraz ilerledikten sonra yaptığım şeyin yanlış olduğunu anlamıştım. Yoldaki ıssızlık beni daha fazla korkutmuştu. Ara sokaktan gelen gürültülerle yürümeyi bırakıp koşmaya başlamıştım. Adımlarımı aniden durduran şey ara sokaktan gelen sesti.

"Şimdi elimize düştün işte Jungkook."

Duyduğum cümle ile resmen olduğum yere çakılmıştım. Bu Jungkook'un benim tanıdığım Jungkook olma ihtimali var mıydı? Korkak adımlarla sesin geldiği sokağa ilerledim ve ağacın arkasına saklanıp olanları izlemeye başladım.

Ne kadar da tanıdık bir sahne..

Olayları idrak etmemle hayatımda yaşadığım en büyük şaşkınlığı yaşamıştım. Neden Jungkook'u iki adam tutup dizlerinin üzerine çökertmişti?

Sanırım yaptıklarının cezasını çekiyordu. Ben şuan ne yapmalıydım?

Ayakta duran siyahlara bürünmüş adam Jungkook'un yanına eğildi ve saclarından tutup kendisine bakmasını sağladı.

"Ne oldu Jungkook az sonra dayak yiyeceğin için korkuyor musun yoksa? Merak etme öldürmeyeceğim. Ama sen ölmek için yalvaracaksın bana."

Jungkook'un dudakları alayla kıvrıldı. Cidden.. bu durumda bile böyle artist hareketler yapmasa olmazdı değil mi?

"Demek kendi birşey yapamayacağını anladığında abilerine haber verdi.
Cidden komik."

Göbeği hafif dışarıya doğru çıkmış adam Jungkook'un güzel saçlarını sertçe bıraktı. Eliyle arkasındaki adamlara işaret ettiğinde onu ölesiye doveceklerini anlamıştım. Toplam 6 kişiydiler. Adımlarım tam o tarafa doğru ilerleyecekken zorlada olsa durmuştum.

AKİRAMERU (BTS)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang