3 - kıçın kadar konuş

3.5K 346 120
                                    

Klişelerden her zaman nefret ettim.

İzlediğim her pembe dizide -evet pembe dizi izliyordum- veya filmde ultra saçma sahneler olurdu. Her işleyişimde de tiksintiyle kanalı değiştirirdim. Çünkü, hadi ama biri ben konuşurken ağzıma yapışsa tekme tokat dalardım. Yani önceden böyle düşünüyordum.

Üşümüştük ve ben mavi pofuduk battaniyemi gözüme kestirmemle onun benden önce davranıp almasına ciyaklamış, o da paylaşabileceğimizi söylemiş ve ben yine ciyaklamıştım. 

Fakat sonunda Jongin beni öptüğünde, annesinin ensesinden ıssıran yavru kedi gibi hareketsiz kalmıştım.

Jongin ile ne zaman sevgili olduğumuzu bilmiyorum, evet her aniden gelişti hatta aşırı saçma gelişti. Hatta sevgili miyiz, onu bile bilmiyorum fakat şu an annemin dediğini yapmaya çalışıyordum. Hoşuma giden şeylerin üstüne gidiyordum. Yani ben lafı yine çevirerek, üstüne gitmeyi Jongin'nin üstüne uzanmak olarak tamamlamıştım.

Gece yarısına çoktan girmiştik ve Jongin'nin bir saatlik ısrarıyla üstüne uzanmıştım. Parmaklarını sırtımda gezdiriyordu.

"Şu an ne yaptığımızı algılayabilmiş değilim." dedim yanağımı göğsünden kaldırarak. "Jongin, üstünde uzanıyorum." dediğimde gülümseyip kafasını salladı.

"Her şeyi baştan anlatacağım." dediğinde ağzımı açacaktım ki, eliyle susturdu. "Araya girmek yok."

Kafamı olumlu anlamda salladığımda güldü ve üstümüzdeki mavi pofuk battaniyemi omuzlarıma örttü.

"Lisenin ilk dönemlerinde iki okul arasında kavga çıkmıştı, hatırlıyor musun?" Gözümün önünde kocaman mazi geçerken püskürerek gülmüştüm.

Olay hâlâ nasıl çıktığını kimse bilmiyordu ama herkes önüne geleni dövmüştü. Chanyeol dayak yerken, ağlayarak arkama saklanmış onun bu halini görünce 1.80'lik çocuğa 1.55'lik boyunla kafa göz dalmıştım. Chanyeol o günden sonra beni kahramanı ilan etmiş, peşimden ayrılmamıştı. 

"O kavga senin yüzünden çıkmıştı."

"Ne?!" Haykırmam bir anda şoktan öksürük olarak bana geri dönmüştü. "Ne demek benim yüzümden?!"

Omuz silktiğinde gözünü tavana dikti.

"Çok güzelsin Kyungsoo." dedi hülyalı hülyalı. "Karşı okuldaki çocuk senin yönelimini öğrenmek için bizim okula birini göndermişti."

"Bekle bir dakika." dedim elimi ağzına kapatarak. "Bak yeterince klişe yaşadım. Kalbime iyi gelmiyor bundan sonra ne gelecek?"

Kaşlarını çattığında gözlerimi devirdim.

"Bölmek yok demiştim?"

"Tamam, devam et."

Uzaklaşan elimi tutup kendi yanağına yasladığında gülümseyerek göz kırptı.

"Gönderdiği kişi yoldan çevirdiği kişiye aniden 'Gay misin?' diye sormuş çocuk tepki olarak, kafa atmıştı. İki okulda birbirine girmişti. Ne olduğunu anlamasalar bile, herkes dövmek için oldukça hevesliydi. Sonra seni gördüm, iki katın olan çocuğun sırtına çıkmış, dünyanın sonu gelmiş gibi vuruyordun. Chanyeol'de düşme diye sırtından tutuyordu. Cidden siz ikiniz, gittiğiniz her yere kaos götürüyorsunuz."

Kahkaham onu böldüğünde, benimle birlikte güldü.

"Garip bir şekilde herkes tarafından korkutucu bulunuyordun fakat benim için öyle değildin." Gülümsedi. "İlk arkadaşımdın." Ellerini yüzüme getirdi. "İlk dert ortağım." Dudaklarımda parmakları. "İlk sevdiğim kişiydin."

bana kalırsa bana kalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin