Bölüm 51

3.9K 213 49
                                    

İşte yeni bölümümüz! Umarım beğenirsiniz. Multide; Ediz aşkım bulunuyor 😍
İyi okumalar canlarım...

Kahvaltımızı ederken birden başımızda Yelizler belirince oflayarak kafamı kaldırdım. "Yeterince dayak yemediniz mi Yeliz?" Yeliz çatık kaşlarıyla "Bu cezanın hesabını sana soracağımı biliyorsun değil mi?" dediğinde alayla sırıtarak geri yaslandım. Onun bu cümlesiyle Ediz bile kıkırdayınca herkes şaşkınlıkla ona döndü. Bense zaten onun gülüşünü ezberlediğim için pek dikkat etmemiştim.

Ediz herkesin ona döndüğünü fark ettiğinde gülmesini engellemeye çalışarak çatalı tuttuğu eliyle ağzını kapattı ve "Kusura bakmayın." dedi. "Bunu her söylediğinde size ağzınızın payını vermemize rağmen yine aynı şeyi söylemen komiğime gitti biraz." Yeliz ona şaşkınlıkla bakıp ardından kaşlarını çatınca ağzıma bir dilim peynir attım ve ona dönerek yapmacık bir gülümseme ile "Başka bir şey yoksa gidebilirsin tatlım." dedim. Yeliz kafasını 'Görüşeceğiz.' dercesine sallayıp yanımızdan ayrılırken ben de bizimkilere dönerek konuştuğumuz konunun devamını getirdim.

"Kesinlikle yerleri ben silmem."

Kerem somurtarak "Ben de bulaşıkları yıkarsam bütün tabakları kırarım büyük ihtimal." dediğinde gülerek portakal suyumdan bir yudum aldım. Aldığımız ceza temizlik olunca hiçbirini yapmak istemesem de iş bölümü yapmak zorundaydık ve ben yerleri silmektense bulaşıkları yıkamayı tercih ederdim.

"O zaman biz pantercikle mutfak kısmıyla ilgilenelim, siz de yemekhane tarafıyla. Bizim işimiz bitince de masaları silmekte Melis size yardım eder."

Şaşkınlıkla Ediz'e dönüp "Neden sadece ben yardım ediyorum ya?! Sen de yardım edeceksin." dediğimde umursamazca okuz silkti ve alt dudağını sarkıtarak "Benim gibi mükemmel birine kıyabilir misin pantercik?" diye sordu. Şaşkınlıktan kaşlarım havaya kalkarken ona tam bir şekilde döndüm ve "Madem mükemmelsin bay ukala, masalları da mükemmel bir şekilde sileceğinden eminim." diyerek bu işten kaçamayacağını kesin bir şekilde belirttim. Ediz oflayarak "Başımın belası." diye söylenirken keyifle önüme döndüm ve gülerek çikolatalı ekmeğimden büyük bir ısırık aldım. Kerem ve Buket bizim bu halimize gülerken Buket'in bu akşam gideceği aklıma gelince yüzüm asıldı.

Evet, Buket bu akşam gidiyordu. Ediz ve Kerem'e pansuman yaptıktan sonra Buket haber vermek için tekrar Burcu ablanın odasına gitmişti ve yanımıza geldiğinde hem hüzünlü hem de mutlu bir yüz ifadesiyle Cansu abla ve Uğur abinin onu bu akşam almaya geleceğini söylemişti.

Mahcup bir tavırla "Gamzelim özür dilerim. Senin başını da gider ayak belaya soktum ama o kızıl kafa sana laf edince dayanamadım ne yapayım." dediğimde Buket şaşkınlıkla bir süre bana baktıktan sonra öne doğru uzandı ve kafama yavaşça vurarak "Saçmalama salak! O kızıl pislik sana laf etse ben de aynı şeyi yapardım. Hem gitmeden iki üç tane o sarı mutfak bezine de çakmış oldum. Geldiğim ilk haftalarda hep gözü Kerem'in üzerindeydi pisliğin." deyince gülmeden edemedim.

Sarı mutfak bezi ha? Sevdim bunu.

Kerem sırıtarak Buket'i kolunun altına alınca Ediz kulağıma eğilip "Yine başladı aşk böcekleri." diyerek isyanını belli etti. Bense gülerek başını geri ittim ve Kerem ile Buket'e döndüm. "Demek benim gamzeli güzelim beni kıskanırmış ha?" Kerem'in keyfinin yerinde olduğunu belirten sesi Buket'in kaşlarının çatılmasına sebep olurken dirseğiyle onu itti ve "Kıskanırım tabi! Sevgilinim ben senin. Hem sahile gittiğimiz akşam Ayaz'a nasıl baktığını gördüm. Benim kıskançlığım tek taraflı değil." diye huysuzlandı. (Ayaz'ı hatırlamayanlar için, 11. Bölümde, şişe çevirmecede Buket'i sevdiğini söyleyen çocuk.)

YETİMHANEWhere stories live. Discover now