16.Bölüm

164 12 19
                                    

Resimde kendisine çok benzeyen,bu heybetli adam babasıydı.Dolu gözlerle,resmi her ayrıntısına kadar inceliyordu.Annesi oldukça güzeldi.Resmi yaklaştırıp, öpmeye başlamıştı.İkiside, ortalarına aldıkları bebekle poz vermişti.Ardından çok yıpranmış,başka bir resmi aldı eline.Resimde babası ve rüyasında gördüğü dedesi vardı.Tıpkı rüyasında ki gibi,elinde bastonu vardı.Resmi çevirdiğinde,arkasındaki adres ve telefonu görmüştü.Yağız'ın gözleri parlamış,inanılmaz bir sevinç  yaşıyordu.En azından, bir umut belirtisiydi.Gerçi yıllar öncesine ait bir telefondu,ama hiç yoktan iyiydi.Yasin hoca diğer odaya gidip,bu numarayı arayacaktı...

***Yağız önünde duran,tesbihi ve saati görünce heyecanlanmıştı.Bunlar babasından, yada dedesinden kalmıştı ona.Tebessümle eşyalara bakarken,Yasin hoca tekrar gelmişti.Uzunca yazılmış sararmış mektubu alınca,hoca hızla elinden almıştı.Okumasının, hayırlı olmayacağını söylemişti.Bir bebek resmini alıp,arkasını çevirdiğinde isim ve soyadı yazıyordu.Resmin arkasında,Yağız Dinar yazılıydı.Kalan diğer şeylere,bakmak istememişti artık.Hoca ayaklanınca,diğerleri de kalkıp evden çıkmışlardı.Besmele ile arabaya binip,yola revan olmuşlardı.Şimdi istikamet, Katranlı köyüydü..

Kara Yağız...Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon