-
"ne! SEN CİDDİ MİSİN?"
"istemiyor muydun? ben sen mutlu olursun diye şey etmiştim hani hoşuna gider diy-"
derken sözünü kestim
"yA SeN nE kAdar MÜKEMMEL bir şeysin"
"bak yiyeceğim ama" diye ekledim
o da beni kucağına alıp havada döndürdü
"göbeğin düşecek kanka" dedim
"kanka öyle mi? sen görürsün kankayı" diyerek daha çok döndürmeye başladı
"Finn,finn dur.Cidden başım dönüyor.FINN.DUR"
Finn durdu ve ben kendimi yere attım.Gerçekten başım dönmüştü.
"K-Kayla iyi misin? tatlım iyi misin? su getireyim mi? cevap ver"
endişeli konuşuyordu
"yok yok iyiyim ben,sadece başım döndü çok dönünce.kahvaltı yapmadık şapşik ondandır"
"ha tamam ama iyisin değil mi? hemen kahvaltı yap-ANNEÜÜÜAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞĞAĞAĞĞA" diye bağırdı salak
Mary hemen gelince 'wtf?!' der gibi bakıyordu 'ne oluyo lan' gibi
"kahvaltıyı dışarıda yapabilir miyiz?"
"olur zaten dışarı çıkacaktım"
-
-
"şimdi Noah'lara süpriz mi olacak?"
"aynen öyle,çok şaşıracaklar"
"çok mutluyum ağağağğaağa"
-
-
"Finn ne çabuk akşam oldu lan?!"
"evet sanki az önce kahvaltı yapıyorduk aa dur şey,uçak saati yaklaşıyor"
"kaçtaydı? 8.30 mu?"
"evet"
biz böyle boş boş konuşurken uyumuşuz galiba
Nick'in sesi bizi uyandırdı
"LAN kalksanıza SAAT 8.15"
"NICK BANA BUNUN GERÇEK OLMADIĞINI SÖYLE" diye bağırınca Finn de uyandı
"şaka şaka 8 ama yine de az kalmış"
Finn'den yine bir 'ANNEAĞAĞĞAAĞĞA' sesi çıktı
"gitmemiz gerek,hemen"
bavulları alıp çıktık,yine odayı götürüyordum.
orada okulun yurdunda kalacaktık
internetten baktığıma göre cidden mükemmel bir yerdi.
-
-
"yetiştik mi?"
"evet saat 8.20"
"10 dakika sonra kalkacak ve biz daha pasaport kısmındayız"
"hallederiz merak etme" diyen Finn'e güldüm
Mary ile vedalaştık ve sonunda uçağa binebildik.
-
-
"uyumamız gerek."
dedikten 5 dakika sonra uyumuştuk
yani Finn uyumuştu
ben de snap falan çekip uyudum
hayır tabii ki atmamıştım snapchat'e
yoksa bizimkiler görürdü.
-
-
"Kayla,uyan"
Finn'in seslenmesiyle uyandım.
"geldik mi?"
"hayır daha 45 dakika var"
gerizekalı
"niye uyandırdın o zaman bebeyim?"
"canım sıkıldı"
"Finn ciddi misin?"
"evet"
