BÖLÜM 5

5K 373 177
                                    

***
İyi okumalar...🥀
***

Ateş, boş ve beyaz renkli tavanı izleyip, amaçsızca sallanan koltuğunda dönerken midesini bulandıran asıl saatin tik taklarıydı. Saatin her tik takı, her saniyesi sinirlerini geriyordu. Saatine baktı, öğlen 15.30'u geçiyordu. 

Arda "Kimi bekliyoruz" diye sordu. Yüzsüzlük yapıp, ofise gelmişti ama Ateş ne yaparsa yapsın yanında olmaya kararlıydı Arda. Ateş ise sabahtan beri yaptığı şeyi yapmış, Arda'yı göz ardı etmişti. Siniri daha geçmemişti ve yüzsüz solucan bunu anlamayacak kadar yüzsüzdü. 

Sıla ise bu ikili arasında kalan tarafsız bölge gibiydi. Herhangi bir kıvılcımda ortamı yatıştırmaya çalışıyordu. "Ateş, neden bu saate kadar burada bekliyoruz ve kimi bekliyoruz" dedi. Ateş oflayarak sandalyesinde dönmeyi kesti ve bir süre baş dönmesinin geçmesini bekledi. Kendine gelince de "Sarı çıyan, kem gözlü bir zayıf yılanı bekliyoruz" dedi. 

Ona anlamayan gözlerle bakan ikiliye tekrar "Birisi intikam için yüklü bir para verecekti. Bu intikamı alırsak kulübün kapanmasını engelleyebiliriz ve Annemin intikamını almak için kaldığımız yerden devam ederiz" dedi. 

Sıla "Peki para ne kadar"

Ateş "15 bin peşin" dedi.

Sıla ve Arda, Ateşe anlamayan gözlerle baktılar. Kim bu kadar verirdi ki diye düşündüler. Arda "Sanırım Amerikan başkanını öldürmemizi istediler" dedi. Sıla ona dirsek atıp susmasını sallarken Ateşe dönüp, "Kim, neden böyle yüklü bir parayı verir" dedi endişeyle.

Ateş, gözlerini kapatıp son birkaç gündür yaşadığı sinirlerini bastırmaya çalıştı. "Şeytandan intikam almak isteyen biri" dedi. Bu lafla susan ikili önlerindeki görevi merakla beklemeye başladılar. Ateş tekrar saate baktığında 16.00'dı. Ofladı, gelmeyecekti. Ayağa kalktığı sırada kapı çalındı. Sonunda diye iç geçirdi Ateş.

Ateş tekrar koltuğuna otururken yaşadığı stres yüzünden deli gibi sigara çekiyordu canı. "Gel!" diyen Ateşle Alper tereddütle bir süre kapıda dikildi, artık vazgeçmek için çok geçti. Boğazını temizleyerek içeri girdi ve önlerindeki maceranın ilk adımını attı. 

Arda ve sıla, Alper'i incelediler, gerçekten de çok zayıf diye düşündüler. Gözleri ise çökmüş gibiydi. Ateş, koltuğa oturan çocuğa sanki her an dalacakmış gibi bakıyordu ve bu ikiliyi de şüpheye düşürmüştü. 'Bunlar aralarında ne yaşadılar' diye birbirlerine bakan ikili Ateşin "Parayı getirdin mi?" demesiyle merakla çocuğa baktılar.

Alper "Evet ama yarısını getirdim, diğer yarısını iş bittikten sonra vericem" dedi. Çenesini sinirle sıkan Ateş, dişlerinin arasından "Anlamadım" diye tısladı. Omuz silken Alper, "Beni kandırıp kandırmayacağını bilemem ayrıca işi beceremeyebilirsin de o yüzden kendimi garantiye almam lazımdı. Ya edersin ya etmezsin sana kalmış" dedi yukarı doğru kıvrılan dudaklarıyla. 

Ateş sinirle Alperin üstüne atlayıp, üst üste yumruk atmaya başladı. Yüzü gözü kanlar içerisinde kalan çocuğa "Orospu çocuğu!" derken, ona seslenen arkadaşlarıyla kendine gelerek "Ha!" dedi. Sıla "Yine nereye daldın?" diye sordu. Arda ise "Abi kesin hayalinde çocuğu dövüyordu" diye kıkırdadı. Artık alışmışlardı Ateşin sürekli hayallere dalmasını, her yapmak isteyip de yapamadıklarını hayal kuruyordu. Takım arkadaşları bunu birçok sefer tecrübe etmişlerdi. 

Alper anlamayan gözlerle baktı. Boğazını temizleyip, kendine gelmeye çalışan Ateş ikiliye "Kesin!" diye tısladı. Sarı yılana dönen Ateş "Tamam teklifin makul, kabul ediyorum" dedi. Neşeyle gülen Alper hemen parayı çıkartıp, Ateşin önüne koydu. Ateş, parayı alıp sinirle çekmecenin içine fırlattı. Arda "Görev ne?" dedi. Şaşkınlıkla onlara dönen Alper "Size söylemedi mi?" diye sordu ve kıkırdadı. "Demek söylemeye bile cesaret edemiyorsun!" dedi Ateşe.

İNTİKAM TİMİ BXBWhere stories live. Discover now