Seçmeler

8 0 0
                                    


Finn'den:

                      Adımlarımı ona doğru yönlendirdim.Yanına varıp koluna dokundum.Kafasını kaldırdığında o da suratındaki şaşkınlığı gizleyemedi.

"Finn?"

"Millie?"

"Burada ne işin var?"

"Seçmeler için gelmiştim."

"Tuhaf bir tesadüf biliyor musun?Hangi rol için?"

"Mike'ı denemek istiyorum."

"Güzelmiş."

"Sende büyük ihtimal Eleven'ı deneyeceksin ha?"

"Evet."

                         Tam o sırada Millie'nin ismi çağrıldı.

"Gitmem gerek.Sonra görüşürüz."

"Tamam."

                   Millie beyaz kapının içine girerken ben de arkasından baktım.Saatler sonra sıra bana gelmişti.Telaşlıydım.Derin bir nefes aldım ve içeri girdim.

"Merhaba.Ben Finn,Finn Wolfhard ve 15 yaşındayım."

"Merhaba Finn.Sanırsam Mike karakteri için gelmiştin değil mi?"

"Evet."

"Güzel,sana ufak çaplı roller vereceğiz ve onları oynamanı isteyeceğiz."

"Tamam."

                             Biri bana bir kağıt uzattı ve söylemem gerekenleri o anki durumum ile nasıl söyleyeceğime baktılar.Çoğu Eleven karakteri ile konuşmaydı.Rolü canlandırırken nedense sürekli gözlerimin önüne Millie geliyordu.Roller bitince jürilere döndüm.Hepsinin suratında bir gülümseme vardı.

"Doğrusunu söylemek gerekirse Finn,gerçekten iyiydin.Bugün Mike için doğru kişiyi henüz bulamadığımızı düşünürken performansın gerçekten iyiydi.Kutlarız.Seni en yakın zamanda bilgilendireceğiz.Görüşmek üzere!"

"Görüşürüz."

                   Sevinmiştim.Kim bilir belki de bu rol için seçilirdim.

                                                                                                    *

                                 Ertesi günün akşamı bir mail geldi.Mail de yazana göre...

"Sayın Bay Wolfhard,

Yönetmenliği ve seneryasu  Duffers Kardeşlere ait olan Stranger Things dizisine Mike rolü için kabul edilmişsinizdir.En yakın bilgilendirme kısa zamanda gelecektir.İyi günler."

                       

                                  Çığlık atabilirdim.Başarmıştım.Gerçekten başarmıştım.Hemen anne ve babamın yanına koşup onlara da haber verdim.Çok sevindikleri suratlarındaki gülümsemeden belliydi...

                                                                                                   *

                                      Pazartesi okula gittiğimde koridorda,dolapların orada Millie'yi müzik dinlerken gördüm.Yanına gittim.Beni görünce kulaklığını çıkardı.

"Merhaba."

"Merhaba Finn."

"Güzel bir haberim var.Mike karakteri için kabul edilmişim."

"Buna çok sevindim Finn!Kutlarım."

"Hey sen iyi misin?"

"Eğh!Henüz bana bir bilgilendirme gelmedi.Sanırım kabul edilmedim."

"Oh,üzüldüm."

"Üzülmene gerek yok.Hangi ders?"

"Matematik."

"Kolay gelsin işin zor."

"Sağol."

                               Tam arkasına dönüp gidiyordu ki bir anda seslendim.

"Hey,Millie.Öğlen sıcak çikolata içmek ister misin?"

                                       Yavaşça arkasını döndü ve bana baktı.

"Sen ısmarlarsan neden olmasın?"

"Güzel çünkü ben ısmarlıyorum."

"Güzel,öğlen görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

                                                                                                         *


                                                      Öğlen buluştuğumuzda çok eğlendik.Millie'yi tanıdıkça hayatı dolu dolu yaşadığını anlamaya başladım.İnsanlara yardım ediyor,hayvanları seviyor,küçük çılgınlıklar yapıyordu.Ona rağmen pek arkadaşı yoktu.Her yaptığı espriye katıla katıla güldüm nerdeyse.Bir an göz göze geldiğimizde boğuluyorum zannettim.Bakışları...farklıydı.Herkesten daha farklı bakıyordu.Saçlarını geriye attığında biraz tarçın,biraz kahve gibi koktuğunu fark ettim.Büyüleyiciydi...Bunu sevmiştim...

Fillie-weirdWhere stories live. Discover now