4| Kanın çizimi

1.3K 139 33
                                    

"Pekala Jennie. Seni bu dahiyane fikir için teşekkürlerimizi sunuyoruz. Rosé şimdi denileni yap."

Jisoo, Rosé'yi biraz öne itti ve hepsi geri bir adım attı. Rosé duvara doğru biraz daha yaklaştı. Korkuyordu ama bunu yapmayı çok istiyordu. Hepsine bir şeyler kanıtlaması gerekiyordu ve bu, onun için mükemmel bir fırsattı.

"Bana bunu sen yaptın değil mi?"

Jennie, Lisa'ya doğru fısıldadığında Jisoo'nun duymadığından emin olmak için ona baktı. Jisoo'nun sadece Rosé'yi izlediğini gördüğünde tekrar Lisa'ya döndü. Lisa ise yüzüne bile bakmadan sessizliğini korudu ve Rosé'yi izlemeye devam etti.

Rosé duyduğu sesi taklit ediyordu. Bunu defalarca yapmıştı ama bir işe yaramıyor gibiydi. Bu yüzden pes ettiğinde bir anda Rosé'nin ayağının altındaki zemin çatlamaya başlamıştı. Rosé geriye doğru adım attıkça yerdeki çatlak da onu takip ediyordu. Jennie ve Jisoo ufak bir çığlık attılar ve birbirlerine sokuldular.

"Biraz sakin olun!"

Lisa bağırdığında Jisoo eliyle ağzını kapattı. Jennie bir anda tüm dünyanın, bulundukları yerin silindiğini sadece Lisa ve onun olduğunu hissetti. Ses yoktu, hissetmek yoktu, duygu yoktu. Sadece boşluk vardı. Birden sarsılmayla kendine geldi.

Rosé, Jennie'yi sarsıyordu ve onu gerçekliğe, bulundukları ortama davet ediyordu. Jennie yavaşça yerden kalktı ve Lisa'ya doğru sendeleyerek bir adım attı. Lisa kafasını ona çevirdi ve Jennie durdu. O bakışını biliyordu. Bu onun için 'Dur.' demekti, daha fazla adım atarsan canın yanar anlamına geliyordu. Bu, Jennie için bir uyarıydı. Jisoo koluna girince gözleri ayrıldı ve Lisa duvardaki açılan çatlağa baktı.

Geçebilecekleri büyüklükte ve genişlikte bir çatlak gözlerinin önündeydi. Rosé hepsinin öncüsü olarak içeri girdi. Peşinden Jisoo girdiğinde Jennie ve Lisa dışarıda kalmışlardı. Jennie kendini toparladı ve Lisa'nın yanından geçmek için hareketlendi. Tam geçtiği sırada Lisa kolunu tutunca ne olduğunu anlayamadı. Yıllar sonra ilk kez ona dokunuyordu ve bu ikisi için de tuhaf bir durumdu.

"Cevabını bildiğin sorular sorma Jennie."

Sonra açılan çatlaktan içeri girdi. Jennie ise afallamıştı. Gerçek olabileceğini düşünmüyordu, düşünmemişti. Yavaşça çaktaktan içeri girdi ve arkadaşlarına katıldı. İçlerinden birine bile bir daha güvenebileceğini sanmıyordu.

"Gerçekten şu anda bu gördüklerime inanamıyorum. Hiç tahmin edemeyeceğim bir yolculuğa çıkacağımı düşünmemiştim."

Jisoo yavaş bir şekilde kendi etrafında dönerek duvarları inceliyordu. Korkuyordu ama heyecanı daha baskın çıkmıştı. Gördükleri onu şaşırtıp mutlu ediyordu.

Rosé o sırada bir duvara dokundu ve hızlıca elini geri çekti. Duvarlardan su akıyordu. Elini pantolonuna kuruladı ve etrafına bakındı.

"Bu su değil Jisoo, bunlar gözyaşı. Bunlar söylediğim ağlayan duvarlar."

Jisoo yavaşça bir tanesine dokundu ve elini geri çekti. Elini koyduğunda ufak bir elektrik çarpıyordu. Lisa yavaşça duvara yaklaştı ve elini koydu. Geri çekmeyince hepsi ona bakmaya başladı. Bir damla gözyaşı elinde iz bırakınca elini geri çekti. Gözyaşının çizdiği yol bir anda kararıp kanamaya başlamıştı. Hepsi şok olmuş bir şekilde ona bakıyordu.

"Kitabı almayı gerçekten istiyorsanız, isteğinizi kanıtlamanız gerekiyor. Bu duvarlar ağlıyor. Ama kan ağlıyorlar."

Lisa elindeki kanla yerde yarım bir daire çizdi. Kanaması durmuyordu ve böyle giderse kan kaybından ölebilirdi. Diğerlerine döndü.

"Eliniz ne kadar acısa da çekmeyin. Sırayla hepiniz elini duvara koysun."

Jisoo bir adım öne çıktı ve hiç düşünmeden elini duvara koydu. Bir süre sonra acıyı hissetmemeye başlamıştı. Arkadaşlarının hep ondan bir adım önde olduğunu düşünüyordu. Şimdi sıra ona gelmişti. Kendi için ve onlar için bir şey yapma sırasıydı. Elini çekti ve Lisa'nın yanına geldi.

"Üçgen çiz."

Jisoo ona söylenileni yaptı ve yarım daireden büyük olmayacak şekilde bir üçgen çizdi. Rosé ise o sırada elini çoktan koymuştu. Çekti ve Lisa'nın yanına gitti.

"Ters bir üçgen çiz."

Rosé, Jisoo'nun üçgeninin üzerinden bir tane çizdi. 6 uçlu yıldız gibi olmuştu. Jennie hızlıca kanayan eliyle geldi ve yarım daireyi tamamladı. Lisa'nın ne yapacağını söylemesine gerek dahi yoktu. Ne yapması gerektiğini bildiğini hissediyordu.

"Peki ya şimdi, şimdi ne yapacağız?"

Jennie korkusuzca Lisa'nın gözlerinin içine baktı. Lisa gözlerini yerden kaldırdı ve gözlerinin buluşmalarını sağladı.

"Bekleyeceğiz."

LogosWhere stories live. Discover now