Dokuzuncu Bölüm: Kurabiyecik Ne Güzel Bir İsim

4K 381 124
                                    




"Çok dramatik olabiliyorsun, Naomi," dedi Lynn yatağına biraz kurabiye koyarak. "Gerçekten beni korkuttun. Bir anlığına kefalet ücretini ödeyebilmek için domuzcuk kumbaramı kurban etmem gerekeceğini sanmıştım."

"Böyle olma," dedim gülerek. "Ama bizim biraz kalmamıza izin verdiğin için teşekkürler."

"Bizim dediğin zaman şaşırmıştım," dedi Lynn yere oturarak. "Diğer arkadaşlarından birisidir sanmıştım ama bu olacağını bilmiyordum-" eliyle dramatikçe Brennan'ı gösterdi.

Brennan dönen koltuğuyla yatağa yanaşıp kurabiyelerden aldı. Kurabiyeden bir ısırık aldıktan sonra çikolatanın görkemini övdü. "Beni gereğinden fazla takdir ediyorsun."

"Ah, hiç de bile," dedi Lynn. "Hem sen olmak hem de seninle çıkmak istiyorum. Bu nasıl işe yarayacak ki? İşe yarayabilir mi?"Diye ümitle sordu.

Brennan güldü. "Üzgünüm aşkım, ama erkek arkadaşım var. Ama şunu oynamaya ne dersin: bir model seç, hangisini istersen-"

Lynn ciddi ciddi bir kağıdı Brennan'ın önüne koydu. "Bu listeyi yapmaya değeceğini biliyordum."

Brennan kurabiye tabağını kendisine aldı ve muhtemelen iletişime geçeceği kişileri zihnine not alırcasına listeyi okumaya başladı.

Ona sordum, "Senin oyunun nasıl işe yarıyor? Ya da yarıyor mu?"

"Aşkı sorgulama, tatlım," dedi Brennan, odağı hala listedeydi.

Lynn geri geri yatağına atladı. "Burada yapacak fazla bir şey olmadığı için üzgünüm."

"Üzülme," dedim, Brennan beni durduramadan kurabiye tabağını aldım. "Kurabiyeler cidden çok iyi olmuş. Hamurdan mı yaptın?"

Lynn kahkaha attı. "Hayır, dükkan yaptı. Hamurdan yapacak kadar iyi değilim. Hazır olması gerek ki fırına atayım."

"Çok tembelsin," dedi Brennan. "Kardeşim her zaman hamurdan yapar."

"Bennett, gizemli çocuk," diye açıkladım Lynn'e.

"Onu böyle mi tanıyorsun? Gizemli çocuk?"

"Onu siyah saçlı ve mavi gözlüden başka nasıl tanımlarım bilmiyorum," dedim. "Ve Lynn de en iyi onu böyle biliyor."

"Ah, benim bebek kardeşimi tanımlayacak bir sürü şey var," dedi Brennan bize. "Size liste vermeli miyim?"

"Evet," derken Lynn ben de aynı zamanda "Hayır," dedim.

"Arkadaşlarını daha iyi tanımalıyım," dedi Lynn. "Teknik olarak artık senin arkadaşların benim de arkadaşlarım. Ne derler bilirsin, düşmanımın arkadaşı düşmanımdır. Dur öyle değil-"

"O laf öyle gitmez, hem de söylediğinle alakalı da değil," dedim gülerek.

"Bennett'ın ablasından öğreneceklerimizden korkuyorum," dedim. "Ona asla aynı şekilde bakamayabilirim."

Brennan karanlık bir şekilde kıkırdadı. "İnan bana, bakamayacaksın."

Konuyu değiştirmek için kurabiye tabağını Brennan'dan aldım ve Lynn'e uzattım. "Al biraz, Brennan'a ve bana kilo aldırırken öylece izleme."

"Sizin şimdiki halinizi ve yedikten sonraki halinizi çekip, öncesi sonrası yapmalıyım," dedi Lynn gülerek.

"Metabolizmam asla bana kilo aldırmaz!" diye iddia etti Brennan.

"Birkaç yıl ver ona," diye mırıldandım.

Brennan şaşkınlıkla ağzını kapattıktan sonra kurabiyeyi ısırdı ve listeye geri döndü.

The Good Girl's Bad Boys: The Good, The Bad, and The Bystander (Türkçe Çeviri)Kde žijí příběhy. Začni objevovat