22.BÖLÜM

127 26 0
                                    

Burnuma dolan frezya kokusuyla nerde olduğumu bilmesem de kimle olduğumu anlamıştım. Sarıldığım şeye ki büyük ihtimalle Yoongi'nin kolu daha sokulunca o da bana karşılık vermişti. Ki yine bir ooo sesi duydum.

Gözlerimi açtığımda bütün Bts üyeleriyle beraber onların stüdyosunda olduğumuzu anladım. Vminkook ve Hope dörtlemesi bize aşkla bakıyorları. Ben de onların gözlerini ayımadan baktıkları bize döndüm. Kafamı kaldırıp Yoongi'ye bakınca güzel sesiyle konuşmaya başladı.

"Günaydın güzelim."

"Günaydın Yoongi-ah."

Aslında aramızda sevgililik anlamında hiçbir şey olmamıştı. İkimizden biri hiç ilk adımı atıp bir teklifte bulunmadı. Sanırım yaşadığımız olaylar bunlara ihtiyaç duymamamızı sağladı.

İkimizde konuşmadan birbirimize bakarken Jimin'in sesi doldurdu kullaklarımızı. Ardından da Hope'un

"Ben çok açıktım."

"Ben de. En son yemeğimizi geçenlerde Yoongi hyungun evinde ajuumanın elinden yemiştik. Keşke düne geri dönebilseydik."

Kook da konuşmaya başladı.

"Army'ler buna değer hyung."

"Ah sen açıkmadın demek Kook."

"Hayır öyle demek istemedim Hoseok hyung ya."

İçlerinde ki en büyük üye olarak Yoongi olaya el koydu.

"Öyleyse hadi kalkın da yemek yiyelim. Hepimiz açız galiba."

Yoongi cümlesini bitirince yüzümü yıkamak adına Yoongi'nin kolundan istemeyerek de olsa ayrılarak rahat Jin'in seçimi olan pembe koltuktan kalktım. O sırada Tae sessizce Yoongi'ye itafen konuştu.

"Bir de galiba diyor. Melina uyanana kadar açlıktan ölüyorum diyen o değildi sanki."

Tae ile göz göze gelince sessizce kıkırdadım. O da aynı şekilde sessizce kıkırdadı. Şimdi düşününce bütün grup burdaydı ama Seokjin ve Namjoon yoktu. Biraz şaşırsam da kafama takmadı ve lavboya doğru yürüdüm.

Lavbonun fildişi kapısının kolunu indirdiğimde içerde öpüşen bir adet Namjin çifti beklemiyordum. Jin kızarıp bozarmıştı ama Namjoon bana çıkmamı ima edercesine sinirli bir bakış atmıştı.

Nedense birden utanıp koşarak stüdyoya doğru geri döndüm. Yanaklarımın kızardığına eminim. Odaya girdiğimde Jimin gülerek konuşmuştu. Haliyle de herkesin bakışları da bana döndü.

"Melina sanki lovboda çok ayıp şeyler görmüş gibi bir halin var. Acaba Namjoon hyung falan kkkk"

Ben şaşkınca ona bakarken Hoseok da gülerek Jimin'e katıldı.

"Melina alış bunlara onlar hep böyleler. Yurt da bile böyleler kkkk."

Yoongi yine durumu kurtarmak adına benim omuzumdan tutup götürürken konuşmaya başladı.

"Karıştırmayın kızın kafasını. Belli ki ilk defa basıyor onları. Siz Kook'un ilk gördüğü zamanki gibi çığlık atıp yurtda ergen ergen girdiği triplere girmediği için sevinin."

Onlar hep bir ağızdan gülerken bakışlarım Yoongi'nin suratında asılı kalmıştı. Şimdi niye böyle bir şey söyledi ki?

Çok geçmeden Namjin ikilisi de geldi ve yemekhaneye inip yemek yemeye başladık. Ben yine Yoongi'nin yanına oturmuştum. Arada bana bir şeyler yedirmesi çok hoşuma gidiyordu. Tabii Jin'in kıskanması ve Namjoon'a da aynısını yapması daha da çok hoşuma gidiyordu.

Motionless Suga Marry HerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin