ROMANTİK BİR ÖKÜZ

11 0 0
                                    

Ameliyat olalı 2 gün olmasına rağmen  sinan bey başımdan ayrılmamak için yeterli direnci gösteriyordu. Onu başımdan savmak için yapmadığım şey kalmadı. Benden daha inatçı olduğu kesin zaten. Yine bi klasik sabah tartışmasındayız. " bi git başımdan artık sinan çocuk değilim ben." Yorgun gözlerle bana bakarak "yeter artık bu tartışmadan yorulmadın mi cidden ?" Gözlerimi kısarak "ben çocuk değilim!" Diye bi anda bağırdım. O ise tek kaşını kaldırarak "bana sesini yükseltme." Derken oldukça sakindi. Ben ise sadece sustum. O ise suskunluğumdan faydalanarak odadan çıkıp gitti. Ben ise öylece yatağımın üstünde oturdum. Kaç aydır burdayim bilmiyorum. Goya ailemin intikamını almaya gelmiştim. Ne yazık ki son yaptığım katliamdan sonra sinan telefonumu kırmıştı o yüzden abimle arkadaşlarımla görüşmem imkansizlasmisti. En kısa sürede bir telefon bulup abimi aramalıydım. Istediğim şeyi yani yüzümü aldığıma göre ufak bir plan ile intikamımı alabilirim. Ben onu nasıl savunmasız yakalayacağım hakkında plan yaparken sinan elinde bir tepsiyle kapıdan içeri girdi. Kafasıyla yatağı işaret ederek "kaysaydın azcik keşke "dedi. Bense omuz silkelerek  "sen aşağıda yap kahvaltını "dedim. O ise "hmm kaba kuvvet demek" dediğinde hiç birşey anlamamış bi şekilde yüzüne baktim. O ise hiç pis pis sırıtarak bana doğru yaklaşıp önce tepsiyi karyolanın üstüne koyarak yatağa oturdu. Ben daha ne olduğunu anlamadan sinan çoktan beni iterek kendine yer açmış tepsiyide kucağına almıştı bile. Ah bu adam sırf vicdan azabından bana ıyi davrandığına karşı yemin bile edebilirim. "Hadi kahvaltını yapiyo musun yoksa ben mi zorla yedireyim?" Oldukça soğuk bir ses tonuyla " sen git ben yerim canim isterse." Dedim. Sinan biraz daha doğrularak sadece " anlaşıldı " dedi. Ben gideceğini tahmin etmiştim ancak sinan beyin gitmeye hiç niyeti yoktu. Ben daha ne olduğunu bile anlamadan önümde bir peynir duruyodu. Ben başımı sağa cevirdim. Peynirde sağa geldi, sola döndüğümde peynirde sola döndü. Bu kez gözlerimi kısarak sinan' a baktım. Sinan ise bir elinde peynir varken diğer elini de önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına koyarken eli yanağımda asılı kaldı. "Sen" Dedi ve sustu bense sadece yutkundum.  Söze tekrar başladı ardından " sen benim başıma gelen en güzel şeysin." Dediğinde ağzım açık bir şekilde öylece baka kaldım. O ise bu şaşkınlığımı fırsata çevirip ağızıma peyniri tıkmış bulundu. Ağızımda peynirle tabi ki çırlayamadım. Karşımda kahkaha atarken içimden o piçimsi gülüşüne sinir oldum. Piç kurusu sinan diye bağıran iç sesime hak vererek ağzımdaki koca peyniri yutmanın hakli sevinciyle konuşma sırası nihayet bana gelmişti. Ben tam ağzımı açacakken sinan "şurda  bi şey mi kalmış dur bi bakım " dedi. Ben ise elimle dudağımı yoklamaya başladım. Sinan ise elimi tutarak " dudağından bal damlamış " derken o gözlerime bakiyodu ben ise gözlerimi kaçırabildim.

Bir kaç hafta sonra sinan ile konuşmaya karar verdim. Sinan ' ı zorla odadan kovup banyo yaptıktan sonra öylece giyinip sinan'ın odasının kapısına doğru yol aldım. Kapıyı 2 kere tıklamama rağmen ses gelmedi. Bende uyuduğunu düşünerek odaya girdim ama yatak boştu. Banyodan su sesi geliyodu bende yatağa oturarak ayaklarımı uzatıp sinan' ı beklemeye başladım. 10 dk sonra banyodaki su sesi kesildi. Birazdan belinde havlu sinan geldi. Ben öylece sinan'a bakakaldım. Saçlarından akan su damlaları kaslarına doğru akarken o kadar tatlı duruyodu ki. Ben onu bu şekilde incelerken sinan çapkın bi gülüş atıp" gözlerinle yedin bitirdin ben." Diyip kahkaha attı. Çok utandığımdan olsa gerek lanet yanakların kıpkırmızı olmuştu. Hemen başımı önüme eyip ayaklandim. " ben şey bi konu hakkında konuşacaktım ama müsait değilsin sanirim daha sonra yanima uğrarsın sen." Diyerek odayı terk etmeye niyetlenmiştim ki sinan kolumdan tutarak beni durdurdu. " aslında "....

İntikamWhere stories live. Discover now