paramparça

17 0 0
                                    

"Dur nolur yanlış anladın ne olur dinle beni lütfen " derken ağlamam daha da şiddetlendi. Artık hıçkırmaya başladım. O ise arkasını dönmüş kapının oraya gitmişti bile kapıya bir yumruk gecirerek "Kes sesini aptal sürtük " diyerek odayı terk etti. Sonunda odada yine tektim ve üşüyordum.

Sinan'ın agazindan

Saat 4 buçuktu bizim cimcime naptı çok merak ediyorum. Evdeki korumalardan birini aradım hemen telefon ancak ikinci calista açıldı." Buyrun Sinan Bey"
"Mercan geldi mi eve?"
" hayir efendim henüz gelmedi kendileri." Bu lafa oldukça sinirlenerek birden kükredim.
"Ne demek gelmedi?"
"Şey efendim "
"Tamam kes sesini. Nereye gitti Peki?"
"Efendim bi taksi çağırdı ve gitti."
Dahada sabirsizlanarak " yani "
" bilmiyorum efendim "
"Seni ahmak ben seni ne die oraya koydum ne demek bilmiyorum ha ne demek?!"
O sinirle telefonu suratına kapatıp ofisimde volta atmaya başladım. Nerde olabilir bu kız acaba ? Aklım yerinden fırlayacak resmen hangi deliğe girdi? Bu gibi sorularla kafayı yemek üzereydim. O sırada telefonum çaldı. Arayan meriç ti." Efendim koçum "
"Abi şu keskin mevzusunu çözmeye çok yakınız bi depoda ajanını aldık bi gel istersen "
"Hangi depo bu konum at geliyorum."
"Tamam abi"
Konum geldiğinde hızla oraya gitmeye başladım. Tüm yol boyunca mercan aklımdan çıkmamıştı nerdeydi bu kız acaba? Başına bi şey mi geldi acaba? Delirmek üzereydim. Bu keskin mevzusunu da kapatmış değilim her işine taş koyduğum için beni alt etmek için elinden geleni yapıyordu piskopat. Bakalim bu sefer ajan die kimi göndermiş? Deponun önününe doğru geldiğimde anı frenle arabayı kaydırarak durdurdum. Sinirle arabadan indiğimde karşımda meriç duruyordu." Bu sefer kim ?"
"Abi bi kız göndermiş bu sefer"
"Yok artık adı sanı ne bu kızın bakalım"
"Abi konuşmamak için çok direndi ama şuan eminim ki konuşacak yanlız sana kötü bi haber vermek zorundayım."
"Neymiş o haber? "
"Abi kız senin şu yanındaki mercan yenge var ya "
"Adamı deli etme onun akrabası mi arkadaşımı Ne?"
"Yok abi ta kendisi "
"Ne dedin sen ?"
Beynimden vurulmuşa döndüm resmen. Ne demek mercan ? Böyle bi şey olabilir mi ? Gerçek mi bu duyduğum? Yani o kız bugüne kadar benim duygularımla mi oynamış?
"Doğru duydun abi ta kendisi inanmıyorsan ben sorguya gideceğim sende bi maske tak ve gel."
Ne kadar inanmak istemesemde bi ihtimal olarak bunu kafamda tutarak kabul ettim. Içerde hıçkırarak ağlayışını ve haykırışlarını duymak kalbime büyük bir acı verdi. Sanki biri boğazımı kalbimi sıkıyormuş gibi hissettim. O bu haldeyken bi şey yapamamak öyle koydu ki. Sadece içimden inşallah yanılmıştır diyebildim. Kapıda suratıma bir maske geçirerek derin bi nefes aldım ardından meriç kapıyı açtı. Gidip mercan in karşısındaki sandalyeye oturdu. Mercan gözleri dolu dolu önce ona sonra bana yalvarır gibi baktı. Ah be güzelim bakma şöyle kalbim acırıyor sonra. Meriç söze başladı ardından.

"akıllanmışsın belli şimdi keskini nerden tanıyorsun?"
" yakalandığım gün beni kurtardı."
"Devamı?"
"Abim olduğunu söyledi."
"Sınan şaşmaz'ı nerden tanıyorsun?"
"Keskin bahsetti."
"Ne istedi senden ?"
"Onu oldurmemi" derken yaşlar boşaldı gözlerinden deli gibi akıyordu.
"Yani görevin sinanı öldürmek öyle mi ?"
"Evet" derken kalbim parçalandı. Gerçekten beni  öldürmek istiyor muydu?  Yani sırf bu yüzden mi yanımdaydı?
"Sinana sırf bu yüzden mi yaklaştın?"
"Başlarda evet ama sonradan" daha lafını bile bitiremeden kalbimin ağrısıyla bir feryat koptu dudaklarımdan dayanamayarak yüzumdeki maskeden kurtularak  "yeter duymam gerekeni duydum." Diyerek kapıya doğru giderek bir yumruk geçirdim. Bu doğru olamamalıydı böyle olmamalıydı. Huzur bulduğum kız benim katilim mi olmak istiyordu gerçekten?
"Dur nolur yanlış anladın ne olur dinle beni lütfen " dediğinde daha fazla dayanamayan gözyaşlarım gözümden firar ederken "Kes sesini aptal sürtük " die bağırarak orayı terk ettim. Yukarı çıkarak bi içki şişesi aldım elime içmeye başladım. Bir yanda onun ağlaması bir yanda kalbimin ağrıması çoktu bu acı bana. "Ben bunu hakkettim mi meriç? "
"Abi dinlemeden yargiliyorsun. Keskini tanımıyor musun? Kim bilir neler dedi kıza."
"Dinleyecek ne var ha ne var ? Beni öldürmek istiyor işte."
Ikici şişeyi elime alıp içerken devam ettim.
"Ben çok sevdim onu ama o beni öldürmek istiyor meriç o yüzden benim yanımdaymış baksana."
"Abi bak bi dinle diorum sana."
" dinlesem ne değişecek ki ?"
Masanın üstündeki silahı gözüme kestirdim. Birden silahın üstüne atlayarak aldığım gibi mercan in yanina gittim ve kapıyı arkadan kilitledim. Meriç kapıyı yumruklayarak "Abi saçma sapan bir şey yapma aç şu kapıyı bak " derken umursamazca mercan in karşısındaki sandalyeye oturdum. "Yüzüme bak !"
Kafasını önüne eğmiş hala ağlıyordu. Elimdeki içki şişesini yere koyarak kafasını kaldırıp saçlarını yüzünden çektim. "Yüzüme bak meleğim yüzüme " dediğimde gözlerini gözlerime dikti. "Ben seni çok seviyorum bak ben küçük yaşta annemi kaybettim. Huzuru kimsede bulamadım o günden beri doğru düzgün bir uykum olmadi ta ki sen gelip kollarıma girene kadar" bunu derken ben bile ağlıyordum. "Sinan bak nolur dinle " elimle sus işareti yaparak "susta anlatayım sonra seni çözeceğim ister öldür ister git. Abin olacak o adam sana ne söyledi inan bilmiyorum neden beni öldürmek istediğini de ama şunu biliyorum gözlerinde şefkati,aşkı gördüm. Benim olmanı istedim. Hiç incilme üzülme istedim sadece bir kere olsun bir kadına aşık olmak istedim mercanım ol istedim."
"Sinan abim bana senin ailenin benim ailemi öldürdüğünü söyledi intikam istedim. Hemde çok istedim seni öldürmek " sözünü bitirmesine izin vermedim mercanı çözdüm ve silahı eline tutuşurturdum. Silahı kalbime dayiyarak "ya beni kalbimden vur bu aşkı da bitir bu intikam ateşini de söndür. Ya da öyle bir git ki hayal sanayim ben seni." Dedim.

İntikamWhere stories live. Discover now