FAMOUS

2.Bölüm; Kazak

Sweatshirt
Jacob Sartorius
Yeni yeni gözlerimi açtım yatağımda tepiniyordum ve kapı açıldı. Abim içeri girdi ve biraz gülümsedi.
-"Jacoblara yüzmeye gidiyorum Ariel, Kenzie ve birkaç kişi de orda olacak. Geliyor musun?"
-"Evet" diye biraz bağırdığımda garip bir bakış attı bana. Hemen lafı değiştirmem gerekti.
-"Kenzie gelecek oley!" dedim ve yatağımdan hızlıca kalktım. Aslında Kenzie'nin geleceği için heyecanlı değildim Jacob'u görecektim oydu heyecanım ama harika oyunculuğum sayesinde çaktırmadım. Jacob'u görmek için heyecanlanıyordum, aman tanrım, ya gerçekten ne kadar gerizekalı bir insandım. O benim yüzüme bile bakmıyordu ben onu görebilmek için abimi kullanıyordum.

Abim aşağıdan
-"Hadi" diye bağırınca hemen aşağı indim söylenerek.
-"Tamam indim. Neden bu kadar acele ediyorsun ki?" beni yukardan aşağıya süzdükten sonra.
-"Naptın? Süslendin mi kızım"
-"Ha-Hayır" dedim yüzüme dokunarak. Abim elini omzuma attı.
-"Şaka yapıyordum ufaklık"  dedi ve arabaya doğru yürüdük. Arabanın kapısını açtığında ilk ben bindim ve abim bindim yola çıktık.

Kapıyı açtım ve arabadan indim. John kapıyı açtı ve içeri doğru girdik. Jacob bir şezlongta oturuyordu ve elindeki limonatayı yudumluyordu. Adem elması aşağı yukarı doğru hareket ederken ben sırf o kıpırtıyı izliyordum. O kadar çekiciydi ki,
saçları, anlındaki az buruşukluk, yanaklarındaki kırmızılık, dudakları, dudağının altındaki ben, boynundaki adem elmasının çaprazında olan ben, köprücük kemikleri, çene kemiği...
Abim elini şıklattı.
-"İyi misin?" Onu duydum ama hala donuk bir şekilde Jacob'u izlemeye devam ediyordum. Jacob geldi ve abimle tokalaştılar sonra kafasını bana çevirdi ve garip bir şekilde baktığı an kaçmam gerektiğini anladım. Gözlerini kısmış bişey sormak için bana bakıyordu tam
-"Lau..."

-"Lauren" diye zarif bir ses geldi ve beni güzel kokulu zarif eller sardı. Bu Kenzieydi bende ona sarıldım. Beraber sevinç çığlıklarıyla zorluyorduk. Bu sefer Kenzie sayesinde kurtulmuştum.
Şanşlıydım.

Ariel, Kenzie, Kenzie'nin ablası Maddie ve ben şezlongta güneşlenirken. Blake, Abim, Jack ve Jacob havuzda yüzüyorlardı. Ariel ayağa kalkıp birden Blake'nin üzerine atladı ve Blake onu omuzlarına alıp havuza attı. Onlar çok tatlıydı ve sevgililerdi favori çiftim dariel olsada da Blake'i de seviyordum. İkiside çok eğlenceliydi. Jack, Maddie'nin yanına gelince bizde Kenzieyle, John'un yanına gittik. John havuzun kenarından yardım alıp bizde Kenzie sağına bende soluna olmak üzere oturduk. Abim bir kolunu bana diğer kolunu Kenzie attıktan sonra
-"Dikkarg edin" dedi ve o sinsi gülüşüyle bize bakıp bizi havuza itti. Kenzieyle beraber abimde havuza atladı. Bende kafamı sudan çıkardım. Tam önümde Jacob duruyordu ve bikinimin kayan askısına baktı bende hemen askıyı omzuma taktımve hemen oradan uzaklaştım. Yanaklarımın yandığını hissediyordum. Havuzun kenarına oturdum ve ellerimi hızlıca yanaklarıma koyup ovuşturdum. Kenzie ve abime baktım ve birden gülümsedim havuzun içinde birbirleriyle dalaşıyorlardı abim Kenzieyi kucağına almış onu daldırıp çıkartıyordu Kenziede kurtulmak için debeleniyordu. Kenzieyi kurtarmak için abimin sırtına atladım ve debelenmeye başlardım abim Kenzieyi bırakıp beni havuza attı. Kenzie John'a vurarak "Pislik!" John'a arka arkaya bir İki tane vurdu. Blake Ariel'e sarılarak;
-"Hadi deve güreşi oynıyalım" dedi gülerek ve Jacobta güldü.
-"Eğlenceli olabilir aslında"
Blake Arıele daha sıkı sarılarak
-"Eşim" dedi. Herkes eşini belirledi.
Olamaz! Olamaz! Olamaz!
Jacobla ben eş olucaktık bu olamazdı. Onun omuzlarına binecektim, ellerini tutacaktım... O da benimkileri, bacaklarıma dokunacaktı ve ben ani bir hareket yapıp rezil olucaktım.
-"Hayır!" diye bağırdım ellerimi havaya kaldırarak. Şaşkın şekilde herkes bana bakıyordu. Blake biraz gülümseyerek.
-"Ne oldu ufaklık beğenmedin mi?" dedi ve kafamı okşadı. Bişey diyemedim sadece
-"Beğendimv diye biraz mırıldandım. İlk Blake ve Ariel onların rakibide Jack ve Maddie olacaktı. Biz oynamayanlar havuzun kenarında oturuyorduk. Ariel, Maddie'yi havuzdan elini tutarak çıkarttı ve kenara çekerek dudaklarından öptü. Kafamı onlardan çekip Blake ve Ariel'e baktım. Abim Kenzieyi omuzlarına aldı ve havuza götürdü. Blake az az zıplıyordu o zıpladığı içinde Ariel şuan çok komik görünüyordu. Blake vurdu ve durdu. Elimi onları izlerken bizim zamanımız gelmeye yaklaştığı için heyecandan ağzıma sokmak üzereydim.  Elimi sakinleşip indirdim ve Jacob'un  elinin üstüne geldiğini gördüm Jacob'a yavaş yavaş baktım o da şaşkınlıkla bana bakıyordu. Elimi yavaşça çektim,  hala bana baktığını hissediyordum. Kenzie, Ariel'i bir anda havuza düşürdü. Bu şans eseri olmuştu çünkü Ariel kaymıştı. Ariel ve Blake havuzdan şakalaşarak çıktılar. Gözlerimi kapattım ve Jacob'un bana seslenmemesini diledim.
-"Hadi kızım binsene"
Çok iyi.
Seslenmişti bile. Yavaşça gözlerimi açtım ve ona baktım o da bana şaşkınlık ve kızgınlıkla karışık bir bakış atıyordu. Arkasını döndü ve ellerini uzattı. Yavaşça ellerimi ellerine götürdüm tam elllerimiz birbirine değiyordu ki tam çekicekken elimi kavradı ve kendine çekti. Bende bacaklarımı omuzlarına attım. Jacobtan ellerimi hızlıca çekince tam düşecektim ki...
Kafasına ellerimi birden sardım. Denize düşey yılana sarılır gerçekleştirmiştim. Ellerimi kafasından yavaşça çektim ve ellerimi Kenzinin ellerinin üstüne koydum tam yeniyorduk ki Jacob elini bacaklarımın üstüne koydu. Heyecandan dengemi kaybettim Kenziede beni itince havuza düştüm. Herkes gitmişti.  John yanıma çöktü ve çantama baktı.
-"Onca zaman odadan çıkmadın ve kazağını unuttun?"
John'a suratımı asarak baktım.
-"Koydum sandım ne yapabilirim? Sen yedek kazak falanda mı almadın?"
-"Kusura bakma ben senin kazağını unutmuşum hep giyerdim hayret" dedi kızgınlıkla. Bende suratımı komik şekiller yaparak taklidini yaptım. John bana gözlerini devirerek baktı.
-"Ne yani şimdi böyle mi geliceksin?"
Jacob yanımıza geldi.
-"İstiyorsan ablamın kazalarından birini veriyim çok bol gelir ama çıplak gitmekten iyidir." Eline bana uzattı ve gel işareti yaparak içeri girdi bende arkasından girdim. Jacob başka yöne giderken bende tam tersi yöne doğru gittim. Ona kızgındım her fırsatta insan bu kadar azarlanamazdı. Sonra bir odaya girdim etrafa baktımve gardolabı açtım. Büyük ihtimalle Jacob'un odasındaydım çünkü erkek tişörtleri vardı. Bitane kazağı alıp giydim. Jacob'un kokusu vardı. Altımda sadece boxer vardı ama Jacob'un boyu uzun olduğu için bana elbise gibi geliyordu o yüzden de boxer gözükmüyordu. Aynaya baktım
-"Çok yakıştı be" kazak gri renkte üstünde kocaman çizilmiş bir kral tacı olan kazaktı fazla özelliği yoktu ama Jacob kokması yeterliydi benim için. Bu kazağıda özelliklede bu aralarçok giyiyordu. Tamamen her zerresi o kokuyordu.
Her zaman böyle mi kokuyordu?