i know everything | 23 #Taekook

6.6K 589 311
                                    


Geciktiğim için üzgünüm, sabrınız için teşekkürler🌸 Twitter da aramalara "alone,sick,lover" yazıp yazdıklarınızı okumak en büyük hobim:3 Lütfen daha fazla şey yazın, belki ansızın mesaj kutunuza bir kalp bırakırım💜

Bölüm başlıktanda anlaşıldığı üzere tamamen Taekook'a ait ve geçiş bölümü gibi düşünün. Size bir sürprizim var:3

Hadi iyi okumalar!

Dipnot: 31K OLMUŞUZ SİZİ YERİM!



TAEHYUNG

Karışıklığın, acının ve üzüntünün bir araya geldiği bir gündeydim. Yani, son üç aydır olduğu gibi. Herhangi bir değişiklik yoktu. Okula gidiyor, sınavlardan çakıp geri dönüyordum. Bogum ne zaman benimle konuşmaya çalışsa, onu geri itiyordum. Özel hayatımda aynı okul hayatım gibi boktandı. Onu üzüyordum, mahvediyordum. Farkındaydım ama düzeltecek en ufak bir şey yapmıyordum. Jimin'in gidişi, en yakın arkadaşımın gidişi benden çok şey götürmüştü. Eskisi kadar merhametli değildim mesela, ya da düşünceli. Yoongi dışında, sadece kendimi düşünüyordum son zamanlarda. Yoongi ise çabalıyordu. İyi olmaya, Jimin'i unutmaya çabalıyordu. Ama her şey o kadar kolay değildi ne yazık ki. Tedaviyi kabul etmişti. Düzenli olarak Doktor seanslarına gidiyordu ve kendini rahatlatmaya çalışıyordu. Bir gün iyileşecekti, biliyordum.

Tüm bunların arasında, her gördüğümde dizlerimi titreten, derin kahverengi gözleriyle kalbimde izler bırakmaya devam eden o vardı. Jeon Jeongguk.

Onunla ilgili tüm gerçeği bildiğimi, hala bilmiyordu. Yaptığı dengesizliklere asla ses çıkarmıyor oluşum onu afallatsa da, belli etmemeye çalışıyordu. Her şeyin farkındaydım. Gün içinde küçük küçük, sinir bozucu oyunlar oynuyor, iğnelemeler yaparak canımı sıktığını düşünüyordu. Fakat gece olduğunda her şey değişiyordu. Ağlayarak, titreyerek odama geliyordu -genelde sarhoşken- ve bunları hiç istemediğini söylüyordu. Sonra da kollarımda uykuya dalıyordu. Bende tüm gece onu izliyor, aşık olduğum çehresini tekrar tekrar ezberliyordum. Parmak uçlarımla kaşlarına, burnuna, dudaklarına, çenesine, yanaklarına, her yerine dokunuyordum. Onu hissediyordum.

Ne kadar acı çektiğini görüyordum. Acısı benim olsun istiyordum, tüm bu kötülüğün içinden çekip çıkarmak istiyordum onu. Beni terk edip gittiğinde on yaşımızdaydık, o zaman elimizden bir şey gelmiyordu ama şimdi her şeyi değiştirebilirdik. Ona yardım edebilirdim. Edecektimde.

"Ne düşünüyorsun saatlerdir?" Yoongi yorgun sesiyle konuştuğunda, gözlerimin odağını kahverengi piyanodan çekmiştim.

"Yapmam gereken bir şeyi." diye mırıldandım.

"Onu düşünüyorsun değil mi?" Biliyordu Yoongi. Dudaklarım yalan söyleyebilirdi ama gözlerim asla. Ben anlatmasam bile Jeongguk'la bir şeyler olduğunu anlayabiliyordu.

"Belki." diye mırıldandım tekrar.

"Onun yanına gitmelisin." dedi yorganını üzerine çekerken.

"İlaçlarını aldın mı?" diye sordum, oturduğum yerden kalkıp. Bana gözlerini devirdiğini gördüm.

"Konuyu değiştirmekte üstüne yok doğrusu." dediğinde hafifçe güldüm. Çalışma masasının üstündeki deri ceketimi alıp üstüme geçirdim.

alone,sick,lover | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin