İNTİKAM

5. Bölüm

Emirhan
Gece'nin yüzünün şekilden şekile girmesine haykırmak istesemde kendimi zor tutmuştum

"Gece pek memnun değil sanırım" dedim soğuklukla

"Yok canım isterse bugün de kalsın hatta hergün kalsın baba iç güveysi falan mı alsak? " diyince bu sefer kendimi tuttamayıp haykırdım  o ise yüzünü sıvazladı

"Şimdi baştan alalım. Yok Dursun amca sadece şaşırdım " dedi ve nefesini dışarı verdi. Arabaya binip eve geldim yemeğin hazır olduğunu görünce direk ellerimi yıkayıp masaya oturdum

"Emir deneme sonucun hiç iyi değil"

"Anne farkında mısın bilmiyorum ama o puan ile İstanbul'da istediğim üniversiteye gidebilirim"

"Olsun okul birinci olarak girsen nolur? "

"Hiçbir bok olmaz" dedim ve kalkıp odaya gittim. İlla insanın ağzını bozuyorlardı . Arkamdan annem kaşları çatık bir şekilde odaya girdi

"Benim  ile ne biçim konuşuyorsun Emir?"

"Özür dilerim" dedim ve nefesimi dışarıya verdim. Yanağımdan sulu sulu öptü ve çıktı. Bilgisayar masasına geçtim ve kasanın arkasındaki küçük bölgeden flaşımı çıkartıp  bilgisayara taktım ve yazmaya başladım. Kalem kullanmaktansa klavye kullanarak günlük tutuyordum saklaması daha kolay oluyordu. Yazmamı bitirip gerindim ve direk yatağa yattım

Gece
"Ya bir gözümü açtım karşımda "

"Ciddi olamazsın siz oldunuz baya" dediğinde yüzüme salak bir sırıtış ekledim. Öyle mi oluyordu?

"Ve dahası İstanbul'a gelince bir hafta bizde kalacak" dediğimde içtiği kakaolu sütü püskürttü

"Hassiktir" dedi ve endişe ile klavyeyi silmeye başladı

"Ya ben böyle mutluyum falan ama bir bokluk çıkacak diye çok korkuyorum" dedim

"Ağzına sıçarım  şimdi şom ağızlı" dediğinde kıkırdadım

"Gece yat artık yarın okul var" annemin sesi ile Kayra'ya öpücük attım ve kapattım. Kendimi yatağa attım ve tüm olanları tekrar düşünmeye başladım
...

Güneş  gözümü çıkarmak isterce gözüme çarpınca saatte baktım. Lan geç kaldım yaşasın bugün evdeyim diye düşünürken annem dehşet ile odama daldı

"Kalk hazırlan otobüs ile git" diye bağırınca kendimi camdan atasım geldi

"Anne iki otobüs Allah aşkına bırakta evde kalayayım" dedim annem nefesini seslice dışarı verdi

"Peki o zaman hazırlan Zeyneplere gideceğiz kahvaltıya" diyince başımı salladım ve odadan çıkınca bende peşindan lavoboya gittim işlerimi hallettikten sonra odama geçip altıma siyah tayt üstümede sıfır kollu beyaz bir tişort geçirdim saçlarımida at kuyruğu yaptığımda hazırdım

"Hadi çıkalım" diyince parmak  arası terliklerimi ayağıma geçirip bir alt kata indim kapıyı çaldım. Zeynep teyze güler yüzle açtı ve birazda şaşırdı ama gülüşünü hiç bozmadı

"Sen okula gitmedin mi? Geç bakalım" dediğinde gülümsedim ve içeri geçtim masaya bakınca  bir kuş sütü eksikti oturup masayı sömürdüm ve böğrekten dolaya yağlanan ellerime tiksenerek baktım. Evde olsam mutfakta yıkardım ama burası  bizim ev değildi

"Ben ellerimi yıkıyım" dedim ve kalkıp lavoboya gittim elimi yıkadıktan sonra gözüme kapısı açık olan ve üzerinde Emirhan yazan kapı dikkatimi çekti. Merakıma yenik düşüp içeri girdim. Odasının duvarları koyu maviydi yatağının çarşafıda öyle ama yatak başlıkları beyazdı masasıda beyaz ve maviden oluşuyordu saat ve bir kaç abajur dışında gerisi kitaptı. Geri geri giderken masaya çarptım ve düşen bir şeyin sesini duyunca kasadan geldiğini fark ettim. Aha çocuğun bilgisayarını bozdum . Kasanın  arkasına  baktığımda flash gördüm ne alaka flashı elime aldım içerinden annemin