4.Bölüm

27.6K 1.9K 27
                                    

İsmail karşısındaki kıza bakıp sabır çekti.
Kader de Güneş'in eline de düşmek varmış ah Hasret ah senin aşkın getirdi bu cadının ayağına diye iç çekerek kıza çaresiz sordu.
"Ne istiyorsun ?"
Güneş karşısında isteksiz kıvranan İsmail'e sırıtarak baktı.
Adamın arabasının üstüne oturup okşamaya başladı.
"Kabul Allah'ın cezası kabul "diye homurdanarak anahtarı cebinden çıkardı.
"Yalnız yok öyle deneme sürüşü yapmayacağız bir hafta araban benimdir "
"Güneş zorlama istersen ha güzelim "
"Sen bilirsin İsmail abiciğim Hasret maşallah çok güzel benim okuldan çok arkadaşım var birini bulurum "
"Şansını zorluyorsun küçük canavar! "
"Ben gideyim o zaman geç kaldım zaten eve.. "
"Kabul baş belası bir hafta senin araba!"
"Oğluna çok iyi bakacağım merak etme nikah bile kıyarız biz bu aslanla "deyip birden gaza bastı.
İsmail arabada tutunarak yolculuk yapıyordu.
"Abartma abartma yavaşla Güneş !"
"Tamam korkma İsmail abi seni köşede bırakırım "
İsmail kıza anlamaz gözlerle bakıyordu.
"Merak etme Hasret işi bende kavuşturacağım sizi yoksa hayat boyu öküzün treni beklediği gibi birbirinizi bekleyeceksiniz " aklına gelen ile gülmeye başladı.
"Burada öküz kim oluyor az çok tahmin edersin "deyip kötü kötü kahkahalar attı.
"Bir gün elime düşeceksin ve o gün geldiğinde sana gram acımayacağım "
"Aşk olsun İsmail abi ben zaten yapacaktım aranızı sen teklif ettin araba eşantiyon oldu ne yapsaydım istemem mi deseydim "
"sağolasın çok makbule geçti malum benim babam senin ki gibi trilyoner değil rüyamda bile binemezdim " deyip adamın inmesini bekledi .
İsmail kendi arabasından neredeyse kovularak indi .
Güneş adamdan sonra gaza basıp hızla arabayı sürdü.
Konağın önüne gelince kornaya deli gibi basmaya başladı.
Küçük kardeşi Eren koşarak yanına gelirken Kerem ve Kenan kıskançlıkla bakıyordu.
"İsmail abi nasıl verdi sana bunu ?"
"Gör ki yine nasıl bir oyun peşindedir akıl fukarası "
"Siz iki kıskanç yolu açın kardeşim ile bir tur atacağız "deyip Eren'e gülümsedi .
Eren üçüzlerden dört yaş küçüktü evde Güneş ile anlaşan tek kardeşti.
Kenan ve Kerem ise Güneş'i şımarık buluyorlar ona gösterilen toleransın kendilerine gösterilmediğini düşünüp kızın rahat tavırlarına gıcık oluyorlardı .
Eren ve Güneş konağın etrafında tur atarken Cemal arabayı sevmediği aklında kabuslarla hatırladığı konağa doğru sürmeye başladı.
Konağa yaklaştıkça aklına gelen  yaşadığı olaylar Fatma hanımın kulağında çınlayan sesi dedesinin bastonu ile onu itmesi yediği tokatlar .
Dışarı bile çıkamaması gözlerinin önünden geçerken sanki o günleri yeniden yaşıyor gibi hissediyordu.
Elinin ayağının boşalması ile karşısındaki arabayı bile farketmeden üstüne doğru sürmeye başladı.

Güneş ise arabayı parketmiş inmek üzereydi .
Eren inmiş ablasını bekliyordu karşıdan gelen arabaya bakıp bağırmaya başladı .
"Abla sana çarpacak in arabadan "
Güneş kendisine doğru gelen araba ile şoka girdi bu arabaya bir şey olursa babası mahçup olurdu .
Babası yıllardır kimseden yardım almadan çabalıyordu onun başını yere eğeceğim düşüncesi ile arabayı çalıştırdı .

"Eren uzaklaş git buradan "
"Abla çık şunun içinden "diye bağırınca Kenan ve Kerem de dışarı çıktılar .

Güneş arabayı biraz sola doğru sürüp karşıdan gelen arabanın vuracağı yerden çekilmeye çalışıyordu.
Cemal ise annesi ve kardeşinin seslerini duymuyordu önündeki arabaya çarpacakken Ceylan'ın direksiyonu kırıp el frenini çekmesi ile başka tarafa doğru kaydılar .
Güneş karşıdan gelen arabanın kendisine çarpacağını düşünüp gözlerini kapatmıştı.
Birden gözlerini açıp arkasındaki   ağaca toslamış arabaya baktı .
İçinden çıkan kadın ve kızın koluna kardeşleri girmişti ama şöfor koltuğunda hala biri oturuyordu.
Arabadan inip yavaş adımlarla çarpan arabanın yanına geldi.
İçerde deli gibi bağırıp direksiyona vuran ağlayan adam ile olduğu yerde donup kaldı .
Arkasına bakınca ağlayan kadının Zelal teyzesi olduğunu anladı.
Yanındaki kız dört yıl önce buraya gelen arkadaş olduğu Ceylan'dı ama bu arabada ki Cihan değildi.
Aklına gelen kişi ile gözleri dolmaya başladı arabanın kapısını açıp Cemal'in koluna dokundu.
Adam hala aynı şekilde davranmaya devam ediyordu Güneş şok halinden onu çıkarmak için bağırmaya başladı .
"Deli misin sen? Ölmek istiyorsun anladık ama ben katil olamayacak kadar gencim Duyuyor musun hey sana diyorum "diye avazı çıktığı kadar bağırdı .
Cemal duyduğu sesle bağırmayı bırakıp başını direksiyona koyup sessiz sessiz ağlamaya başladı.
Güneş onlara bakan insanlara eliyle gidin işareti yaparak gönderdi .
Şöför koltuğunda oturan  başı hala direksiyonun üstünde ağlayan adamın yanında ne kadar beklediğini bilmeden öylece durdu.
Adamın ağlama sesleri kesilip yerini düzenli nefes alış verişi alınca rahatladı .
Kardeşleri Kerem ve Kenan'ı çağırıp Cemal'i odaya taşıdılar .
Zelal ve Ceylan hala korkmuş bir şekilde ağlayarak rahatsız ve huzursuz bir şekilde oturuyorlardı.
Annesi ise yaşadığı korku ile geçmişe gitmişti küçükken ağlama krizleri geçiren Cemal nasıl bu hale geldi diye düşünüyor karnını tutuyordu.
Güneş önce hamile annesinin yanına cesaret vermek içindeki korkusunu almak için gelip sarıldı.
"İyiyim ben bir şey olmadı o da iyi anne rahatla artık kardeşlerime bir şey olmasın "deyip kadının saçlarına dokundu.
Yeliz kendinde değilmiş gibiydi aklında geçmişte takılı kalmış soruları vardı kızının söylediklerini anlamak için dışından tekrar etti.
"İyisin çok şükür "
"Merak etme iyiyim geçti gitti."Bir adım atıp annesine sarıldı.
Uzunca bir süre Yeliz rahatlayana kadar  Güneş annesinin kollarında bir süre kaldı sonra karşısında kendisine acı dolu gözlerle bakan kadın kadının yanına gitti.
"İyi misiniz Zelal teyze ? Hoşgeldiniz " ağlayan kadın kendini kızın kollarına bıraktı.
"Sağol kızım sen olmasan ne olurdu bilmiyorum ."
"Olmazdı biz Ceylan sayesinde kurtulduk " kıpkırmızı olmuş gözlerle bakan Ceylan'ın eline dokundu .
"Çok bitkin görünüyorsun hadi gel benim odamda biraz dinlen. "
"İstemiyorum."
"Biraz dinlenmek sana iyi gelecek hadi gel ."
İki kız birlikte ağır adımlarla odaya çıktılar .
Güneş odasının penceresini kapatıp perdeyi çekti .
"İstersen benim pijamalarımdan verebilirim sana ?"
"İster misin ?"Dedi.
Ceylanı biraz olsun rahatlatmak için çabaladı kızın saçlarını
geriye attı .
"Ben ilk kez abimi bu şekilde kriz geçirirken gördüm .Çok kötüydü bizi duymuyordu çok korktum ."
"Geçti Ceylan ağlama artık. "
"O çok acı çekti çok bağırdı değil mi ? Biz içeri girince çok ağladı mı ?"
"Geçti Ceylan abin hemen yan odada mışıl mışıl huzurla uyuyor "
"Hadi sende uyu dinlen biraz "dolabından pijama ve temiz çarşaf çıkardı.
Yatağı hazırladı kızın eline dokunup güç vermeye çalıştı.
Odadan çıkınca karşı odada yatan adama bakıp iç çekti.
Merakına yenilen ayakları onu yatak odasına adeta sürükledi.
Adını duyduğu geçmişte neler yaptığını dinlediği adının Güneş konmasına vesile olan Cemal karşısında yatıyordu ama annesinin anlattığı çocuktan çok farklıydı.
Dinlediği küçük Cemal sessiz sakin kırılgan bir çocuktu ama bu adam öfkeli hırçın ve yakıp yıkan bir adamdı .
Ne olmuştu küçük Cemal'e neden bu adama evrilmişti geçmeyen yaralarımı onu bu hale getirmişti.
Orada öylece ne kadar durdu hiç bilmiyordu merakla gelen ayakları sanki bulması gereken bir şey varmış Güneş bulmalıymış gibi bekliyordu.
Dışarıdan gelen araba sesi ile odadan hızla çıktı.
Çıkarken saçlarına bağladığı adamın üzerine düşen  yazmasını farketmeden merdivenlerden acele ile indi.
Karşısında gördüğü babasına dolu dolu gözlerle baktı şimdi ağlama teselli edilme sırası Güneş'teydi.
Kahramanı kızı kollarına alıp gözyaşlarını silmek için gelmişti.
"Seni çok özledim baba çok korktum."
"Benim kızım cesurdur eminim çok korkmamıştır ."deyip saçlarını öptü.
"Özür dilerim eğer ben İsmail abinin arabasını almasaydım bunlar olmayacaktı"
"Şist yok öyle bir şey senin yaramazlığınla alakası yok güneşim Cemal yaralı bir çocuktu demek ki yaralarını hala saramamış. " kızının yüzünü elleri arasına aldı.
"Annen anlattı kızımız çok cesurdu onu sakinleştirdi dedi. "
"Ben ondan fazla bağırırsam susar diye düşündüm. İşe yaradı " babasının kollarına iyice sokuldu.
"Ona yardım edemez miyiz baba geçmez mi acısı ?"
"Kim bilir Güneş'im belki çoktan yardım etmeye başlamışızdır" Ekrem kızını kolları ile sararak saçlarından öptü birlikte  yukarıya çıktılar.

Çay Karası ♣️Where stories live. Discover now