Benimle Kal - Bölüm:1

5.1K 156 116
                                    

Sınav bitti ve ben size bu bölümü düzenleyerek bir sürpriz yapıyorum. Umarım sınav umduğunuz gibi geçmiştir. Geçmediyse de takmayın, sizden önemli değil ya. 😊😊

Başladığınız tarih ve saati buraya bırakırsanız sevinirim.

*****

Günü yine İstanbul trafiği ile bitirecekken daha fazla sıkılmamak amaçlı açık camımdan içeri giren serin hava sayesinde yeni yeni kurumaya başlayan nemli saçlarımı toplamaya çalıştım.

Sıfır kol yarım tişörtümün üzerine çektiğim gri hırkamı biraz daha vücuduma sararken üşümek şu anda isteyeceğim son şey bile değildi.

Ön yolcu koltuğunun başlığına kafamı yaslayıp gözlerimi kapatarak Koray'ın gelmesini ve eve gitmeyi bekliyordum.

Birkaç dakika önce yaşadığım galibiyetin mutluluğu vücudumu adeta esir almışken karnımdaki derin olmayan bıçak kesiği mutluluğumu bir nebze dahi bozmayı başaramamıştı.

Sürücü kapısının açılması ve burnuma sızan koku midemi harekete geçirmiş ve dilimi dudaklarımın üzerinde gezdirmeme neden olmuştu.

Gözüne inen ıslak saçlarını itip halimi gören Koray sırıtırken elindeki poşete aşkla bakıyordum.

"Nerde kaldın be?"  Elindeki poşeti sallayıp "Aşkını getirdim sana." Aç gözlerim yerinden çıkmak istercesine tavuk dürüm ve ayranı dikizliyordum. "Yuh be kızım dokunmadan yedin bitirdin dürümü." Hâlime kıkırdayarak poşeti kucağıma bıraktı. Midemin açlığına dayanamayıp pakedi hızla açtım. İlk ısırığı alacaktım ki kulak tırmalayan bir çığlık sesiyle kaşlarım çatıldı.

"Bir ses duydum" pakedi koltuğa bırakıp arabadan dışarı çıktım. Korayın seslenişini duysamda cevap vermeden ardı kesilmeyen çığlıkları iyice belirginleşen sinirimle koşarak takip ettim.

İlerdeki yanıp sönen lambanın gölgesinin vurduğu, siyah iki binanın arasındaki boşluktan geliyordu ses. Lan...

Sokaktaki tek tük insanların gözlerini üzerimde dolaştırmalarına takılmadan cebimdeki telefonu çıkarıp ışığını açtım. Telefonun ışığı Meyus'un izbe sokağını aydınlatırken bir anda kesilen çığlık ve duyduğum tıkırtı ve yardım nidalarıyla hızla sol tarafa döndüm.

Vücudumdaki  bütün sinir huzmesi varlığını hissettirerek göz bebeklerime firar ediyordu.

İlerdeki ışığın yüzüme yansımasıyla beni fark eden adam bir an ne yapacağını şaşırmış gibiyd. Ellerini sıkı bir şekilde ağzına bastırdığı kızı arabaya sürüklerken yakalanmak pek aklında yokmuş gibi sadece küçük bir an duraksadı. Yüzü kasılmıştı. Kızı arabaya çöp gibi fırlatıp kapıyı kapatarak yüzünü bana çevirdi.

"Git işine!" sesini sert tutmaya çalışıyordu ya da sert olduğunu falan sanıyordu gerizekalı. "Göndersene" dedim onu takmadığımı göstererek.  "Kızım git şuradan bak gece gece belanı benden bulma!" sinirleniyordu sanırım kuçu kuçu.

"Korktum şuan hemen kaçıyorum buradan!" dedim alayın hiç uzaklaşmadığı sesimle.

Beni önemsemeyerek tekrar sürücü kapısına doğru yürümeye devam ederken 'Gel de beni kaşı' diyordu adeta. Tabi o da haklıydı bi Afra Soyal dayağı herkese nasip olmuyordu ne de olsa. Hoş binsin arabasına, benden izinsiz çıkamazdı Meyus'un dışına. Durdu. Kirli sakalının kapladığı iğrenç yüzünü bana çevirdi. Boğazıma kadar gelen safra tadı ile kaşlarım çatıldı.  Kusacaktım ama bu, maçta karnıma yediğim darbelerin etkisi değildi. Karşımdaki iğrenç adamın suratına takındığı, mide bulandırıcı sırıtmadan kaynaklı olduğunu kanıtlayamaz ama yemin edebilirdim.

Benimle KalWhere stories live. Discover now