28.Bölüm\Bal

10.2K 786 190
                                    

28.Bölüm/Bal

Bölüm Şarkısı/Cihan Mürtezaoğlu- Sen Banasın

Karnımdaki sancı çoğu zaman büyür büyür ve virüs gibi tüm vücuduma yayılırdı. Engel olamazdım. Zihnime bulaşırdı acı. Hiç engelleyemezdim. Sanki ana rahmine düşmüş bir çocuğun kalbinin atmaya başladığı zaman gibiydi bu his. Ben annemin karnında atan kalbimin sesini hatırlıyorum. İmkânsız gibi gelir bu. Ama hayır, değil hatırlıyorum. Ufacık oluşmaya başlamış bedenimde atan kalbim tüm etrafımı sarardı. Sancı gibi. Gördüğüm sanrılar gibi.

Çoğu zaman deli olmak hoşuma gidiyor. Deliyken hiçbir şeye hesap vermek zorunda değilsin mesela. Bir adam bile öldürsen hapse atılmıyorsun. Bundan güzeli mi var?

Babamı öldürmek isterdim. Çünkü o kendinden başkasını düşünmeyen bencilin teki. Ama hala ona olan sevgimi içimden atamıyorum. Kız çocukları ne olursa olsun babalarını sevmeye mahkûm mudur? Sanki babalarını sevmeye mecbur doğuyorlar ve vazgeçemiyorlar bundan.

İçimde her ne kadar karmakarışık konular düşünüp zihnimi bulandırsam da dışarı bunu yansıtmadım.

''Bana aşkı anlatsana.'' dedim Oğuz'un sorusunu yanıtsız bırakarak.

Saçlarımı geri atıp gözlerimin içine baktı. Sonra göğsüne yaslandım.

''Aşk, Arapçada sarmaşık kelimesinin kökünden türeyen bir kelimedir. Dilimize de buradan geçmiştir. Böyle sarmaşık gibi insanı saran çoğu zaman boğan bir şeydir. Aşk güzel bir şey değildir Dide. Kimi zaman güzel hissettirir. Ama kötü hissettirdiği zamanlar iyi hissettirdiği zamanlardan daha çoktur. Aşk kavuşamamaktır. Aşk bir arkadaşa da duyulabilir, bir sevgiliye de, bir eşyaya da. Aşk sahip olamama duygusudur. Can yakar. Nefes almanı zorlaştırır çoğu zaman. Çünkü sarmaşıklar boğazına kadar sımsıkı sarılmıştır. Boğazını da aşmış, diline dolanmıştır. Kelimelerini susturmuştur. Aşk gözlerini sarmıştır sarmaşıklarıyla. Kör etmiştir seni. Zihnini örtmüştür. Düşünmeni engeller. Aşk tüm kötülüklerine rağmen güzel de hissettirir. Kimi zaman acısı bile haz verir insana. Güzel hissedersin üzgünken bile. Dersin ki aşkın acısı bile güzel hissettiriyor. Aşk çelişkidir. Mahveder de seni. Ama o kalbinin çarpıntısı her şeye bedeldir. Bir an bile hissettirdiği o güzellik, her şeye değer dedirtir. Aşk karmaşıktır. Sarmaşıktır."

Saçlarımı okşamıştı. Bende böyle düşünüyordum. ''Benden başkasına aşık oldun mu?'' diye sordum.

''Evet.'' dedi. Bir an kalbim sarsılacak gibi oldu. Ama zihnim sarsıldı. ''Seni bırakmamın sebebi de aşık olmamdı ya zaten...''

Derin bir iç çekti. "Topa aşık oldum ben Dide. Ama o zamanlar mantıklı düşünemiyordum ki. Geleceğime futbolu koymuştum ve seni saçma sapan bir şekilde göremedim. O an o top her şeyden değerli geldi bana. Dedim ya sarıyor etrafını kör ediyor gözlerini...''

Başıma bir öpücük kondurdu. "Kopardım artık o sarmaşıkları. Artık sadece sen, ailem. İstersen futbolu bırakırım bile."

Öyle bir söylemişti ki. Bırak dediğim an bırakacak gibiydi. Ama bunu ona yapamazdım. "O senin mesleğin. Bunu senden isteyemem."

Ama bencilce istemek istiyordum. Sanki o her futbol oynamaya gittiğinde daha kötü hissedecekmişim gibi geliyordu. "Beden eğitimi öğretmeni olabilirim. İstersen bırakırım Dide."

Başımı iki yana salladım. Bunu daha sonra ayrıntısı ile konuşurduk zaten. "Soruna vereceğim cevabı merak etmiyor musun?" diye sordum. "Ben o cevabı biliyorum." dedi gülerek. Güldüğüne göre bilmiyordu.

Trabzon ÇirkiniWhere stories live. Discover now