6( ebced)

391 21 22
                                    

Ebced İlmi, bir hesaplama çeşidi olup, Arap alfabesindeki her harfin bir rakam değeri olduğu kabul edilerek yapılır. Harflerin taşıdığı sayı değerlerine dayanan hesap sistemi şeklinde de tarif edilmektedir.

Arap harflerinin ebced düzenine göre dizilişinin Hazret-i Âdem'e (A.S.) dayandığı rivâyet edilir. Romalıların bu sistemle rakamlar kullandıkları bilinmektedir. Bu sistemin, İbrânîce ve Ârâmîce'nin de etkisiyle Nabatîce'den Arapçaya geçmiş bulunduğu ve Hz. Peygamber (S.A.V.) devrinde de olduğu gibi kullanıldığı bilinmektedir.

Bu düzenleme ile alfabenin kullanıldığı tarih süreci içerisinde, zamanla bu harflere sayısal değerler verilmiş; bu sayısal değerler âlimler, edebiyatçılar ve şâirler tarafından makbul ve muteber karşılanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. Şâirler ve edipler, yazdıkları eserlerde ebced hesabını kullanmışlar ve harflere verdikleri rakamsal değerler ile önemli tarihleri kaydetmişler; zaman içinde bu yöntem yaygınlaşma ve gelişme göstermiş; âdetâ Arap alfabesinin bir yan ilim dalı olarak olgunlaşmış ve adına da EBCED HESABI, EBCED İLMİ veya CİFİR İLMİ denmiştir.

Bu ilmin eski peygamberlerin kitaplarında da yer aldığına dair rivâyetlere işaret edilmiş "Bu ilme, ancak âhirzamanda gelecek olan Hz. Mehdî, hakkıyle vâkıf olur" diyen bazı âlimlerin görüşlerine de yer vermiştir.

Sonuç olarak; Ebced hesabı geleceği keşfetmeye yeterli bir kaynak değildir. Gelecek Allah'ın ilminde, irâdesinde ve kudretindedir. Allah bildirmedikçe hiçbir kimse, hiçbir hesaplamayla yarının ne olacağı hakkında bir ön bilgiye veya tahmine sahip olamaz.

Güzel bir tevafuktur ki, Ebced İlmi sisteminin asıl adı olan "Ebû câd" kelimesinin matematik değeri, 17 dir. İslamın ortaya çıktığı sırada, Mekke'de yazı bilenlerin sayısı da 17 idi.

Ebced'in nümerik olarak değerlendirilmesi şu şekildedir:

ELİF= 1 BE= 2 CİM= 3 DAL= 4 EBCED
HE= 5 VÂV= 6 ZE= 7 - HEVVEZ
HA= 8 Tİ= 9 YÂ= 10 - HUTTÎ
KEF= 20 LÂM= 30 MİM= 40 NÛN= 50 KELEMEN
SİN= 60 AYN= 70 FE= 80 SAT= 90 SA'FAS
KAF= 100 RÂ= 200 ŞIN= 300 TE= 400 KARAŞET
SE= 500 HA= 600 ZEL= 700 - SEHAZ
DAT= 800 ZI= 900 GAYN= 1000 - DAZIGİLEN

CİFİR (EBCED HESABI) İLMİ
Bu ilim, Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V.) tarafından haram olarak hüküm verilip yasak edilen bir ilim tarzı değildir.

Cifir ilmi, İslâmiyetten önce bazı Yahudî ve Hristiyan âlimleri tarafından amacından çıkartılarak kullanılmış olsa bile, İslâmiyetle birlikte, başta İmam-ı Ali ve Ca'fer-i Sâdık ve Muhyiddin-i Arabî ve İmam-ı Gazalî ve Beyazıd-ı Bistamî gibi İslâm büyükleri onu çok hayırlı ve menfaatli işlerde kullanmışlar ve onu gerçek amaç ve hedefine yönlendirmişlerdir.

Ebcedin kelimeleri islâmiyetten önce, iki ehl-i kitap olan Yahudî ve Hristiyanlarda yirmi iki harf şeklinde kullanılmaktaydı. Sonra, islâm âlimleri Kur'an harflerinin tamamı olan 28 harfi tamamlamak üzere altı harfi daha ilave ettiler.

Daha sonraları ise havass, tılsımat ile uğraşan bazı ulema, Ebcedi iki tarzda hesaplayarak, bazı âyetlerin tılsım ve tevafuklarını gerçekleştirmişlerdir.

Ebcedin bu iki tarzını "Ebced-i Kebir" ve "Ebced-i Sagir" diye adlandırmışlardır.

Türkçe telaffuzunda yanlış olarak "Cifir" diye kullanılıyorsa da, aslı Arabça'da "Cefir"dir. Anlamı,"küçük buzağı" demektir. Bu ilmin bu isimle anılma sebebi ise, Hz.Ali'nin (R.A.) diğer bir rivayette Cafer-i Sadık'ın bu ilmin esas plân ve krokisini bir küçük buzağı derisine yazmış olmasından kaynaklanır.

Peygamberimiz'in (S.A.V.) hadîslerinde Ebced ve Cifir'e dair, hafif bir îma ile teşvik ettiği, kendisine soru soran Yahudi âlimlerine aynı ilimle cevap vermesi ve bu ilimlere işaret ettiği bilinmektedir.

Muskacı Değilim Onde histórias criam vida. Descubra agora