Paintball

13.9K 795 51
                                    

KUSURA BAKMAYIN ARKADAŞLAR. GEÇEN HAFTA BİR TÜRLÜ MÜSAİT OLAMADIM. O YÜZDEN BU BÖLÜM BİRAZ GECİKTİ. UMARIM BÖLÜM, SİZİ  BU GECİKMEYE RAĞMEN TATMİN EDER.
KEYİFLİ OKUMALAR!

Paintball alanına gelmiştik. Van'da, Poyraz'ın, benim ve Karin'in arkadaşları olmadığı için Eymen'in seçtiği asker arkadaşlarıyla gruplar kurulacaktı. Altını çiziyorum, asker arkadaşları...

Bugün burada profesyonelce bir oyun sergileneceğe benziyordu. Umarım saniyesinde vurulmazdım.

Gerçi benim de paintballa bir geçmişim vardı. Poyraz'ın arkadaş grubuna karşı benim arkadaşlarım olarak yılda en az beş altı kez paintball sahalarına akın ederdik. Tabii bunlar lise çağımıza aitti. Liseden sonra böyle şeylerden elimi eteğimi çekmiştim artık. Daha kendi halimde takılır olmuştum. Şimdi yeniden böyle bir atmosfere gelince aklım geçmiş yıllarıma gitmişti.

"Grupları kuralım mı Poyraz?" dedi Eymen.

Böyle söylemesinden Poyraz'ı ve kendini grup liderleri ilan ettiğini anlamak pek de zor olmuyordu.

"Olur. Aldım verdim yapalım, kim kazanırsa o seçmeye başlasın."

"Tamamdır."

Hızla yapılan bir aldım verdimin sonunda kazanan Poyraz olmuştu.

"Karin'i alıyorum." dedi ve yanında duran sevgilisine kolunu attı.

"Pisliksin yemin ederim. Nasıl da sattın kuzenini." dedim şakayla karışık. Karin buna gülmüştü.

"Sakin güzellik. İkinci olarak seni seçeceğim." deyip göz kırptı.

"Hiç sanmıyorum." dedi Eymen pis bir sırıtışla. "Dolunay'ı alıyorum."

"Al gördün mü? Alamadın işte." dedim Poyraz'a trip atar gibi ve Eymen'in yanına yaklaştım.

Yaklaşık bir iki dakikanın ardından herkes takımına istediği adamı almıştı. Gruplar şu şekildeydi:
Kara Kartallar (Poyraz'ın Takımı): Poyraz, Karin, Engin, Ferit, Hasan

Bordo Bereliler (Eymen'in Takımı): Eymen, Dolunay, Alp, Yağız, Cengiz

Evet, grup isimlerini Eymen ve Poyraz seçmişti ve evet ikisi de sevdalı olduğu şeyi grubunun ismi yapmıştı. Poyraz tahmin edildiği gibi tam bir Beşiktaş aşığıydı. Eymen de işine aşıktı. Sonuç olarak bu aşklardan nur topu gibi grup isimleri doğmuştu.

Buraya geldiğimizde oyunun sahipleri ilk başta sayımızın oyun için yetersiz olduğunu ve bizi alamayacaklarını söylemişlerdi. Eymen de cevap olarak burada gördüğü on kişinin yedisinin özel kuvvetçi olduğunu söyledi ve bu keyfi kaçırmak isteyip istemeyeceklerini sordu.
Adam bu cevabı beklemiyor olacaktı ki gözleri şaşkınlıktan fal taşı gibi açıldı ve bizi özel giysileri giymemiz için doğruca paravana yolladı. Biz giyinip dışarı çıktıktan sonra adamın bizi kapının önünde elinde profesyonel kamerayla beklediğini gördük. O da bize durumu izah etti hemen. Bu oyunun pahabiçilemez olduğunu, ilk defa buraya bir asker grubunun geldiğini ve heyecanlı olduğunu söyledi. İzin verirsek eğer bu oyunu kameraya kaydetmek istediğini de ekledi. Eymen de bunun üzerine adamın teklifini kabul etti.

Şimdiyse herkes gruplarıyla birlikte sahalardaydı ve işin heyecanlı tarafıysa kameraya kaydediliyorduk. Muhtemelen adam bu kaydı kendilerinin internet sitelerine ekleyecekti.

Oyun başladığında farkettiğim tek şey, grubumdaki herkesin tecrübeli birer silah kullanıcısı olduğu ve benim bir hiç oluşumdu.
Kendimi bu derece küçük görmek ne kadar doğruydu bilmiyorum ama bu oyunu normal bir insan grubuyla oynuyor olsaydım oldukça iyi bir oyuncu olduğum görülürdü.

DOLUNAY IŞIĞINDA BİR ASKERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin