Quince

85 8 0
                                    

Hoseok'tan

Karanlık. Rutubetli. Dehşet bir koku...
Neredeyim?
Buraya nasıl geldim?
Beni buraya kim getirdi?

Başımın arkasında feci bir ağrı ve en son hatırladığım o ev... O insanlar...
Yavaş yavaş aklıma geliyor olanlar...
Beni, beni...yaratık zannettiklerini hatırlıyorum.

Evlerine beni de aralarına almaları için gittiğimi... Tanıştık.

Sonra... Sonrası yok.

Etraf kapkaranlık. Başıma geçirilmiş bir şey var ama ona rağmen etrafın karanlık olduğunu idrak edebiliyorum.

Bu, bu sesler.. Sanırım fare sesleri. Bir değil birden çoklar. Fıkır fıkırlar. Her yerdeler. Normalde nefret ederim ama sanırım katlanmalıyım. Başka çarem yokmuş gibi hissediyorum.

Peki..... Nasıl bir yerdeyim?

Beni buraya her kim getirdiyse üzerinde oturduğum sandalyeye sımsıkı bağlamış. Ellerim arkaya bağlı, hareket olanağım sıfır.

Tanrım... Neden? Neden yaptılar bunu?

Bunu onlar mı yaptı?
Ben onlara ne yapmıştım?!

1 dakika...
Bu, bu koku da neydi? Leş gibi kokuyor. Sanki insanlar öldürüp öldürüp buraya atıyorlardı. O derece iğrenç... Burnumu kapatmak istiyorum ama bu imkansız. İmkansızlıklar içinde yüzüyorum.

Peki, başka bir soru daha!
Topluca mı almışlardı beni buraya atma kararını? İt ürümez kervan yürümez bu yere...

İyi de neden....?

İçlerinde iyi insanlar var sanmıştım. Hayat bana neden hep oyun oynuyordu? Neden sırtımdan bıçaklıyordu beni?
Defalarca
Defalarca
Defalarca

Paranoyaklaştığımı hissediyorum. Gidişatım iyi değil, fark edebiliyorum.

Baksanıza, boğazım çok kuru. Çok susadım. Neden bilmiyorum ama yeni fark ettim.  Günlerdir yemek de yememiştim ki buraya düştüm şimdi de. Neyse insan açlıktan ölmez hemen. Evet, dayanabilirim. Yemek önemli değil. Su olsun yeter.
Sadece su istiyorum şu an.
Açlıktan ölmem evet ama susuzluktan ölebilirim.

Lütfen biri gelsin. Biri beni kurtarsın bu yerden...

Tanrım lütfen. Yalvarıyorum sana.

Lütfen...

...

...

...

...

Ayak sesleri. Biri var burada. Benim dışımda birisi ya da birileri daha var.

İçim az da olsa rahatladı. Umarım iyi olan insan katagorisindendirler.

Yine de;
Teşekkür ederim, teşekkür ederim, teşekkür ederim Tanrım. Sesimi duyduğun için teşekkürler.

Hala adım sesleri...
Birisi geliyor. Duyuyorum. Buraya geliyor. Evet, evet buraya geliyor.

Çok yaklaştı.

Kilit sesi. Kapıyı açıyor. Dehşet bir gıcırtı. Menteşelerin yağlanması gerek. Neden şu an bunu düşünüyorum bilmiyorum ama öyle yapılmalı.

"Ooo birileri uyanmış demek."

Dikkatimi tamamiyle gelen kişiye veriyorum şu an. Bu sesi daha önce duyup duymadığımdan emin değildim. Kafam da kazan gibiydi zaten. Ki onu geçtim bana ilaç vermiş olma ihtimalleri yüksekti. Yoksa böyle olmama imkan yoktu.

The CAGE |JiKook|Where stories live. Discover now