7-yolculuk

212 4 0
                                    


pazartesi okula gittiğimde keremin ''günaydın''demesini görmezden geldim.bahçedeydik ve son tenefüstü. haftaya kampa gidecektik okul tarafından düzenlenen bir geziydi bu.mutlu olmam gerekirken dün melisin evime gelip o fotoğrafı göstermesini unutamıyordum.kerem bana tuhaf ve sert bakışlarla bakıyordu.''ne oldu güneş?''

''sen daha iyi bilirsin''dedim.ardından tayfa ile konuşan cenk kafasını kaldırıp öbür banktan bizim oturduğumuz banka geldi.''hayırdır?''dedi

''kerem melisle yatmışsınız!!''dedim.sesim yükselmişti.kerem bana daha sert bakışlarla bakmaya başladı.''bana sevdiğini söylediğini herkes biliyor ve benim sana arkadaş gözüyle baktığıma da''

''emin misin?''dedi.cenkin bakışları iyice sertleşmişti''sadede gel''dedi

''bak kerem seni her ne kadar o gözle görmesem de arkadaşımın düşmanımı arkadaşıyla yatmasını kaldıramam''dedim

''kerem gelsene kardeşim''cenkin sesi sertti

''eline koluna dikkat et''dedi.kerem ve cenkin arası iki haftadır böyle bozuktu.daha doğrusu partideki kavgadan itibaren.keremin bana açılmasıyla ve cenk ile keremin beni sevmesiyle başlamıştı her şey.ikisi de sevgilerinin aynı kişiye ait olduğunu  bildiklerinden beri böylelerdi. aksini düşünmek aptallıktı zaten. cenki unutmamıştım.fakat keremin de sevgisini diretmesi kafamı karıştırıyordu.

''etmezsem ne yaparsın.bak güneşten uzak dur''

''kavgaya etmeyin  ne olur''dedim ve gözyaşlarımla sınıfa gittim.beyzalarla konuşmaları anlattım ve teselli ettiler ellerinden geldiğince.akşam bitkin halde eve gittim.kızlarla facetime yapıp sınav haftasına çalıştık ve dedikodu yaptık.ardından her şeyi unutmak isteyerek uyudum.

sabah okulda cenk ve keremin arasının bozuk olduğunu fark ettim ve birkaç gün böylelerdi.cuma günü tekrar sabah erkenden hazırlandım.bu sabah gözüme ince eyeliner çekip saçımı düzleştirdim.okula gittim ve sınıfa çantamı bırakıp bahçeye indim.dersin başlamasına vardı.bahçede kerem ve cenkin daha iyi olduğunu gördüm.ben de iyiydim ve yanlarına gittim.''günaydın''dedim

''günaydın güneş''dedi kerem ''bak özür dilerim.hergün yanına gelmeye çalıştım ama kaçtın.ben de sıkmak istemedim.açıklayabilir miyim?''

''tabi''

''bak seninle kafede buluştuğumuz akşam oldu.melis beni aradı ve sana yalan söylememi istedi.sana açıldığımı duymuş tuğçeden.beni seninle tehtid etti.ya sana aslında öyle olmadığını söyleyecektim ya da onunla... şey yatacaktım''dedi.

''kerem''dedi cenk lafımı bölerek.kerem bakınca devam etti.''güneşe açılmış olablirsin ama onu ne kadar sevdiğimi biliyorsun değil mi?güneşin de beni...''dedi

araya girerek''bakın bunu söylemek zor ama...ikinizin arasında kalmak zor...ikinizin duygularını da biliyorum.biraz zamana ihityacım var.bu arada 3 gün sonraki kamp için hazırlanın millet!''dedim gülerek.bana katıldılar.aramız iyiydi sonunda.hepsine sarılarak sınıfa gittim.tuğçeyle atışmalarımız ve bizim grupla takılmalarımız sonunda eve gittim ve bavulumu topladım.

3hafta sonra
kerem:
gece 18.00 gibi yola çıktık.güneş olanları unutmuş gibiydi.mutkuydu.yolculuk boyunca serviste şarkılar dinledik ve 2 saat sonra vardık nihayet

herkes lobide toplandı.oda anahtarları verildi ve odada biraz dünya kupası maçlarını seyrettik.ardından da yemek için aşağı kata indik.yemekler harikaydı,tavuk özellikle.güneşler de oradaydı ve mutlu gözüküyordu

onları lobide hazal ile keremle gördüm.el ele tutuşuyorlardı.kerem hazal'ı seviyordu gerçekten.mesela benim güneş'e yaptığım şerefsizliklerin hiçbirini ona yapmamıştı.ama herşeyin bir nedeni vardır ve benim de bir nedenim var.bu çok büyük bir sır!

güneş:
aradan tam bir hafta geçmişti. keremle olan olaydan tam bir hafta. Olanları unutmuştum son zamanlarda ve  kendimi derslere vererek unutmak istemiştim olanları. Olmuştu da. Kaybedecek zaman üzülecek zaman yoktu.
Şisi ise otobüsteydik e kampa gidiyorduk. yolculuk harikaydı fakat keremin ve cenkin otobüste beni görebilecek kadar yakınımda oturması beni mutlu yetmişti.beni sevdiğini biliyordum.otobüsten indim.merdivenlerden inip bavulların konduğu yere gittim.abiye teşekkür edip kızlarla odamıza yöneldik

''evet buyurun 318 numaralı oda''

''teşekkürler'' dedikten sonra kızlarla odaya yerleştik.odamız ne küçük ne büyüktü.kahvrengi ve beyaz renkleri hakimdi.manzarası da diğer otel odalarına bakıyordu.ben ve helin kalacaktık.diğer arkadaşlarımız da ikişer ikişer bölünmüşlerdi.keremler bizim kordirdaydı.cenkler de üstte

kızlar makyajımı yaptılar''hey bu tarafı süremedi''dedim bana makyaj yapmakla uğraşan heline

''öfff öldüm güneş.oldu gayet''dedi kıkırdayarak

''çok güzel olmam lazım''

''biliyoruz ukala''helin makyajımı bitirdi ve aynadan geçer not alınca aşağı yemeğe indik.keremin bakışlarını hep üstümde hisettim nedense.oturduk sonunda masaya,herşey güzeldi.20dk sonra''ben salata alıcam'' dedim.tuğçelerin yanındaki masadan geçerken sürtük beni düşürmeye çalıştı.biraz tökezlesem de kerem imdadıma yetişmişti.kızın üstüne yürümeye çalışsa da ''değmez''dedim.tuğçe aval sırıtıyordu.ahhhh!sürtük.keremin kolundan tutarken gerçekte kaslı olduğunu fark ettim.diğer kızların öldürücü bakışlarına aldırmadan tabağıma marulları koyup masama yöneldim.ardından yemek salonunun geniş kapısından içeri cenk ve tayfasının girdiğini gördüm.yanında 3 kişi vardı tayfadan.altında siyah pantalon koyu kahve ayakkabı vardı.koyu lacivert üstüne de siyah hırkasını atınca harika gözüküyordu.kızların bakışlarının üstünde olduğunu hissettim,tuğçenin özlelikle.kıskanmadan edemedim.yürürken bizim masaya da yaklaşıyordu.göz kırptı bana ve ben de yanaklarımın kızardığını hissederek gülümsedim ona.omurların masaya oturdu.hemen çaprazımdaydı yani.helin d epişmiş kelle gibi bana bakıp sırıtıyordu beyza ve kızlarla bana.kaş göz yapıyodu salak,komik kankam benim.
helin hemen cenklerin masasına gitti.ben ise colamdan bi yudum daha aldım.ve gözlerimi tayfanın masasında gezdirdim.kerem bir bana bir cenke bakıyordu.helin hemen geldi yanıma ve "haberler iyi"
"Ne oldu ki"
"Valla kerem ve cenk yarın seninle konuşacaklarmış"
"Oha,bi dakika...şey...ne hakkında...hani ne için?"
"Valla orasını bilemem şekerim,ama önemli olduğu belli"işte şimdi totom tutuşmuştu işte.her neyse kerem ve cenkin bakışları altında yemeğime koyuldum.ara sıra göz göze gelince gülümsüyorduk tabi.yemekler bitince yerimden kalktım.tayfanın masasına yöneldim
"Hey"dedim
"Merhaba,nasılsın güneş?"dedi cenk
"İyiyim sağol sen?"
"Çok iyiyim şu an"gülümsedim.kerem delici bakışlarla bizi süzüyordu.sonuçta ona barışmadığımızı söylemiştim,ki barışmamıştık gerçi.ama kibarlıktan da zarar gelmezdi.ardından kerem yapmacık bir öksürükle dikkatleri dağıttı.
"Helin söylemiştir herhalde son haberleri"
"Evet konuşucakmışsınız benimle,kötü birşey değildir umarım.aslında ben de bu yüzden gelmiştim yanınıza sormak için falan"
"Merak etme kötü değil,güvenilir"dedi cenk
"Harika o zaman"
"Camını falan sıkı kapa"dedi kerem.ne alaka ki?şaşırmıştım.
"Tamam da güvenilir bir oteldeyiz,her ne kadar dağ başımda olsa."
"Evet ama kapa sen yine de"
"Tamamdır"
"İyi geceler"dedi cenk
"İyi uykular"diye ekledi kerem.gülümseyerek ve el sallayarak"size de,yarın görüşürüz"
Ve asansöre bindim.3. Kata bastım ve odama yöneldim.kartı soktum ve içeri girdim.kızların sevinç nidalarıyla yatağıma gittim
"Lan gerizekallııııııı,çatlattın bizi"dedi beyza
"Aynen be"ekledi hazal
"Hahaha ya kızlar kötü brişey yok güvendeymişim bi şekilde yani kötü bi haber vermiyecekler yarınki konuşmalarında.
"Haaa tamamdır güzellik,bu arada beyzanın sevgilisi mesaj attı"
"Vovovoovovov neler oldu bakalım"......adlı dedikodularımıza birkaç saat daha devam ettik ve hepimiz yorgun düştük.herkes yattıktan sonra kimse şüphelenmesin diye camımı kapadım.tuhaf gelmişti.iki siyah mercedes,yani cenk ve keremin arabalarının park yeri odamızdan gözüküyordu.sabah geldiğimizde görmüştüm.ancak şimdi yoktu.nerede olabilirlerdi?nereye gitmiş olabilirlerdi ki?paranoyak olacaktım.bu düşüncelerimden kurtulup yatağa girdim,ve sabah olmasını bekledim uyuyarak

SİYAH SARAY (DÜZENLENDİ)Место, где живут истории. Откройте их для себя